(Son Güncelleme: 02.04.2024) Paris’in görülmeye değer en önemli alışveriş merkezlerinden bir tanesi Galeries Lafayette‘se bir diğeri de hiç kuşkusuz Printemps‘dır. 1865‘ten beri çok katlı mağazacılık hizmeti veren Printemps, Paris’e alışveriş yapmak için geldiyseniz elbette ki uğramanız gereken en önemli yerlerden biri olacaktır.
Ama bir o kadar da Paris gezileri sırasında alışveriş önceliği olmayan gezginlerin de mutlaka gezi programlarına bu muhteşem binayı eklemelerini tavsiye ediyorum. Çünkü Printemps, sadece alışveriş yapıp para harcamanız gereken bir yer değil, aynı zamanda mimarisiyle ve bazı sürprizleriyle, ziyaretinizden dolayı sizi memnun bırakacağına inandığım bir çekim merkezi.
Özellikle 1990’ların başında Ataköy’de açılan, İstanbul’un gerçek anlamdaki ilk AVM’si Galleria’ya o dönemde gitmiş olanlar için Printemps, elbette ki başka anlamlar da ifade edecektir. O zamanlar “YKM’nin çok daha büyüğü ve daha lüksü” diye tarif edilen Printemps İstanbul, alışverişte çok katlı mağazacılık kültürüne farklı bir bakış açısı getirmişti.
Amacım tüketim kültürü üzerine bir yazı hazırlamak değil ama dediğim gibi, yıllar önce o Printemps’ı görenler için şimdi Paris’teki bu binada dolaşmak farklı duygular yaşamanıza neden olabiliyor.
Paris’te birkaç tane Printemps mağazası var ama bizim Printemps dediğimizde ilk aklımıza gelen, Boulveard Haussmann üzerindeki asıl yeri ve üç binadan oluşan dev bir kompleks. Kadın reyonları “Mode“, Erkek reyonları “Homme“, Kozmetik ve Ev Ürünleri reyonları da “Beauté & Maison” binalarında yer alıyor. Giriş ve bodrum katları da sayarsak Printemps Mode binası 9, Homme binası 7, Beauté & Maison binası ise 11 katta hizmet veriyor.
Aklınıza gelebilecek tüm önemli markaları bünyesinde bulunduran bu mağaza, sunum ve hizmet olarak bana göre sanki Galeries Lafayette‘ten biraz daha konforlu bir alışveriş ortamı sunuyor gibi. Yine de her iki mağazada da özellikle uzakdoğulu turistlerin bazı lüks reyonların önünde uzun kuyruklar oluşturduğunu görürseniz şaşırmayın.
Elbette ki bu yazıyı yazmamdaki amaç işin alışveriş boyutu kadar, bu güzel mağazanın ziyaretçilerine sunduğu diğer bazı güzelliklerden söz etmek.
Üç farklı binada yer alan, birbirinden değişik kafe ve restoranlar gerçekten ilginç olabilir ama ben iki tanesinden özellikle bahsetmek istiyorum.
Normalde, AVM’lerdeki yeme içme mekanlarını son derece sahte ve yapay bulurum, ortamdaki hava beni çok rahatsız ettiği için de böyle yerlere gitmemeye çalışırım. Tabii ki İstanbul’da yaşadığım dönemden bahsediyorum, yoksa Paris’te zaten yolum AVM’lere neredeyse hiç düşmüyor.
Yine de Galeries Lafayette ya da Printemps gibi çok katlı alışveriş mağazalarındaki kafe ve restoranların illa ki cazip bir yanı oluyor. Özellikle sundukları atmosferdeki gerçeklik ve yaşanmışlık duygusu orada keyfli vakit geçirmenizi sağlıyor.
Örneğin Printemps Mode binasının giriş katında, hemen köşede bulunan kafe, özellikle binanın içinde yapay bir atmosferde değil de, doğrudan dışarıyla ilişkili gerçek bir kafe atmosferi sunması bakımından benim için anlamlı bir mekan. Küçük bir kafe-pastane tarzındaki bu mekanda yorgunluğunuzu bir kahveyle atabilir, bir tatlıyla da damağınızı şenlendirebilirsiniz.
Bu ve bunun gibi pek çok irili ufaklı kafe, binaların çeşitli katlarında mevcut ama görülmeye değer en muhteşem restoran elbette ki “La Brasserie Printemps“… Printemps Mode’un altıncı katında yer alan bu şahane mekanın muhteşem vitray cam kubbesi ile nefesinizi keseceğine inanıyorum. Hele ki vaktiniz ve imkanınız varsa burada bir şeyler yiyip içmenin keyfine doyulmaz gerçekten…
Burayı gezerken görmeniz gereken bir diğer önemli yerse Homme binasının en üst katındaki teras elbette. Buranın terası Galeries Lafayette‘e göre çok daha geniş açılı bir manzara sunuyor size. Opéra Garnier‘den başlayıp Notre Dame Katedrali, Madeleine Kilisesi, Invalides, Montparnasse Gökdeleni, Eyfel Kulesi, Zafer Takı, Sacré Coeur ve daha pek çok önemli yapıyı bu terastan seyretmek mümkün.
Sadece şöyle bir sorun var: Son restorasyon çalışmalarından sonra erkek bölümünün son iki katı yeme içme / gıda bölümü olarak oluşturuldu. En üst katta eskiden büyükçe bir teras vardı ve herkese açıktı ama şimdi ön taraf restoran, arka taraf kafe bölümü olarak ayrıldı ve öndeki teras küçültülmüş, sadece restoran müşterileri çıkabiliyor.
Gördüğünüz gibi, hem alışveriş yapmak isteyenler için burası bir cennet, hem de Paris’in farklı güzelliklerini keşfetmek isteyenler için. O yüzden ne yapın edin mutlaka burayı da gezi listenize ekleyin derim. Bu arada Printemps, türkçedeki en yakın telaffuzuyla “pğentan” diye okunuyor ama biz yine de kendi aramızda “prentan” diye dillendirirsek daha az komik oluruz sanırım 🙂
Buraya ulaşım (her yere olduğu gibi) çok kolay. Metro ile ulaşım için M3 ve M9 hatlarının “Havre-Caumartin” istasyonunda inmeniz yeterli. Lokasyon olarak Opéra‘nın arkasında, Galeries Lafayette‘in sırasında dersek bulması daha kolay olur.
Ayrıca Paris’in en önemli garlarından biri olan Gare Saint Lazare‘a da iki adım mesafede. Yani oraları merkez alıp buraya yürüyerek de ulaşabilirsiniz. RER‘in A ve E hatları da çok yakından geçiyor.
Özellikle Paris’te Noel ve yılbaşı zamanı buranın vitrinleri çok daha şenlikli bir hal alıyor ki mutlaka görmelisiniz… Printemps’ın açık olduğu saatler ve diğer güncel bilgiler için resmi web sitesine yazının sonundaki resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz.
Printemps ve Galeries Lafayette yanında BHV ve Le Bon Marché de Paris’te “çok katlı mağazacılık” tarzında alışveriş yapabileceğiniz önemli yerlerden. Tabii bir de Paris’in biraz dışındaki, herkesçe bilinen ünlü lüks markalara yönelik outlet köyü La Vallée Village var. Bir de Louvre Müzesi‘nin karşısında bulunan bir Tax Free kozmetik ve parfüm mağazası olan, üstelik Türkçe alışveriş yapabileceğiniz ve Pariste.Net’e özel indirimler sunan Benlux‘e de Paris’e gelmişken uğrayabilirsiniz.
Gerçi içlerinden en çok Le Bon Marché‘yi severim ama siz dilediğinize ve tabii ki zevkinize en uygun olana ya da hepsine birden gidebilirsiniz.
Keyifli geziler, keyifli alışverişler.
Web Adresi: departmentstoreparis.printemps.com/en
4 Comments
Ahmet Bey merhaba, öncelikle size teşekkür etmek isterim. İngilizce sitelerde bile ratlamadığım kadar detaylı ve yardımcı içerikleriniz sayesinde Pariz gezimizi planlamak çok kolaylaştı. Ancak bir sorum var. Noel zamanı geleceğimiz Paris’te 2-3 saatte alışveriş işini halletmek için nereyi öneririsiniz? Lüks mağazaların yanında daha alt kademe markaların da bulunduğu department store hangisidir?
Merhaba Bilal Bey, öncelikle değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Siz sorunca düşündüm de departman store olarak Printemps, Lafayette, BHV, Samaritaine, Le Bonmarché dışında bir departman store bulunmuyor, bu saydıklarımın hepsi de belli bir seviyenin üstünde ürünler satıyorlar. Farklı ürünlerin satıldığı bu tarz mütevazı tek bir departman store aklıma gelmiyor. Ancak AVM tarzı yerlerde bir arada bulunan mağazalar olabilir sanıyorum. Bunun için de en kolay ulaşabileceğiniz, Châtelet’deki Forum des Halles var. Bkz: https://www.pariste.net/forum-des-halles/
Şimdiden iyi tatiller dilerim.
Ahmet bey dün sizden otel konusunda yardım istemiştim hemen dönüş yapmışsınız çok teşekkür ederim. Bir konuda daha yardımınıza ihtiyacım var.Ben mutfakla çok ilgilenen biriyim. Mutfakla ilgilenmediğinizi yazmışsınız ama belki biliyorsunuzdur kitchen aid diye bir marka var. Ben onun mikserini Türkiye'den aldım. Ancak bir takım aparatları var arada onları tamamlamaya çalışıyorum. Onları Türkiye'de bulmak biraz zor ve fiyatlarıda çok yüksek. Oradan bir bakmak istiyorum. Bizdeki Media Market gibi çeşitli elektronik satan bir mağaza önerebilirmisiniz veya sanırım büyük Carrefour'larda da bulunuyormuş yerlerini biliyorsanız paşlaşabilirmisiniz. Şimdiden çok teşekkür ederim. Sevgiler…..
Merhaba
Dediğiniz gibi çok iyi bildiğim bir konu değildir ama Fnac'ta ve Darty'de var gibi görünüyor. Fnac en kolay Champs Elysees'de, Darty ise Madeleine Kilisesi'nin altında karşınıza çıkacaktır. Umarım aradığınızı kolayca bulabilirsiniz.
İyi tatiller şimdiden