Tur Programı Önerileri VII: Fransız Rivierası – Côte d’Azur Rehberi

(Son Güncelleme: 22.04.2024) Bu yazıda bir martı kanadına takılıp, Paris’ten Fransa’nın güneyine, Akdeniz tarafına kadar uçup, bizde Fransız Rivierası olarak geçen Côte d’Azur kıyılarına konuyoruz. Paris dışında bana en çok gelen sorular arasında, Nice – Cannes – Monaco gezisi için önerilerimi merak edenler çoğunlukta olduğu için, bir Côte d’Azur Rehberi yazı dizisi hazırlayarak sorularınıza yanıt vermeye, ideal bir tur programı için önerilerimi paylaşmaya, Nice, Cannes, Monaco‘dan çok daha fazlası hakkında sizlere yol göstermeye çalışacağım. Yazının sonunda da bu bölge için hazırladığım birkaç Youtube videosu bulabilirsiniz.

Côte d’Azur (kot dazür ya da kot dazüğ) Fransa’nın güney doğusunda, İtalya sınırına doğru olan sahil şeridinde, şahane bir gezi güzergahı sunuyor bizlere. Fransızcada Côte d’Azur, “gök mavisi kıyı” demek diyeyim, gerisini siz hayal edin 😉 Buraları gezmek her mevsim mümkün ama ben genel olarak “Nice‘e ne zaman gidilir?” diye soranlara “İzmir’e hangi mevsimde gitmeyi seviyorsanız Nice‘e de o zaman gidin” diye yanıt veriyorum. Demem o ki, buranın havası İzmir kıvamında olduğu için mevsimleri ona göre düşünebilirsiniz. Özelilikle kış bu bölgede yumuşak geçiyor. Tabii gri, soğuk ve yağmurlu günler de oluyor ama yılın büyük bölümünde  hava güneşli. Kışın da kültür turizmi adına yapacak pek çok şey var elbette. Özellikle yüz küsür yıllık geçmişi olan ve her yıl Şubat ortasında başlayan Nice Karnavalı oldukça görkemli bir  etkinlik. Tabii deniz tatili  odaklı bir gezi düşünüyorsanız Haziran ortasından Eylül ortasına kadar bir zaman dilimini tercih etmelisiniz ama o zaman da kalabalık olacaktır. Hoş, bu dönemde deniz tatili için hangi popüler yere gitseniz kalabalık olmuyor mu?

“Paris turuna Nice gezisini eklemek mantıklı mı?” diye soracak olursanız, ben bunu pek tavsiye etmiyorum, çünkü Côte d’Azur kıyıları başlı başına gezilmesi gereken bir bölge. Bence Nice‘i Paris’e hiç bulaştırmayın. Ne de olsa Türkiye’den Nice‘e direkt uçuşlar var. Yine de yurt dışına çıkma imkanınız kısıtlıysa ve bir çıktığınızda Paris’i ve Nice‘i aynı gezide görmek istiyorsanız, her iki şehir arasında uçak seçeneği elbette var ama bir de tren bakmanız yararlı olabilir.

Paris’ten Nice’e günde birkaç hızlı tren (TGV) seferi var. Trenler Paris’teki Gare de Lyon‘dan kalkıyor ve Nice‘in merkez garına yaklaşık altı saatte ulaşıyor. Ben buraya hiç trenle gitmediğim için daha fazla detay bilemiyorum. Tek bildiğim, Fransa’da hızlı trenler gayet konforludur ama biraz pahalıdır. Biletinizi önceden alırsanız son derece ekonomik bir fiyata Nice‘e ulaşabilirsiniz. Tren biletlerinizi Fransa’nın TCDD’si olan SNCF‘in resmi web sayfasından alabilirsiniz.

Türkiye’den ya da başka bir yerden Côte d’Azur’e uçakla gelecekseniz uçağınız Nice Côte d’Azur Havalimanı‘na inecek. Buradan şehir merkezine ulaşım için L2 tramvay hattını kullanmak son derece pratik, havalimanı merkeze yakın olduğu için yolculuk uzun sürmüyor ve tüm sahil şeridini boydan boya, denizin bir arka sokağından geçebiliyorsunuz.. Eskiden normal biletle şehir merkezine inmek mümkündü ama Temmuz 2023’ten itibaren havaalanından şehir merkezine tramvayla ulaşım için otomatlar sizi 10€ karşılığında havalimanına gidiş dönüş hakkı tanıyan özel bir bilet almaya mecbur bırakıyor. Bu biletten almak yerine bir istasyon yürüyüp, diğer istasyondan, Nice ve çevresinde otobüsler için kullanacağınız (İstanbukart gibi düşünebileceğiniz) La Carte’tan almanız mümkün. La Carte 2€, sonra da dilediğiniz kadar yükleme yapıyorsunuz. Aynı şekilde havalimanından çıkıp ana caddeye yürürseniz, merkeze giden 12 Numaralı otobüsün şoföründen de 2€ kart parası + 2€ =  4€ nakit para ödeyerek La Carte alıp cihaza okutuyorsunuz, sonra bu karta otomatlardan yükleme yapıp tatiliniz boyunca kullanabiliyorsunuz. Kartı otomattan alma şansınız olursa 2€ yerine 1,70€ kart bedeli ödüyorsunuz.

Bir de Android telefonunuz varsa hiç kart almakla uğraşmadan Android Uygulaması yüklüyorsunuz, bu uygulamaya kontör yükleyip doğrudan telefonu okutarak toplu ulaşımı kullanabiliyorsunuz ama ben  iPhone kullandığım için bunu  denemedim. iPhone kullanıcıları IOS Uygulaması yükeleyebiliyorlar ama iPhone’lara kontör yüklemek ve okutma yapmak için fiziki kart şart.

La  Carte ile Nice içinde ve Nice çevresinde belli yere kadar ulaşım işinizi çözüyorsunuz. Ligne d’Azur ve Zou (zu) otobüslerinde, batıda Cagnes, doğuda Cap d’Ail’a kadar La Carte kullanarak gitmek mümkün ama Cannes, Antibes, Saint Paul de Vence, Monaco, Menton gibi yerlere otobüsle gitmek içn Zou uygulaması indirip biletinizi oradan almalısınız. Zou Androd uygulamasını bu linkten, Zou IOS uygulamasını bu linkten indirebilirsiniz. Zou otobüslerine bindiğinizde doğrudan kredi katınızı makineye okutmanız da mümkün. Bunu ilk kez Monaco – Nice otobüsünde denemiştim, bildiğim kadarıyla diğer Zou otobüslerinde de aynı  şey geçerli. İki kişiden fazlaysanız, hesaplı yolculuk için uygulamadan toplu bilet almak mantıklı ama iki kişi ya da tek kişiyseniz doğrudan kredi kartınızı okutup geçin, hiç uğraşmayın derim. Çünkü bazen uygulamadan bilet alsanız bile otobüsteki QR kodu okumuyor, sistem arızası nedeniyle siz de biletinizi okutmamış olarak yolculuk yapıyorsunuz. Bu durumda bilet kontrolü olursa hakkınızı nasıl ararsınız, bilemiyorum.

Ah bir de, kafanız karışmasın: Cannes, Monaco, Menton gibi yerlere gidebileceğiniz trenlerde de Zou diye bir isimlendirme var, hatta aynı firma ama o trenlere bu uygulamadan bilet alınmıyor, onun yerine, Fransa’nın TCDD’si olan SNCF’in sayfasından bilet alıyorsunuz. Offf şu Fransızlar, her şeyi karmaşıklaştırmayı ne çok seviyorlar 🙂

French Riviera Pass gibi turistik kartlar da mevcut ama bu kartlar turistik atraksiyonlar için avantajlı; yoksa ulaşım seçeneği ilavesi aldığınızda size bu bölgede sınırsız yolculuk hakkı tanımıyor, sadece La Carte’ı kullanabileceğiniz otobüslerde geçerli oluyor. Monaco, Cannes, Antibes, Saint Paul de Vence, Menton vb gibi yerler yine kapsama alanı dışında…  Yine de bu kart ilginizi çekerse, French Riviera Pass resmi web sayfasından güncel bilgi alabilirsiniz.

Côte d’Azur’ü gezerken tren-otobüs fark etmeksizin sınırlar olmadan, kafanız hiç karışmadan özgürce gezmek istiyorsanız (ve tabii bütçeniz de müsitse) en uygun çözüm SNCF Sud Pass olacaktır. 3 Gün için 35€, 7 gün için 50€, 14 gün için 80€ ödeyerek tren ve otobüs fark etmeksizin ulaşım konusunu çözmüş oluyorsunuz. Detayları SNCF Sud Pass sayfasında bulabilirsiniz.  Bir de günlük tren biletleri var. Şu an için kişi başı 20€ ve her ek kişi için  5€ ekleniyor. Alacağınız bilet  Grasse’tan Ventimille’ye kadar geçerli. Hiç otomatlarda zaman kaybetmeyin, doğrudan uygulama ya da resmi web sayfası üzerinden alabilirsiniz.

Toplu taşıma elbette seçenek olarak her zaman var ama bana göre Côte d’Azur Turu için en zevklisi, çevreyi kendi aracınızla gezmek ya da Nice’ten araba kiralamak diye düşünüyorum. Böyle olunca çok daha özgür oluyorsunuz.

Araba kiralamak istemeyenler için Nice–Cannes–Monaco arasında mekik dokumak, hatta çok daha güzel yerlere, TER adı verilen bölgesel trenlerle gitmek de (tabii grev vb yoksa) son derece kolay. Biletinizi önceden almak iyi olabilir; gerçi son dakikada gidip gardan da alabiliyorsunuz ama sezonda otomatların önünde o kadar uzun kuyruklar olabiliyor ki, o an otomatta beklemek yerine SNCF‘in resmi web sayfasından online tren bileti almanızı önereceğim. Bir de yaz sezonu dışında seferlerin o kadar sık olmayacağını da hesaba katmalısınız. Tren saatlerini takip etmek için Google Haritalar uygulaması size yeter bence. Ayrıca tatil dönemlerinde satışa sunulan turistik pass seçeneklerini de SNCF’in bu sayfasından inceleyebilirsiniz.

Fransız Rivierası – Côte d’Azur’e kaç gün ayırmak gerek? Bence en az bir hafta, hatta mümkünse on gün… İmkanı olmayanlara ya da sadece Nice, Cannes ve Monaco‘yu görmek isteyenlereyse 3 gece 4 gün yetecektir sanıyorum. Ama sakın sadece Nice’i görmeye gelmeyin 🙂 Tabii hiç gelmemektense sadece Nice gezisi yapmak da güzeldir ama gelmişken en azından Cannes ve Monaco‘yu da mutlaka görün. Arabalıysanız zaten rahatsınız, arabanız yoksa da trenle hem Cannes‘a hem de Monaco‘ya ulaşmak o kadar ama o kadar kolay ki, inanamazsınız.

Peki Fransız Rivierası turu yaparken nerede konaklamalı? Bu sorunun yanıtı kişisel beklentilerinize göre değişir ama bence konaklama için yer değiştirmektense, hep Nice‘te kalmak en akıllıcası. Biz bugüne kadar Côte d’Azur’e kaç kez gittikse, her seferinde, merkez üssü olarak hep Nice‘i seçtik, hep Nice‘te konakladık. Eğer arabalıysanız, otoparka gereksiz para vermemek için merkezin biraz dışında, eğer arabasızsanız mutlaka Nice‘in merkezinde bir yer seçmek en ideali. Zaten gide gele Nice‘i o kadar çok sevdik ki, bir süre sonra burada yaşamaya başladık  🙂

Arabalıysanız ve merkezin biraz dışında konaklayacaksanız tamamen özgürsünüz ama arabasızsanız ve toplu taşıma kullanacaksanız merkezde size önereceğim güzel bir lokasyon var: Tabii en ideali Nice‘in tam merkezinden geçen ve tren garına doğru çıkan tramvay yoluna (Avenue Jean Médecine) yakın bir yerde konaklamak gibi görünüyor ama fiyatlar size yüksek gelirse, doğu tarafındaki Vielle Ville yani tarihi merkez tarafında değil de batı tarafında, merkezle havalimanı arasında bir konumda, Promenade des Anglais ve üst taraflarında konaklamanızı önereceğim. Yine de yukarılara çok çıkmasanız  iyi olur; demiryolu’nun ya da otobanın üstünü (çok ucuz bir seçenek yoksa) tercih etmeyin derim.

Konaklama için demiryolunun üst taraflarına çıkarsanız ortam sevimsizleşebiliyor, sahil yoluna (Promenade des Anglais) yaklaştıkça da pahalanıyor 🙂 Artık ikisinin ortasında bir yerler bakmak en iyisi… Örnek olarak Hotel Carlton, Ibis Style Nice Centre ya da Hotel Brice Garden Nice merkezinde her yere yürüyerek ulaşmak açısından ideal lokasyonda diyebilirim. Bütçe sorununuz yoksa, Mercure Nice Marché aux Fleurs ve hatta Nice‘in en ünlü oteli olan Hotel Negresco‘da kalabilirsiniz. Tabii bunlar sadece fikir vermesi açısından. O oteller doluysa ya da fiyatları size uymuyorsa, harita üzerinden, yakındaki otellere bakabilirsiniz. Bir de otel rezervasyonlarınızı booking.com üzerinden yapıyorsanız, yukarıdaki banner ya da bu link üzerinden rezervasyon yaparsanız bana destek olmaya devam etmiş oluyorsunuz 😉 Teşekkürler şimdiden.

Peki ideal bir Côte d’Azur gezisi için nereye kaç gün ayırmalı? Önce görmeniz gereken yerleri söyleyeyim: Tabii ki Nice, Cannes ve Monaco… Onlar olmazsa olmaz ama ek olarak benim tavsiyelerim nereler? Güzel bir Fransız Rivierası gezisi yapmaya gelmişken mutlaka Villefranche sur Mer, Saint Jean Cap Ferrat, Beaulieu sur Mer, Menton, Antibes gibi diğer güzel sahil kasabaları / şehirlerine ek olarak dağlara çıkıp Saint Paul de Vence, Eze Village ve Cagens sur Mer mutlaka görülmeli hatta Grasse ve Tendre gibi yerler de vakti kalanların gezi programına eklenmeli sanki. Hızınızı alamayıp İtalya tarafına geçip Vintimille, hatta ve hatta San Remo‘ya bile gidebilirsiniz. Her biri birbirinden güzel inanın.

Côte d’Azur’e bir haftalığına gelecekseniz size aşağıdaki gibi bir program öneriyorum. Tabii vaktinize, arabalı olup olmamanıza ve kişisel tercihlerinize göre programı kırpıp revize etmek tamamen size kalmış:

1. Gün: Nice‘te otele yerleşme ve şehri keşif turu. Otelinizin konumuna göre -büyük olasılıkla gar ile sahil arasındaki tramvay yolu ve çevresi gezilebilir. Kalan vakitte de illa ki sahilde, Promenade des Anglais‘de deniz havası alınabilir.
2. Gün: Cannes gezisi. Sanırım günübirlik bir gezi yeterli. Vaktiniz kalırsa dönüşte Antibes‘i bile aradan çıkarabilirsiniz.
3. Gün: Monaco gezisi. Arabayla gidiyorsanız yolda görecek bir ton yer var. Hangi birine karşı koyabilirsiniz bilemiyorum ama bence Nice‘e bir haftalığına geldiyseniz bu gününüzü Monaco‘ya ayırın. Öğleden sonra ya da akşam dönüşte Nice’in tarihi merkezi Vielle Ville / Vieux Nice gezilebilir.
4. Gün: Muhteşem bir köy olan Saint Paul de Vence‘ta geçirilecek güzel bir gün. Aslında buraya yarım gün de yeterli. Dönüşte de Cagnes dur Mer‘in tarihi bölümüne bir uğrayın, orayı da seversiniz bence. Vaktiniz kalırsa Nice’e dönüp müze gezer, belki sokaklarda dolaşır, hava güzelse de yüzersiniz.
5. Gün: Bir başka güzel köy olan Eze Village… Burası da şahane bir yer. Aman dikkat: Bir deniz kenarında Eze var ki onun adı Eze sur Mer, bir de dağ başında var, onun adı da Eze Village 🙂 Siz önce dağ başındaki Eze‘i görün önce. Bunun için Nice merkezinden belediye otobüsüyle ulaşım da mevcut. Detayları Eze Village yazısında bulabilirsiniz.
6. Gün: Villefranche sur Mer, Saint Jean Cap Ferrat, Cap d’Ail ve Beaulieu sur Mer gezisi. İnanın hepsi birbirinden güzel.
7. Vaktiniz kalırsa Menton, dağlara çıkmak isterseniz Tendre, bir ülke daha görmek için İtalya tarafına geçmek isterseniz Vintimille ve hatta San Remo gezileri bu güne bırakılabilir belki. Tabii bir de Saint Tropez var ama yolu biraz sapa. Bu bölgeyi defalarca gezmiş olmama rağmen Saint Tropez‘ye ilk kez 2020 yazında gittim, fena bir yer değil, ulaşımı kolay olsa belki yine giderdim ama o kadar yol gitmeye değer mi emin değilim. Sizin için önemliyse elbette gidebilirsiniz. Ama o tarafa gidecekseniz, hemen yakınında bulunan Port Grimaud‘ya da uğramanızı öneririm.

Tabii Fransız Rivierası gezinizi yazın yapacaksanız bir de yüzmeye vakit ayırmanız gerekiyor 🙂 Artık hangi gün nerede yüzersiniz bilemiyorum. Nice‘in merkezinde yüzmek, Antalya Konyaaltı‘nda yüzmek gibi, gayet olağan ve keyifli. Halk plajı da var, beach tarzı yerler de. Yukarıda saydığım tüm sahil kasabalarında ayrı ayrı plajlar var. Ben çakıl taşı seven biri olarak Nice‘in doğu tarafını daha çok beğeniyorum; eğer kumsal seviyorsanız sizi Cannes ya da Antibes tarafına doğru alalım. Trenle kolayca ulaşabileceğiniz Villefranche-sur-Mer’in de plajı özellikle aileler için idealdir. Yer yer bildiğimiz anlamda “beach”ler olmakla birlikte tüm plajlar ücretsizdir…

Yeme-içme konusunda önerim, tabii ki denize nazır yemeklere ağırlık vermeniz şeklinde. Nice merkezindeki beachler pahalı gelebilir ama çok güzeller. Hatta kışın bile bu plajlarda keyifle bir şeyler yenip içilebiliyor ki ben kışın buraları daha çok seviyorum. Mevsimine göre Villefranche sur Mer, Beaulieu sur Mer, Eze sur Mer ve Saint Jean Cap Ferrat’da da güzel restoranlar açık olabiliyor. Onlar da oldukça keyifli. İtalya tarafına geçtiğinizdeyse fiyatlar biraz daha ucuzluyor.

Nice‘in tarihi merkezindeki dar sokaklardaki restoranlarda yemek yemenin tadı da bir başka. Küçük meydanlardaki teraslara oturup kalabalığın sakinliğinde, cıvıl cıvıl bir ortamda yemek yemek hoş oluyor. Rue Massena üzerinde de dizi dizi restoranlar var ve hepsi birbirinden güzel. Zaten bu sokak son derece keyifli bir yaya yolu. Benim sevdiğim birkaç yer elbette var ama seviyor oluşumun nedeni daha çok kişisel anılarımın olması, yani size diğer seçenekler yanında çok da farklı gelmeyecektir. O nedenle siz Nice‘te; gözünüze kestirdiğiniz bir yerde oturup afiyetle yiyin için, güzel güzel sohbetler yapın ve hayatın tadını olabildiğince çıkarmaya bakın…

Şimdilik bu bölge için bu yazı dışında Nice, Cannes, Monaco, Saint Paul de Vence ve Eze Village yazılarını yazdım. Aslında Cagnes sur Mer, Beaulieu sur Mer, Villefranche sur Mer, Saint Jean Cap Ferrat, Menton gibi yerler için de ayrı ayrı ve detaylı yazılar yazmam gerek ama her bir yazı, düzenli olarak güncellenmesi gereken yeni bir iş demek 🙂 O nedenle şimdilik, bu  bölgeyi mevcut yazılarla sınırlamam gerekiyor. Fransa’da gezdiğim her şehri yazsam ne güzel olurdu ama işte dediğim gibi, inanılmaz bir emek gerektiriyor ve artık sponsorsuz yeni yazı yazmaya pek mecalim kalmadı; mevcut 500 yazıyı güncellemek bir hayli vaktimi alıyor 😉

French Riviera – Fransız Rivierası olarak geçen bu sahil şeridinde, oldukça batıda kalan Marsilya da bana çok sorulur. O konuda kısaca şunları söylemek istiyorum: Bugüne kadar Fransa’nın neredeyse tamamını gezdim. Fransa’da nereyi gezersem gezeyim hayran kalan biri olarak, benim için Marsilya, gezdiğimde beni hayal kırıklığına uğratan üç şehirden biridir (diğerleri Le Havre ve Brest). Şehir olarak -belki- güzel diyebiliriz Marsilya için ama popülasyon olarak kendinizi Kuzey Afrika’da bir yerlerdeymiş gibi hissediyorsunuz. O yüzden ben Marsilya’yı pek sevdiğimi söyleyemem. Gerçi Ocak 2024’teki son gidişimde Marsilya’ya biraz daha ısındım ama belki siz daha çok seversiniz. Yine de bana soran olursa, Fransa’da gezip görecek onca güzel yer varken Marsilya’yı bu gezi programınıza dahil etmeye gerek var mı, emin değilim. Marsilya programınız varsa, o tarafta Toulon, Aix en Provence ve Cassis‘i de mutlaka görmenizi öneririm.

Bence Marsilya yerine Nice ve çevresine daha çok vakit ayırın, dağlara çıkın, Tendre’ı, Grasse‘ı görün, İtalya tarafına geçin, Vintimille‘yi, özellikle Sanremo’yu görün, orası gerçekten keyifli bir yer. Yol üstünde aralardaki yerlerde molalar verin, nefes alın, nefes verin, hayatın tadını çıkarın. Tabii bir de lavanta tarlaları meselesi var ama itiraf etmem gerekirse, bugüne kadar hiç lavanta tarlası gezmedim, o yüzden bu konuda bilgi sahibi değilim.

Temmuz 2023 itibariyle Nice’e yerleştiğim için artık Fransız Rivierası – Côte d’Azur bölgesinden bol bol paylaşım ve Youtube ve Instagram Canlı yayını yapabiliyorum. Anlık gelişmeleri ve sürpriz canlı yayınları kaçırmamak için Pariste.Net Tv Youtube kanalımı ve @parisrehberi Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın; bir de kişisel hesabım @ahmet.ore‘yi de takip edebilirsiniz 😉

Buraları çok seveceğinizden eminim ama kazara bir de  bu bölgeden ev almak ya da emlak yatırımı yapmak isterseniz haberim olsun; sizi Türkçe, Fransızca, İngilizce ve İtalyanca danışmanlık hizmeti alabileceğiniz doğru kişilere ulaştırabilirim. Bana yazmanız yeterli  😉

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

Web Sayfası: cotedazurfrance.fr

İlgili Yazılar:

• Nice
• Cannes
• Monaco
• Saint Paul de Vence
• Eze Village

Diğer Tur Programı Önerileri:

• Paris’te Bir Hafta
• 3 Gece – 4 Gün Paris
• Romantik Paris
• Bir Günde Paris
• Paris’te Alternatif 15 Gün
• Loire Vadisi Şatoları
• Normandiya Gezi Rehberi

Aşağıdaki seride Fransız Rivierası’nda çektiğim birkaç videoyu bulacaksınız.

İlk olarak Nice’te, I Love Nice yazısının oradan başladığımız Promenade des Anglais yürüyüşünü izleyebilirsiniz:

İkinci videomuz Place Massena‘dan başlayan Vieux Nice – Tarihi Nice turu:

Üçüncü videomuzda Fransız Rivierası’nın Azur mavisi denizinden, Nice Tren Garı‘na doğru yürüyoruz:

Fransa’nın en ünlü kıyı kasabalarından Saint Tropez‘de kısa bir gezintiyle turumuzu tamamlıyoruz:

Keyifli seyirler, keyifli keşifler

Mutlu güzel günler dilerim.

Sevgiyle…