Eurostar Treniyle Paris – Londra

(Son Güncelleme: 01.04.2024) Daha önce Paris’ten Brüksel ve Amsterdam‘a gitmenin en kolay yolu olan Eurostar Hızlı Treni (Eski adıyla Thalys) hakkında bir yazı yazmıştım; şimdiyse Paris’ten Londra’ya gitmenin en pratik yolu olan Eurostar Hızlı Treni hakkında detaylı bir yazıyla karşınızdayım. Evet Paris’ten Londra’ya trenle aktarmasız, kolay ve hızlı bir biçimde ulaşmak mümkün. Gelin bu yolculuğun detaylarını, bilet alırken dikkat etmeniz gerekenleri ve diğer önemli bilgileri birlikte inceleyelim.

Paris’ten Londra’ya uçakla değil de trenle gitmek neden daha pratik? Çünkü Eurostar’la kapıdan kapıya, yani Paris’teki evinizden / otelinizden, Londra’daki evinize/otelinize ulaşmak için yolda geçireceğiniz toplam süre, kesinlikle uçak yolculuğu için harcayacağınız zamandan çok daha az. Eurostar treni Paris’te, şehir merkezindeki en büyük gar olan Gare du Nord‘dan kalkıyor. Trenin Londra’daki son varış noktasıysa, yine şehir merkezindeki St Pancras International tren istasyonu…

Biletinizi Fransa’nın TCDD’si olan SNCF’in bu linkteki resmi web sayfasından çok önceden alırsanız, en ucuz gidiş dönüş biletini 88€‘ya bulmanız mümkün. Tabii her zaman bu şansınız olmuyor ama bence gidiş dönüş 100€-150€ civarı satın alacağınız bilet, “makul fiyat” olarak düşünülebilir. Bir kere, havalimanı ulaşımı için ekstra para ödeme derdiniz kalmıyor, uçakta olan sıvı kısıtlaması trende yok, yanınıza her şeyi alabiliyorsunuz; hatta iki bavula kadar ek ücret ödemeden trene binebiliyorsunuz.

Eskiden Paris-Amsterdam arasında çalışan hızlı trenlerin adı Thalys olarak geçiyordu, o nedenle Paris-Amsterdam arası çalışan trenler için ayrı bir yazı yazmıştım. Ekim 2023 itibariyle Eurostar Thalys’i alarak birleşti. O nedenle Eurostar trenleri artık hem Paris-Londra hem de Paris-Amsterdam arasında çalışıyor. O hattaki yolculuk deneyimi daha farklı olduğu için Eurostar Paris-Brüksel-Amsterdam hattında çalışan trenleriyle ilgili bilgileri bu linkteki yazımda bulabilirsiniz.

Yolculuk günü geldiğinde Paris’te Gare du Nord‘a, yolculuk saatinden en geç yarım saat önce gitmeniz öneriliyor ama ben işi şansa bırakmamak için bir saat öncesinden garda olmanızı tavsiye ederim. Yoğunluk olur, bir şey olur, bence en az bir saat, hadi diyelim 45 dakika önce gara giriş yapsanız iyi olur. Garda peronların olduğu ana salona girdiğinizde sola doğru yürüyün. Sol tarafta yukarı çıkan merdivenler göreceksiniz. Eurostar trenlerine ulaşmak için bu merdivenlerden yukarı çıkıyorsunuz. Çünkü Eurostar trenlerine, perondan doğrudan ulaşılamıyor, çevresi demir parmaklıklarla çevrili! Neden mi?

İngiltere Avrupa Birliği ülkesi olmadığı ve Schengen alanı dışında olduğu için üst kata çıkıp pasaport kontrolünden geçmeniz gerekiyor. Yanınızda mutlaka biletinizin bir çıktısını bulundurun, imkanınız varsa çıktıya gerek olmadan cep telefonunda e-bilet versiyonunun olduğundan emin olun. Üst kat koridorunda biraz yürüdükten sonra önce biletinizin barkodunu okutarak geçiş yapıyorsunuz. Sonra da Pasaport kontrolünden geçiyorsunuz. AB vatandaşıysanız sorun yok ama Schengen vizeniz varsa ya da Avrupa ana karasında herhangi bir Schengen ülkesinin oturum kartına sahipseniz vizeniz burada geçmiyor, İngiltere için mutlaka ayrı bir İngiltere Vizesi almanız gerekiyor. Tabii yolculuk tarihinizden önce bu işlerinizi yaşadığınız ülkede halletmelisiniz.

Pasaport kontrolünden sonra güvenlik kontrolünden geçiyorsunuz ve bekleme salonuna ulaşıyorsunuz. Burası geniş ve uzuuun bir salon. Alt tarafta, garda dizilmiş trenleri izlemek çocukça bir zevk veriyor. Bekleme salonunda Paul‘ün bir şubesi var; seçenek olarak iş görür ama oturup bir şeyler yemek için konforlu bir ortam olduğunu söyleyemeyeceğim. Eğer treniniz vaktinde kalkarsa (ki bizim Mayıs 2018’deki ilk denememizde rötar yaptı ama sonraki gidişlerimizde bir sorun olmadı) kapı anonsu yapılınca, üst köprüden, treninizin kalkacağı perona iniyorsunuz ve vagonunuzu bulup trene biniyorsunuz.

Doğrusunu isterseniz Euorstar treni, Fransa içinde çalışan SNCF Hızlı Trenlerine oranla biraz daha basit görünür bana. Bir de Paris – Londra arasında çalışan Eurostar’ın vagonları daha bir küçük görünür bana ama sanırım bunun nedeni, trenin Manş Denizi‘nin altındaki Manş Tüneli‘nden geçmek için daha kompakt tasarlanmış olması. Siz bakmayın benim böyle kapris yaptığıma, hızlı tren olarak Eurostar gayet iş görüyor. Trenin orta kısmında yer alan bir ya da iki vagon da kafeterya olarak tasarlanmış. Pek konforlu olmasa da saatte bilmem kaç km hızla giderken kahve içip bir şeyler atıştırmak keyifli olabiliyor.

Evet, Eurostar’ın en güzel özelliklerinden biri -benim için- Manş Tüneli’nden geçiyor oluşu. Yıllar önce yapımını ve açılışını ilgiyle takip etmiş biri olarak, yıllar sonra bu tünelden geçiyor olmanın mutluluğu da benim için çok farklı oldu haliyle. Bu arada trende ücretsiz Wi-Fi hizmeti var ve kimi yerlerde sorun olmakla birlikte genelde güzel çekiyor. Manş Tüneli’nden geçerken Twitter’dan, sırf anı kalsın diye tweet atmak çok keyifliydi örneğin. Dönüş yolculuğunda ise, benim gibi trenleri çok seven ve Manş Tüneli gibi ilginç projeleri ilgiyle takip eden kuzenim için yukarıdaki fotoğrafı çekip, o anda kendisine göndermiştim. Ne güzel anlar, ne güzel anılar bunlar.

Paris – Londra arası trenle yaklaşık 2 saat 20 dakika sürüyor. Bence bu şahane bir süre. Hele ki Paris kent merkezindeki Gare du Nord‘dan binip, Londra kent merkezindeki St Pancras‘da indiğinizi düşünürseniz, harika bir şey. Londra’ya gelip de trenden inince, peronda bir süre yürüdükten sonra yürüyen yolla aşağı iniyorsunuz ve Londra’ya alt kattaki salondan giriş yapıyorsunuz. Yolcu karşılama bölümüne ulaştıktan sonra artık Londra’dasınız!

Evet, Eurostar Hızlı Treni hakkında söyleyebileceklerim şimdilik bu kadar. Eğer Londra’dan Paris’e de trenle dönecekseniz, bu kez dönüş işlemleri de benzer şekilde yapılıyor. Tek fark, Londra’daki yolcu bekleme salonu, Paris’tekine göre biraz daha sıkış tıkış görünüyor bana.

Gördüğünüz gibi sizi Londra’ya ulaştırdım, işin bundan sonrası size kalmış 😉 Aslında bir gün de oturup, özet bilgi niteliğinde bir Mini Londra Rehberi yazma hevesim var ama şimdilik kendimi buna yetkin görmüyorum. Gerçi bugüne kadar Londra’ya 5-6 kez gittim ama şöyle gezgin blogger gözüyle inceleyip, iyi bir çalışma yapmam gerek. Aslında tüm işler için her şeyden önce bana sponsor gerek 🙂 Sponsor olsa, Pariste.Net kıvamında bir Londra Gezi ve Yaşam Rehberi yapacağımdan emin olabilirsiniz 😉

Benim gibi gezgin ruhlu mobil biri için Paris-Londra arası iki dakikalık mesafe. O yüzden fırsat buldukça bir iki geceliğine ya da hiç olmazsa günübirlik kuzenimle bir kahve içmeye Londra’ya gidip gelmişliğim var 🙂 Eğer siz de Eurostar trenlerini daha önce denediyseniz ve benim atladığım bir konu olduğunu düşünüyorsanız, lütfen eklemekten çekinmeyin.

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

Eurostar Web Sayfası: eurostar.com

SNCF Web Sayfası: sncf-connect.com

İlgili  Yazı:

• Eurostar Hızlı Treniyle Paris-Brüksel-Amsterdam-Köln