(Son Güncelleme: 01.12.2024) Paris şehir merkezi yaklaşık 100 kilometrekarelik küçük bir yer. Durum böyle olunca herkesin tarihi merkezde yaşaması mümkün olmuyor ama Paris’in hemen yanı başında, birbirinden güzel banliyölerden birini seçip orada yaşama şansınız her zaman var. Fikir vermesi açısından bu yazıda sizlere Paris çevresinde yaşanabilecek ve konaklama için tercih edilebilecek örnek mahallelerden biri olan Courbevoie‘dan söz etmek istiyorum.
Courbevoie, Paris’in kuzey batısında, Zafer Takı ve Champs-Elysées‘ye 4 kilometre mesafede, en önemli toplu taşıma araçları olan M1 metro hattı, RER-A ve RER-E ile kolayca ulaşabileceğiniz bir konumda bulunan sakin, huzurlu, güvenli, çağdaş ve sevimli bir mahalle. Courbevoie’de pek çok butik, fırın, pastane, dükkan yanı sıra kafe ve restoran sayısı oldukça fazla. Ayrıca, Avrupa’nın en büyük finans merkezi Paris La Défense‘a iki adım mesafede olduğu için de büyük alışveriş merkezlerinin olanaklarından yararlanma imkanı sunuyor.
Biz 2012 yılında Paris’e yerleşme kararı aldığımızda, stratejik konumu nedeniyle Courbevoie’da yaşamaya karar vermiştik. Çünkü Courbevoie hem merkeze çok yakın hem de fiyat olarak Paris’in turistik merkezinden daha hesaplı bir yer. Courbevoie’da tam 10 yıl yaşadıktan sonra önce İstanbul’a, sonra Nice‘e taşındık. Şimdiyse sık sık Paris’e gelme imkanım oluştu ve artık Paris’e her gelişimde bu linkteki evde konaklıyorum. Artık hayatımız Nice, Courbevoie Paris La Défense ve İstanbul arasında geçecek gibi görünüyor.
2012’de Paris’e yerleşmek için Courbevoie’ya geldiğimizde o minik stüdyoda uyandığım ilk sabahı unutamam. Sevdiklerimden ayrılmak çok zor olmuştu belki ama sanki İstanbul’da hiç hayatım olmamış, hep Paris’te yaşamışım gibi uyanmıştım o güne. Bunda Courbevoie’nın da etkisi büyük…
Courbevoie Paris’in hemen yanıbaşında bir banliyö. Courbevoie yazılıyor ama Türkçede “kurbövua” hatta “kuğbövua” diye okunuyor. Niyeyse bana hep kurbağayı, oradan da “Kurbağalıdere”yi çağrıştırıyor, çağrıştırdıkça da kendi kendime gülüyorum 🙂 Kurbağalıdere’miz yok ama hemen yanıbaşında Seine Nehri var 😉
Courbevoie Paris’in merkezine toplu taşıma ile 10-15 dakika mesafede bir yerde. Zaten Paris La Défense‘a iki adım mesafede ve buradan toplu taşımayla her yere kolayca ulaşmanız mümkün. La Défense istasyonundan aktarma yapmadan ulaşabileceğiniz yerler hakkında birkaç örnek vermek istiyorum:
- Metro (M1): Louvre Müzesi, Zafer Takı, Champs-Elysées, Concorde Meydanı, Le Marais, Bastille Meydanı, Gare de Lyon
- RER (RER-A): Zafer Takı, Champs-Elysées, Opéra Garnier, Galeries Lafayette, Printemps, Châtelet, Gare de Lyon, La Vallée Village OUTLET, Disneyland Paris
- RER (RER-E): Gare du Nord (Eurostar treni ile Amsterdam-Londra-Brüksel)
- Banliyö Treni (L): Versailles Sarayı, Gare Saint Lazare
Ayrıca belediye otobüsü ve tramvay ile pek çok yere kolayca ulaşabiliyorsunuz.
Courbevoie’nın bir bölümü tarihi, bir bölümü de çağdaş ve modern. Merkez “Coeur Ville”, merkezi La Défense‘a bağlanan bölge “Gambetta”, en doğu tarafta bulunan, parizyen bir havası olan bölüm “Bécon” ve en çağdaş yerleşim bölgesi “Faubourg de l’Arche” olarak anılıyor.
Courbevoie Paris’in içinde gibi görünüyor olsa da teknik olarak Paris’e bağlı değil. Paris’in merkezi Manhattan’ın yaklaşık iki katı büyüklüğünde bir yer. Tabii ki bu kadar küçük bir dünya metropolü düşünülemez, o nedenle 2015 başında hayata geçirilen Grand Paris Projesi ile Courbevoie da Paris sınırları içinde olacak ama şimdilik Hauts-de-Seine departmanına bağlı ve “ville” olarak geçiyor. Yani Courbevoie şimdilik ayrı bir il; benim gibi bir İstanbullu içinse küçük bir mahalle.
Courbevoie’nin en sevdiğim bölümü, on yıl boyunca yaşadığım evimin hemen yanıbaşındaki küçük bir meydan olan Place Charras. Paris’te en sevdiğim meydanlar arasında yer alması sadece güzel olmasına değil, kendisiyle kurduğum duygusal bağa dayanıyor. Öyle ki buraya ilk yerleştiğimizde Place Charras’ı o kadar sevmiştim ki, o zaman için Paris’te -neredeyse- en sevdiğim meydan oluvermişti 🙂 Artık Paris’te olduğum her zaman yine bu linkteki evde kalıyorum. Dolayısıyla Courbevoie hala benim mahallem…
Özellikle pandemi döneminde, günde 1 saat ve sadece 1 kilometre uzağa gitmeye izinli olduğumuz günlerde, kıyı köşe, sokak sokak yeniden keşfetmiştik Courbevoie’yı. Meğer benim bildiğimden çok daha yeşil bir yermiş burası. Zaten o yüzden dört çiçekle ödüllendirilmiş yeşil kentler sıralamasında bulunuyor. Gerçekten oldukça yeşil ve huzurlu bir yer.
Burası La Défense‘a çok yakın olduğu için alışveriş olanakları açısından da zengin seçenekler sunuyor. Örneğin Les Quatre Temps ve CNIT alışveriş merkezlerinin iki adım ötede olması büyük avantaj sağlıyor. 5-10 dakika yürüyerek oralara ulaşabilmek ve ihtiyacınız olan her şeyi bulabilmek gerçekten büyük şans. Örneğin Paris’i en güzel seyredebileceğiniz otel roof’larından biri olan Skyline Bar & Lounge da iki atım ötenizde.
Fransızca öğrenmek için gittiğim bütün kurslar da ya La Défense‘taydı ya da Courbevoie’da. Hepsine yürüyerek gidebilmek yine büyük lükstü benim için. Kurs çıkışı bir kafede oturup bir şeyler içip saatlerce sohbet edebilmek arkadaşlarla; hem Fransızca hem de İngilizce. “Language exchange” yaptığım arkadaşlarımla da üstüne üstlük bir de Fransızca-Türkçe…
Bir evden çıktığım an, bir eve girerkenki mutluluğum… Tren garından eve yürürken; yürüdüğüm o İstasyon Caddesi‘ni İstanbul’da Göztepe’ye, Erenköy’e benzetirim hep. Kasap, bakkal, manav, balıkçı, pastane, fırın, peynirci… Aradığınız her şey Courbevoie’da mevcut. Ah bir de Place Charras’tan Eyfel Kulesi‘ni görmek çok keyifli…
Eyfel Kulesi tarafına yürüyüp Seine Nehri kıyısına inerseniz, sol tarafta muhteşem bir ada olan Île de la Jatte var, sağ tarafta da bir diğer ada olan Île de Puteaux bulunuyor. Köprülerden geçip o yeşil adalarda yürümek çok keyiflidir. Biraz ileride de Pari’in en şık banliyölerden biri olan Neuilly-sur-Seine bulunuyor; biraz daha yürürseniz karşınıza muhteşem bir orman olan Bois de Boulogne çıkacak.
Pazar günleri kapalı semt pazarı kurulur Courbevoie’da. Şıkır şıkır kıyafetlerle taze sebze-meyve, şarküteri-et-peynir alışverişi yapan yaşlı teyzeler, bir bakıyorsunuz alışveriş arabalarını köşedeki kafe-bar tarzı yere dizmişler sıra sıra, oturmuşlar bir masanın çevresinde beyaz şaraplarını içiyorlar öğle vakti.
Ya da bir bakıyorsunuz, yoğun bakımdan az önce çıkmış gibi her yeri serum deliği bulunan, yürümekte güçlük çeken bir yaşlı amca, bar taburesine zar zor tırmanıp içkisini söylüyor bardan. Hayat usul usul akıyor Courbevoie’da.
Paris’te içinden geçmeyi sevdiğim en güzel ara sokak-geçit Promenade Saint Nicolas da Courbevoie’da üstelik. Nasıl desem, apartmanların arasında, ağaçlarla kaplı tünel gibi bir yer burası. Nasıl huzurlu, nasıl güzel. Özellikle Pazar sabahları fırına taze ekmek almaya giderken bu yolu kullanmayı ne çok severim; her seferinde dönerken çiçekçiye uğramadan olmaz. Fransa’da çiçek, ekmek gibi, su gibi yaşamsal bir ihtiyaç…
Yeme-içme konusunda bol seçenek sunan Courbevoie’da en sevdiğim restoran Trattoria d’Angelo. Bir de Madrissio Restaurant vardır, o da güzel İtalyan yemekleri vardır. Beef Cut adında güzel bir et restoranı da hemen yanındadır. Eğer canınız Türk döneri çekerse –bence Paris’teki en güzel dönerci- olan Dehliz de Courbevoie’da. Giderseniz Tahir’le abisi Ali’ye selamımı söyleyin 😉
Kültürel aktiviteler açısından da pek çok seçenek sunan bir yerdir Courbevoie. La Défense AVM’lerindeki sayısız sinema salonu yanı sıra belediyenin de sinema salonları var. Ayrıca Courbevoie’da iki ayrı büyük kültür sanat merkezi bulunuyor, buralarda birbirinden güzel tiyatro, konser, müzikal gösterileri oluyor; orada en son Patricia Kaas‘ı dinlemiştim. O kültür merkezinin hemen altında bir de caz kulübü var, daha ne olsun…
Ve istediğiniz zaman evden çıkıp 15 dakikada Champs-Elysées‘ye gidebilmek de büyük rahatlık Courbevoie’da yaşayanlar ya da bu bölgede konaklayanlar için.
Sanıyorum Courbevoie hakkında ayrıntılı bir bilgiyi sizlerle paylaşmış oldum. Paris’e çok yakın, merkezi konumda, daha uygun koşullarda yaşamak ya da konaklamak isteyenler için fikir verici bir yazı olduğunu düşünüyorum.
Herkese güzel günler, mutlu yaşamlar diliyorum.
Web Adresi: ville-courbevoie.fr
Adres: 92400 Courbevoie
İlgili Yazılar:
Paris Çevresindeki Diğer Banliöylerden Örnekler:
9 Comments
Ahmet Bey merhaba,
Sizce Courbevoie’dan Millenaire’e (BNPP) commute (Ligne L + RER E) kolay olur mu? Ocak’ta Paris’e taşınacağım, hala nerede oturacağıma karar veremedim. Fiyat/yaşam kalitesi açısından Courbevoie çok cazip görünüyor. Şimdiden teşekkürler:)
Merhaba İrem Hanım,
İşyerinizin çevresi oturmak için müsait değil, zaten genel olarak Paris’in doğusunu, hele ki kuzey doğusunu yaşamak için önermiyorum.
Dolayısıyla Batı taraflarında bir yer seçmeniz daha kaliteli bir hayat sürmenizi sağlayacaktır.
Courbevoie’dan Rosa Parks’a gitmek yaklaşık 40 dakika sürecektir. Eğer La Défense tarafına yakın bir yerde ev bulabilirseniz, sabahları La Défense’a yürüyüp isterseniz Ligne L + RER E, isterseniz RER A + RER E yapma şansınız olur.
Levalois-Perret tarafında, Porte d’Asniers tramvay durağına (T3b) yürüme mesafesinde bir yer bulma şansınız olursa da tek bir tramvayla işe gitmeniz mümkün olabilir.
Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.
Mutlu günler.
Cevabınız için çok teşekkür ederim Ahmet Bey. İyi günler.
Bu bölgeye hiç gelmedim. La defanstan ileri gitmedim. Sayenizde tanımış oldum çok teşekkürler
Okuyup yorum yazdığınız için ben teşekkür ederim.
koşuyolu mu? 🙂
koşuyolunun eski halini bilmiyorum, İstanbul’a taşındığımdan beri son 10 yıldır orada yaşayan bri olarak İstanbulda en yaşanır yerlerin başında geldiğini düşünüyorum. pariste bir yeri burayla benzetmenize ayrı, bir ortak noktamız daha çıkmasına ayrı sevindim:)
bu vesileyle emekleriniz için tekrar çok teşekkür ederim. bir paris aşığı ve francophile olan beni çok mutlu ediyor paylaşımlarınız.
Ben Koşuyolu’nda sadece bahçeli evlerin olduğu, etrafta tek bir sitenin bile olmadığı zamanları hatırlıyorum 🙂 Gerçi bu yazıda bahsettiğim Courbevoie, benim çocukluğumun Koşuyolu’suyla o bakımdan benzeşmiyor ama “şehir merkezine yakınlık içinde sakinlik” ve “yaşayanların profili” bakımından benzetiyorum daha çok Koşuyolu’na… Ben 2012’den beri Koşuyolu’nda değil de Paris’te yaşadığıma göre demek ki İstanbul’daki son dönemimde aynı mahallede yaşamışız 😉
Selamlar sevgiler olsun güzel Koşuyolu’na…
Bu yazınızı yeni görüyorum, bu bolgede oturdugunuzu biliyordum ama bu bolgeyi anlatan yazinizi yeni denk geldim. yeni ziyaretimizde sans eseri evi buradan kiraladik ;)) kisa bir sure komsu olacagiz demek ki ;))
Merhaba Emre Bey,
Gerçekten hoş bir tesadüf olmuş, bakarsınız yolda karşılaşırız 🙂
Şimdiden iyi tatiller…