Tur Programı Önerileri VI – Loire Vadisi Şatoları

(Son Güncelleme: 02.04.2024) Paris’e daha önce geldiyseniz ve Paris çevresinde gezip görecek ilginç yerler arıyorsanız, o zaman Loire Vadisi Şatoları Turu yapmak size unutulmaz bir deneyim yaşatacaktır. Pariste.Net’te bugüne kadar Loire Vadisi Şatoları ile ilgili 15 yazı yazdığımı düşünecek olursak, istedim ki bu yazıda derli toplu bir içerikle Loire Vadisi Şatoları’nı gezmenin en ideal yolu hakkında bilgi vereyim, bu bölgeyi gezerken dikkat etmeniz gerekenleri ve kimi ipuçlarını sizlerle paylaşayım. Daha fazlasını merak edenler zaten, bu yazı içindeki linklere tıklayarak tüm detaylara ulaşabilecekler.

Loire Vadisi, Paris’in güneyinde yay çizerek Atlantik Okyanusu’na dökülen, yaklaşık 1.000 km’lik Loire Nehri‘nin geçtiği oldukça geniş bir bölgeyi kapsıyor ama bizim gezi programımızda bu vadinin, Paris’in güney batısındaki bölümü yer alacak. Loire Vadisi’nde gezilmeye değer 80 şato bulunuyor ve biz bunların Chambord Şatosu, Cheverny Şatosu, Blois Şatosu, Chaumont sur Loire Şatosu, Amboise Şatosu, Leonardo da Vinci’nin Evi – Clos Lucé Şatosu, Chenonceau Şatosu, Montresor Şatosu, Chinon Kalesi ve Saumur Şatosu olmak üzere 10 tanesini öncelikli olarak gezeceğiz.

Bunlara ek olarak Loire Vadisi Şatoları’nın maketlerini bir arada görebileceğiniz harika bir park olan ve Amboise‘da bulunan Mini Châteaux Parkı ve muhteşem bir manastır olan Fontevraud Manastırı gibi ilginç yerler de tur programımızın içinde yer alacak ama  tabii siz zaman, para ve müsaitlik durumunuza göre bu programı kısaltıp uzatabilirsiniz.

Loire Vadisi’ne ne zaman gidilir? Her zaman… Ben bu bölgeyi, ilki Aralık 2008‘de, ikincisi Haziran 2014‘te, üçüncüsü Ağustos 2017‘de olmak üzere üç defa gezdim, her seferinde de ayrı bir keyif aldım. Yazın da kışın da ayrı avantajları ve dezavantajları var. Yazın, baharda ve sonbaharda elbette çok daha rahat olur gezmek ama bu sefer de yoğun ilgi nedeniyle kalabalık olabiliyor.

Kışın gitmek hoş olmazmış gibi düşünülse de kışın ayrı bir havası var. Özellikle Noel ve yılbaşı öncesi bu şatolar o kadar güzel süsleniyor ki inanamazsınız. Üstelik yapraklar döküldüğü için şatoların uzaktan görünüşü çok daha görkemli oluyor; yazın ağaçlar yapraklıyken şatolar ağaçlardan görünmeyebiliyor 🙂 Kışın, yoğun sezona göre daha sakin oluyor ortalık, daha bir huzurla geziyorsunuz ama soğuk da oluyor onu baştan söyleyeyim. Olsun, yağmur yağmasın da 😉 Bakarsınız kar yağar, o zaman da bambaşka bir büyülü atmosfere bürünür bu birbirinden güzel şatolar.

Biz her seferinde Loire Vadisi Şatoları’nı arabayla gezmeyi tercih ettik. İlk gelişimde Paris’te turisttik, araba kiralamıştık; daha sonraki gezilerimizde kendi aracımızı kullandık. Özgür olmak adına sizlere bu bölgeyi kendi aracınızla gezmenizi ya da araba kiralamanızı önereceğim. Araba kiralarken navigasyonlu araç seçmeyi ya da yanınızda navigasyon cihazı getirmeyi unutmayın. Yurt dışı internet paketiniz varsa cep telefonunuzda alışık olduğunuz harita uygulamasını kullanmak da hayat kurtarıcı olacaktır. Çünkü Fransa’da yollar inanamayacağınız kadar karışık; hele ki otobanlar… Bir de Paris merkezinden arabayla çıkması biraz eziyetli. Paris’ten  çıkışta trafiğe yakalanırsanız İstanbul’da köprü trafiğini aratmayacak manzaralarla karşılaşabilirsiniz; üstüne üstlük karman çorman yollar da cabası 🙂 Paris’te araba kullanmak çilelidir ama Paris dışına çıkmayı başardığınızda büyük keyife dönüşür. Zaten sırf keyif olsun diye yollarda klasik arabalarıyla dolaşan insanlara rastlarsınız.

Otobanlar iyidir hoştur ama geceleri karanlık olur; bir de otobanlar pahalıdır, hem de çok pahalıdır. Tabii nereden nereye kaç para tutar ezbere bilemiyorum ama Fransa’da kimi zaman İstanbul-Ankara kadar mesafeye 20-30 euro verdiğimi bilirim 🙂 Eğer vaktiniz varsa paralı otobanlardan kaçmanızı ve devlet karayolundan gitmenizi öneririm. Böylelikle pek çok yerleşim merkezinden, birbirinden güzel köylerden ve şahane manzaralı yollardan geçeceksiniz. Tek sorun, hız sınırlaması sık sık düşebilir; zaman zaman 20 km’yle bile gitmeniz gerekebilir. Aman sakın hız sınırını aşmayın, ciddi cezası var. Bir keresinde 20’yle gidilmesi  gereken bir köyde 28’le gittiğim için “aşırı hız” cezası yemiştim; aman diyeyim 😉

Loire Vadisi Şatoları turunu arabayla değil de toplu taşımayla yapmak isteyenler için elbette ki tren ve otobüs seçenekleri mevcut. Tabii nereleri gezeceğinize bağlı olarak, hangi şehirlere ya da istasyonlara ulaşmanız gerektiği değişiyor. Her birini ayrı ayrı yazılarda anlattım; gezmeyi düşündüğünüz şatoları belirledikten sonra ilgili yazıları okuyarak tren biletlerinizi Fransa’nın TCDD’si olan SNCF‘in resmi web sayfasından almanız mümkün.

Biraz daha maceracı ve doğa severler ise Loire Vadisi’ni bisikletle gezebilirler. Tabii mesafeler çok yakın değil ama bu bölge son derece düzlük, bisikletle ulaşım çok kolay. Yollarda giderken sık sık bisikletle bir başına ya da gruplar halinde giden insanlar görebilirsiniz. Hatta bazen baba, anne ve çocuklardan oluşan küçük gruplara denk geliyorsunuz. En arkadan ufaklık pedala asıla asıla annesine babasına yetişmeye çalışıyor ve çocuğun anne babası arkasına dönüp bakmadan yola devam ediyorlar 🙂

Ben Loire Vadisi Şatoları’nı her seferinde hep arabayla gezdiğim için sizlere de bu şekilde bir tarif vermeye çalışacağım. Çünkü toplu taşıma ve bisiklet gibi alternatif seçenekleri hiç denemedim. Bilmediğim konularda yazmayı ve önerilerde bulunmayı pek tercih etmiyorum. Hazır yeri gelmişken söyleyeyim, bölgede araba kullanırken dikkat etmeniz gereken bir diğer konu da bisikletlilere dikkat etmeniz ve onlara yolda saygılı davranmanız. Sollama yaparken tam şerit değiştirmeniz gerekiyor, asla yakınlarından geçmemeli, diplerine yanaşmamalısınız. Zaten özenli olacağınıza eminim…

Loire Vadisi Şatoları’na kaç gün ayırmalı? Bu tamamen size bağlı. Biz ilk gidişimizde bir hafta sonu geçirmiştik, ikinci ve üçüncü gidişlerimizde ise birer hafta kaldık. Bence en ideal Loire Vadisi Şatoları Tur Programı için en az bir hafta ayırmak gerekiyor ama vakti olmayanlar için elbette ki 2-3 günlük bir program yeterli olabilir. O halde gelin önce olmazsa olmazlar şeklinde turumuza başlayalım; vakti ve imkanı olanlar turu uzatabildikleri kadar uzatsınlar, kendi zevklerine göre revize etsinler.

Aslına bakarsanız her güne bir şato ayırmak gerek ama vakti olmayanlar ve tabii enerjisi bol olanlar bir güne iki şato da sığdırabilirler. Mesele sadece fiziksel yorgunluk değil bence, daha çok zihinsel bir yorgunlukla karşı karşıya kalıyorsunuz. Çünkü gezeceğiniz şatolar o kadar görkemli ki hayranlık duygusu bir süre sonra ciddi bir yorgunluğa dönüşüveriyor. O nedenle, çok gerekmedikçe bir güne iki şato sığdırmanızı çok önermiyorum.

Paris’ten Loire Vadisi’ne doğru yola çıktığınızda görmeniz gereken ilk şato elbette ki dillere destan Chambord Şatosu olacaktır. Uzaktan baktığınızda ne kadar büyük olduğunu anlayamayacağınız bu muhteşem şatosun terasına çıktığınızda heybetini kavrıyorsunuz. Şatolar turuna başlarken size en önemli tavsiyem, girişteki kuyruğa takılmadan gişelerin yan tarafında bulunan danışmaya gidip Museum Pass benzeri kombine bilet almanızdır. Tüm şatoları kapsayan bir pass yok, farklı farklı kombinler yapmışlar. Pass fiyatları gezeceğiniz şato kombinlerine göre değişiyor. Hem bir indirim kazanmış oluyorsunuz hem de bu bilet, uzun kuyrukları by-pass etme imkanı sağlıyor ama nereleri gezeceğinize bağlı olarak işin matematiğini kendiniz çözmeniz gerekiyor. Kombine bileti internetten almak isterseniz, resmi web sayfası linkini yazının sonunda bulabilirsiniz.

Genelde tur şirketleri Loire Vadisi Şatoları Turu düzenlerken Chambord Şatosu, Cheverny Şatosu ve Chenonceau Şatosu‘nu öncelikli olarak gösteriyorlar ki haklılar, çünkü hepsi birbirinden güzel. Gerçi diğerlerine oranla Cheverny Şatosu biraz basit kalıyor ama yine de iç dekorasyonu en iyi korunmuş şatolardan biri olduğundan ve şaraplarıyla da ünlü olduğu için görülmesinde yarar var. Dolayısıyla Chambord Şatosu‘ndan sonraki durağınız Cheverny Şatosu olabilir; hatta olmalı…

İşin bundan sonrası biraz karışık 🙂 Cheverny Şatosu sonrası genel beklentiye uyup güzeller güzeli Chenonceau Şatosu‘na geçebilirsiniz tabii ama civardaki pek çok şatoyu atlamış olacaksınız. O nedenle ben sırayı şu şekilde öneriyorum: Önce Chambord Şatosu, sonra Cheverny Şatosu, ardından Blois‘da bulunan Blois Şatosu ve sonrasında Chaumont sur Loire Şatosu‘nu görüp Amboise tarafına geçmek şeklinde ilerlerseniz harika yerler görmüş olursunuz.

Amboise‘a geçince Amboise Şatosu‘nu görmeden olmaz, üstelik burada Leonardo da Vinci’nin mezarı da var. Hatta Paris’te Bir Hafta kitabımda da tek bir  satırda ipucunu verdiğim gibi, bu ünlü sanatçı ve mucitin ömrünün son dönemini geçirdiği ve hayata gözlerini yumduğu evi Clos Lucé de Amboise‘da bulunuyor. Burada bir de şato maketleri parkı olan Mini Châteaux var ki o da çocuklu aileler ya da içindeki çocuğu hep yaşatanların görmesi gereken bir yer. İşte ondan sonra o güzelim Chenonceau Şatosu‘na sıra geliyor…

Aslına bakarsanız bu şatoları gezerek Loire Vadisi Şatoları’nın olmazsa olmazlarını bir anlamda bitirmiş oluyorsunuz. Tabii dediğim gibi daha bir ton yer var görecek ama bu şatoları gezerek, Fransa’nın bu bölgedeki en önemli şatolarını görme şansını yakalıyorsunuz. Sanıyorum buraya kadarki tur için 3-4 gün yeterli olacaktır. Blois ile Amboise arasında bir yerde konaklayarak her gün bir-iki yere giderek gezinizi tamamlayabilirsiniz. Chambord Şatosu ve Cheverny Şatosu ise, ilk gün Paris’ten çıkıp ilk konaklayacağınız yere ulaşmadan önce aynı gün içinde gezilebilecek iki şato olabilir; bilemiyorum, bu tamamen performansınıza bağlı.

Bir en son yaptığımız bir haftalık Loire Vadisi gezimizin ilk durağında, bölgenin bu kısmını gezmek için otel olarak Blois ile Orléans arasında, yukarıda fotoğrafını gördüğünüz Le Havre de Marie adında şahane bir B&B’de kalmıştık ama sanırım artık misafir kabul etmiyorlar. Siz de oranın yerine bir bakın, olmazsa konaklama için civarda başka bir yer seçersiniz. Kalmadığım  bir yeri önermek doğru olmaz. Bölgede her bütçeye uygun bir yer illa ki var. Dilerseniz küçük bir pansiyon bulup konaklayın, dilerseniz bir şatoda kalıp sefanızı sürün; tercih sizin. Bir de biliyorsunuz, eğer rezervasyonunuzu booking.com üzerinden yapmayı tercih edenlerdenseniz, bu blog üzerindeki linklerden ya da aşağıdaki banner üzerinden rezervasyon yaparsanız bana destek olmuş oluyorsunuz 😉

Dilerseniz Loire Vadisi Şatoları’nın buraya kadarki kısmını görüp Paris’e geri dönebilirsiniz ama gezimizin bundan sonrası klişelerin dışına çıkıp biraz farklı yerler görmek isteyenler için. “Paris’in zaten dışındayız, bir sürü de şato gördük, daha ne kadar klişelerin dışına çıkacağız?” diye soranlar için tur programımızın devamı geliyor efendim 🙂

En güzel şatoyu en sona saklayıp Chenonceau Şatosu‘nu gördükten sonra biraz daha aşağı inip, küçük ama çok güzel bir şato olan Montresor Şatosu‘nu görebilirsiniz. Buranın biraz daha aşağısında ise Loche diye şahane bir orta çağ kasabası var, kasabanın en tepesinde de şahane bir kale olan Loche Şatosu. Hatta bir keresinde de bu civardaki mağarada, evet bir mağarada konaklamıştık: Les Troglos de Beaulieu.

Loire Nehri boyunca batıya doğru ilerledikçe bölgenin en büyük şehirlerinden Tours karşımıza çıkıyor. Ben Tours’a üç kez gitmiş olmama rağmen, doğru yerine mi denk gelmedim, nedendir bilemiyorum, burayı hiç hakkıyla gezemedim, gezdiğim kadarını da hiç sevemedim. Eminim güzel bir şehirdir ama işte bana hiç sıcak davranmadı 🙂 O yüzden Tours’u çok iyi bilmiyorum, burası hakkında size anlatacağım çok bir şey yok. Yine de Tours konaklama için merkezi bir konumda olduğu için önemli. Üstelik Tours’un batısına doğru ilerlerseniz hoşunuza gideceğini düşündüğüm birkaç yer daha var; hadi o zaman, düşün peşime 😉

Tours’un batısına geçince görmenizi istediğim en önemli iki yer, büyülü bir  orta çağ şatosu  olan Chinon Kalesi ve  muhteşem bir manastır olan Fontevraud Manastırı  olacak. Oranın da batısında Saumur şehri bulunuyor, Saumur’ün tepesinde de Saumur Şatosu var. Daha da batıya giderseniz Angers şehri, bu şehirde Angers Şatosu var, daha da batısı Nantes ve orada da illa ki şahane bir şato karşılıyor sizi. Nantes da çok güzel bir şehirdir, Jules Verne’in doğduğu yer… Ne yazık ki oraya gideli birkaç yıl oldu, ayrı bir yazı yazacak kadar bilgim yok. Onun yerine Amiens‘daki Jules Verne’in Evi‘ni gezmiştim ama burayı gezip yazamadım. Siz benim yerime gidip detaylı gezersiniz; Hızınızı alamazsanız buradan Atlantik Okyanusu‘na dökülüveriyorsunuz 🙂

Tours’un batısına geçmeye ikna olduysanız, bu bölgede konaklamak için önereceğim yer, yukarıda fotoğrafını gördüğünüz, son derece keyifli bir şato olan Château du Vau olacaktır. Biraz sapa bir yerde gibi görünse de -eğer arabalıysanız- çok keyif alacağınızı düşünüyorum. Şahane bir bahçesi var. Arazisinde atlar dolaşıyor. Hatta bir akşam şatoya dönerken atlardan biriyle göz göze gelmiş, uzunca bir süre bakışmıştık 🙂 Son yıllarda atlarla aramda ruhani bir şey var ama henüz işin sırrını çözebilmiş değilim.

Gezinizin buraya kadarki kısmı için bir haftanın yeteceğini düşünüyorum. Çünkü biz Paris – Saumur arasındaki son turumuzu bir haftada gerçekleştirdik. Tabii sizin programınız kişisel nedenlerle farklı olabilir. Rica ederim benden özel tur programı istemeyin ya da kendi oluşturduğunuz tur programını benim değerlendirmemi beklemeyin. Herkese tek tek yardımcı olmak isterdim ama bu tür konular üzerinde saatlerce çalışılması gereken detayları içerir. Ben bunca yazıyı kendi tur programınızı kendiniz oluşturun diye yazıyorum; yoksa zaten size yol gösterecek, sizi elinizden tutup şato şato gezdirecek pek çok tur şirketi mevcut. Kendi başınıza tur programı oluşturup kendiniz gezmek istemiyorsanız, müsaade edin de tur şirketleri hizmetlerinin karşılığını alsınlar 😉

Son olarak eklemek istediğim bir diğer bilgi de (Fransa’nın pek çok yerinde olduğu gibi) bu bölgenin şaraplarıyla ünlü olduğu. Pek çok şato kendi şarabı üretiyor, bunları şatoların satış mağazalarından ya da civardaki kavlardan alabilirsiniz. Benim en çok hoşuma gidense, özellikle Blois ile Amboise arasındaki yolda karşımıza çıkan mağara kavlar oldu. Bu kavlarda şarap tadımı yapmak ve şarap seçmek ayrı bir keyif. Özel bir yer önerecek değilim, karşınıza çıkan bir tanesine dalın gitsin. Sizi şaraplar konusunda uzun uzun bilgilendirmeye bayılıyorlar… Benim Loire Vadisi Şarapları arasında kişisel tercihim kırmızı şarapta Chinon,  beyaz şarapta Cheverny ama inanın, benim denemedim, denk gelmediğim bir sürü şarap vardır, siz kendi damak tadınıza güvenin…

Yeme içme konusunda içiniz rahat olsun. Öğlen ve akşam yemek servisi saatlerini kaçırmanız dışında her şey yolunda gidecektir diye düşünüyorum. Yoldan çıkıp rastgele bir köydeki restorana gittiğinizde bile menüde kavun içinde rom servisi yapıldığını görmeniz mümkün. Fiyatlar da pek öyle ucuz değil. Genel olarak Paris ortalamasında diyebiliriz; inanın lezzet de öyle… Bir de Kafe ve Restoranlarda Başınıza Neler Gelecek yazımı okuyarak da bir ön hazırlık yapmanızda yarar var 🙂

Evet, bu yazıyla birlikte, daha önce Loire Vadisi Şatoları hakkında yazdığım 15 yazıyı derleyip toparlayan bu 16. yazıyla, Loire Vadisi Şatoları Turu için program önerimi tamamlamış oluyorum. Dediğim gibi bölgede görülmeye değer 80 şato bulunuyor ama hepsini ne ben yazabilirim,  ne siz gezebilirsiniz 🙂 O nedenle böyle bir özet yapmak istedim. Ne kadarını gezip görsek kârdır.

Elbette anlatacak daha çok şey var ama detayları aşağıdaki listede tek tek incelemeniz mümkün. Eğer Paris’i daha önce gezip bitirdiyseniz, civarda gezip görecek ilginç şeyler arıyorsanız, bu yazıdakilerin bir kısmını yapsanız bile harika bir tatil geçireceğinize eminim. Bakarsınız bir gün, Paris’te Bir Hafta gibi Loire Vadisi’nde Bir Hafta gibi bir kitap yazar, bölgeyi farklı bir hikayeyle, roman tadında bir rehberle sizlere anlatıveririm…

Nice güzel gezileriniz olması dileğiyle,

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

Kombine bilet satın alma linki: boutique.bloischambord.com/pass-chateaux

Diğer Tur Programı Önerileri:

• Paris’te Bir Hafta
• 3 Gece 4 Gün Paris
• Romantik Paris
• Bir Günde Paris
• Paris’te Alternatif 15 Gün
• Côte d’Azur Gezi Rehberi
• Normandiya Gezi Rehberi

Loire Vadisi’nde Görülecek Yerlerden Bazıları:

• Chambord Şatosu – Château de Chambord
• Cheverny Şatosu – Château de Cheverny
• Blois Şatosu – Château Royal de Blois
• Chaumont sur Loire Şatosu – Château de Chaumont-sur-Loire
• Amboise Şatosu – Château Royal d’Amboise
• Leonardo da Vinci’nin Evi – Le Clos Lucé
• Chenonceau Şatosu – Château de Chenonceau
• Montresor Şatosu – Château de Montrésor
• Chinon Kalesi – Forteresse Royale de Chinon
• Saumur Şatosu – Château de Saumur
• Şato Maketleri Parkı – Mini Château
• Fontevraud Manastırı
• Blois
• Amboise
• Saumur