Paris Tren Garları 1: Gare Saint Lazare (Paris Saint-Lazare)

(Son Güncelleme: 05.03.2024) Üsküdar’la Beşiktaş’ın birleşip tek bir şehir oluşturduğunu, aradaki boğazın da daha dar bir nehir olduğunu varsayın, işte Paris dediğimiz yer aslında toplamda bu büyüklükte bir yer… Ama bu şehrin içi o kadar dolu ve her bir köşesi özenle inşa edildiğinden o kadar görkemli ki, insan Paris’in çok çok daha büyük bir yer olduğu izlenimine kapılıyor. Oysa ki périphérique içi, yani gerçek Paris sadece bu kadarcık bir yer…

Ve Fransızlar bu kadarcık “küçük” bir şehre, altı tanesi yolcu bir tanesi araçlar için olmak üzere tam yedi tane tren garı inşa etmişler! En küçüğü Haydarpaşa kıvamında bu yedi tren garı, Paris’in diğer Fransa kentleri ve Avrupa ülkeleri ile ulaşımını sağladığı gibi; metro, RER, tramvay, belediye otobüsü ve banliyö trenleri için de önemli kavşak ve aktarma noktası olma görevini üstleniyor.

Bu garlar arasında size ilk gar olarak tanıtmak istediğim yer: Gare Saint Lazare (gar sen lazar ya da gağ sen lazağ). Açılışı 1837‘de, yani Sirkeci Garı’nın açılışından 53 yıl önce, Fransa Kralı I. Louis-Philippe zamanında yapılan Gare Saint Lazare’ın adı günlük hayatta Paris Saint-Lazare olarak da geçiyor.

Zamanla büyütülerek devasa bir boyut alan garın yukarıda gördüğünüz fotoğrafı sadece üçte birini gösteriyor, hatta belki de beşte biri diyebilirim. Tam 27 peronu ile Paris’in batısındaki şehirlere ve banliyölere günde 450 bin yolcu taşıyan devasa gar, Avrupa’nın ve Paris’in ikinci en işlek tren garı (birincisi Gare du Nord). Haydarpaşa Garı’nın 10 peronluk bir gar olduğunu düşünecek olursak gözünüzde bu garın büyüklüğü şöyle bir canlanır diye düşünüyorum…

Üstelik bu gardan ülkeler arası tren seferleri yapılmıyor ve “RER-A hattı açılmadan o bölgeye de yoğun olarak hizmet götüren bu garın yükü, RER-A açıldıktan sonra biraz daha hafiflemiş” diyeyim, varın gerisini siz düşünün 😉

8. arrondissement‘da, Opéra Garnier, Galeries Lafayette ve Printemps‘ın arka tarafında yer alan Saint Lazare Tren Garı Paris’e turist olarak gelip otel aradığım zamanlar bana, merkeze çok uzak bir yer gibi gelirdi ve otel bakarken bu bölgeyi hep elerdim 🙂 Nereden bilebilirdim ki gün gelip de burası hayatımda en önemli noktalardan biri olacak…

Hayat beni Paris’e, Avrupa’nın en büyük finans merkezi La Défense‘ın yanıbaşında, Courbevoie‘da yaşamak üzere Paris’e ışınlayınca, birdenbire Gare Saint Lazare da hayatımda önemli bir yere oturdu. Çünkü yaşadığım yer bu gara trenle 10-15 dakika mesafede olup, her 15 dakikada bir de tren olunca “Paris’e inmek” için bu garı çok sık kullanır oldum.

Gerçi bu tren sıklığı başta beni çok mutlu etse de zamanla konfora alışan bünye, treni kaçırdığı zaman 15 dakika beklemeyi eziyet sayabilecek kadar nankör olabiliyor 🙂 Kaldı ki hemen yanıbaşımdaki La Défense‘tan Paris’e metro, RER ve tramvay ile birkaç dakikada ulaşmak da mümkünken…

Bu gar sizin için Château de Versailles – Versay Sarayı‘na gitmek amacıyla anlamlı olabilir. Sonuçta buradan Versailles Rive Droite’a, bazen Saint Cloud aktarmalı bazen de direkt seferler oluyor. Ya da Normandiya Turu yapmak için Normandiya tarafına trenle gitmek isterseniz de bu gardan bir trene bineceksiniz. 

Biletinizi ya da Navigo kartınızı girişteki turnikelerden okutup peronların olduğu bölüme bu şekilde geçiyorsunuz. Ama örneğin Giverny‘deki Claude Monet’nin Evi‘ne gitmek istiyorsanız orası başka bir region‘da olduğu için normal, Paris ve çevresinde geçerli biletiniz ve kartınız geçmiyor; gişeden ya da otomatlardan Vernon yönüne bilet almalısınız.

Rouen, Deauville & Trouville, Amiens gibi birbirinden güzel yerlere gitmek için de yine buradan şehirler arası trenlere binmeniz gerekiyor. Buralara gitmek için online tren biletlerinizi Fransa’nın TCDD’si olan SNCF‘in resmi web sayfasından alabilirsiniz. Biletinizi önceden alırsanız çok daha hesaplı oluyor, gara gelip gişeden ya da otomatlardan bilet almak istediğinizde fiyatların artması kadar bilet bulamama riskiniz de var elbette. Biraz şans işi diyelim… Biletinizi internetten aldığınızda e-posta adresinize gönderilecek barkodlu biletin çıktısını yanınızda bulundurmayı unutmayın lütfen; tabii cep telefonunuza kaydetseniz de olur.

Genelde -nedense- Avrupa’da tren garlarının çevresi pek tekin olmaz ama bence Saint Lazare’ın civarı son derece güvenli bir yer. Yersiz yurtsuz, ne idüğü belirsiz insanlar bu gar önünde de oluyor bazen ama bugüne kadar herhangi olumsuz bir vaka ile karşılaşmadım. Hele ki yakın zamanda tamamlanan restorasyon ve çevre düzenlemesinden sonra ortamın görüntüsü iyice düzeldi. Eğer otel arayışındaysanız ve bu civarda bir otele rastlarsanız konum olarak tercih edilebilir bir noktada olduğunu söyleyebilirim.

Garın tren ulaşımı olduğu kadar metro ve RER ulaşımında da önemli bir konumu olduğunu söylemeliyim. Buradan Paris metrosunun 3, 9, 12, 13 ve 14 numaralı hatlarına binebileceğiniz gibi RER-E‘nin de ilk istasyonu bu garın altında bulunuyor. Hatta bu hat şimdilerde Grand Paris Projesi kapsamında La Défense‘tan geçecek şekilde batıya doğru uzatılıyor. Ayrıca 300-400 metre mesafedeki RER-A “Auber” istasyonu da hemen ulaşılabilir kolay bir konumda.

Bir de garın hemen önünden ya da karşısından kalkan belediye otobüsleriyle yakınından geçen pek çok otobüs hattını da hesaba katacak olursak garın lokasyonu epey avantajlı görünüyor. Bunca ulaşım seçeneği varken biz bu gardan Paris sokaklarına dalıp rastgele yürümeyi tercih ediyoruz, çaktırmayın 😉

Ayrıca Gare Saint Lazare’ın ana giriş bölümünde epey tatminkar bir alışveriş merkezi mevcut. Burada butik, mağaza, market, kafe ve restoranlardan oluşan 80 adet dükkan bulunuyor.

Sırf garın içinde iki tane Starbucks var, garın hemen dışında iki tane daha. Bir de Paris’te açılan ilk Burger King şubesi de bu gar binasında bulunuyor. Paris’teki tüm garlarda olduğu gibi bu garda da ücretsiz wi-fi internet hizmeti sunuluyor. Ayrıca ağır çanta ve valizlerinizi bırakabileceğiniz bir bagaj emanet bölümü de var.

Saint Lazare’ın AVM olarak kabul edebileceğimiz, giriş bölümünde bulunan üç katlı kısmında en sevdiğim şeylerden biri de, burada bulunan ve halkın kullanımına açık olan piyanonunun başına oturan yolcuların çaldığı parçalara denk gelmek. Böylesi bir atmosferde müzik size “işte Paris’teyim” dedirtiyor.

Garı karşınıza aldığınızda sağlı sollu iki tane meydan bulunuyor. Bunlardan soldaki “Cour du Rome” sağdaki ise “Cour du Havre”. Bu iki küçük meydanın ortasında da Hilton Opéra Paris‘in muhteşem binası tüm haşmetiyle manzarayı tamamlıyor. Bütçeniz uygunsa orada konaklamak çok güzel olabilir…

Cour du Havre’ın karşısından FNAC tarafındaki yola girdiğinizde Printemps ve Galeries Lafayette üzerinden Opéra Garnier‘ye ulaşıyorsunuz. Garın sağ arka tarafındaki çıkıştan çıkarsanız da çok hoş, minik, parizyen bir meydana çıkıyorsunuz ki ben burayı da çok seviyorum. Biraz ileride de Casino de Paris var zaten… Bir de garın karşısına bir Mado açıldığına da söylemeliyim. Bakarsınız lâzım olur…

Keyifli geziler, keyifli keşifler…

Adres: 13 Rue d’Amsterdam, 75008 Paris

Paris’teki Diğer Ana Tren Garları:

• Gare du Nord
• Gare de l’Est
• Gare de Lyon
• Gare Montparnasse
• Gare d’Austerlitz
• Gare de Bercy