(Son Güncelleme: 02.03.2025) Paris’te, périphérique – periferik içinde sınırsızca hareket etmek için otobüs ve metro başlı başına yeterli oluyorken, Paris çevresinde ulaşım içinse tramvay, daha uzaktaki banliyölere pratik bir şekilde gitmek için de RER ve banliyö treni önemli ulaşım araçları arasında yer alıyor. Diğer ulaşım araçlarını daha önce tanıdığımız için şimdi sıra banliyö trenini detaylarıyla anlatmaya geldi.
Fransızcadaki “banlieu“den dilimize girmiş olan “banliyö” kelimesi Paris özelinde konuşacak olursak, periferik dışında kalan tüm bölgelere verilen genel bir ad; yani kent merkezi dışındaki yerleşim alanlarına verilen genel isim olarak düşünebiliriz.
Özellikle İstanbul’da bu kelime kökeninden hareketle yaratılmış “banliyö treni” kelimesi, benzer bir niyeti taşısa da İstanbul’un Paris gibi “kent merkezi” kabul edilebilecek tek bir bölgesi olmaması nedeniyle, nerenin merkez nerenin banliyö olduğu konusu da biraz muallak. İstanbul’da yaşayan herkes için bağlı bulunduğu ya da çalıştığı ilçe merkezi bir anlamda kent merkezi oluyor ve buranın dışında kalan alanlar da banliyö gibi düşünülebiliyor.
Örneğin ben her zaman Kadıköy’ü kent merkezi olarak algılamışımdır; Koşuyolu, Acıbadem, Bostancı gibi yerler de Kadıköy’ün banliyöleridir. Hele ki çocukken banliyö trenine binip şu an sahil yoluna dönüşen Süreyyapaşa Plajı’na gidişlerimi hatırlıyorum da… Tabii şimdi Marmaray’la kolayca ulaşıveriyoruz ne güzel ama gittiğimiz yerde yüzebileceğimiz bir Süreyya Plajı artık yok 🙁

Paris’teyse, Paris – Banliyö ayırımı çok net bir şekilde çizilmiştir ve periferik alanı dışındaki her yer, uzak olsun yakın olsun “banlieu” olarak anılır. Bu nedenle banliyölerle kent merkezi arası ulaşım için iki önemli toplu taşıma aracı RER ve banliyö trenleridir. Gerçi Ocak 2016’dan itibaren hayata geçirilen Grand Paris projesinin ardından, zaman içinde bu ayırım da değişecek ama bu değişim pek hızlı olacakmış gibi görünmüyor.
Daha önceki yazımda belirttiğim gibi RER, Paris’in toplu taşıma şirketi RATP tarafından yönetilir ve bu kuruluş İstanbul’daki İETT gibi düşünülebilir. Banliyö trenleri ise Fransa’nın TCDD’si SNCF‘in (esensief) bir kuruluşu olan Transilien tarafından işletilir ve çoğu hatlarda RATP ve Transilien ortak çalışır; yani RER ve banliyö treni aynı rayları kullanabilir.
2025 itibariyle banliyö trenlerinin fiyat ve ücretlendirme politikası metro ve RER ile aynı kategoriye alındı. Buna göre Paris çevresinde yani Île de France sınırları içinde bu ulaşım araçlarıyla nereye giderseniz gidin tam bilet fiyatı 2,50€, indirimli bilet fiyatı 1,25€ olarak sabitlendi. Elbette Haftalık Navigo ya da Paris Visite gibi avantajlı ulaşım kartları da var. Bu konudaki tüm bilgileri Biletler ve Ulaşım Kartları yazımda okumayı ihmal etmeyin lütfen.

Banliyö trenlerinin önemi, daha çok Paris yakınlarındaki önemli yerlere gitmek istediğimiz zaman anlaşılır. Örneğin Versay Sarayı‘na dilerseniz RER ile dilerseniz banliyö treni ile ayrı ayrı güzergahlardan gidebilirsiniz. Diğer pek çok şato, müze, park bahçe ve görülecek önemli mekanlar için Paris civarında yolculuk yapmak için RER kadar banliyö trenleri de kullanılıyor. Hatta Fontainebleau Şatosu – Château de Fontainebleau gibi uzak şatolara gitmek için toplu taşıma tercih edecekseniz mutlaka banliyö treni kullanmalısınız.
Genel anlamıyla RER Paris’i bir baştan bir başa kat ederken şehir içinden, genelde yer altından gider; Banliyö trenlerinin de ilk kalkış noktaları garlardır. Paris kent merkezinde İstanbul’daki Haydarpaşa ve Sirkeci garları ayarında toplam 7 tane büyük gar bulunduğunu düşünecek olursanız ne denli kapsamlı bir raylı sistem uygulamasının olduğunu gözünüzün önüne getirebilirsiniz…
RER hatları A, B, C, D, E olarak isimlendirilmiş 5 hat, banliyö trenleri H, J, K, L, N, P, R, U olmak üzere 8 hat olarak sınıflandırılmıştır. Her hat, türlü türlü çatallarla pek çok farklı noktaya ulaşır.
Bir banliyö trenine binerken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, tıpkı RER‘deki gibi önce o trenin hangi yöne gittiğini tespit etmek, sonra da sizin inmek istediğiniz istasyonda durup durmadığını anlamak. Bunun için garlarda ve istasyonlardaki bilgilendirme panolarını takip edebilirsiniz.

Giverny‘deki Claude Monet’nin Evi gibi yerlere gitmek istiyorsanız banliyö treni işinizi görmüyor, normal SNCF trenlerine binmeniz gerekiyor ve onun için de gişeden ya da otomatlardan ayrı bilet almalısınız ama örneğin muhteşem Orta Çağ kasabası Provins‘a banliyö treniyle kolayca ulaşabiliyorsunuz.
Trenlerde sık sık kontrol yapıldığı için geçerli bir biletiniz olmadan, biletinizi ya da kartınızı okutamdan trenlere binmemenizi öneririm.
Bugüne kadar güvenlik açısından herhangi bir trende problem yaşamadım ama kimi Parisliler geceleri banliyö trenlerini güvenli bulmadıklarını söylüyorlar.

Paris’e ilk geldiğim zamanlardan beri herhangi bir RER ya da banliyö trenine atlayıp Paris’i bir uçtan diğer uca katetmeyi, yepyeni yerler görmeyi, bazen uçsuz bucaksız tarlalardan geçip yine birbirinden güzel banliyölere ulaşmayı hep çok sevdim. En sevdiğim şeylerden biri de bu yolculuklar sırasında kitap okumak oldu hep.
Paris’ten bir banliyö trenine atlayıp şehrin dışına doğru maceralar atılmanız dileğiyle…
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
İlgili Yazılar:
- Biletler ve Ulaşım Kartları
- Paris Metrosu
- RER
- Tramvay
- Belediye Otobüsleri
- Taksi
- Montmartre Füniküleri
- Seine Nehri Ulaşımı: Batobus
- Gece Otobüsleri – Noctilien
- OrlyVal
- CDGVAL
- RoissyBus
- Paris Visite Pass
- Navigo Découverte
- Kiralık Bisiklet – Vélib
- Charles de Gaulle Havalimanı – Paris Şehir Merkezi Transferi Seçenekleri
- Orly Havalimanı – Paris Şehir Merkezi Transferi Seçenekleri
- Beauvais Havalimanı – Paris Şehir Merkezi Transferi Seçenekleri
Paris’teki Ana Tren Garları: