(Son Güncelleme: 02.03.2024) Cheverny Şatosu – Château de Cheverny Loire Vadisi’ndeki gezilmeye değer 80 şato arasında en önemlilerinden biri olduğundan, en çok ilgi gören şatolar arasında yer alıyor ve bu ilgiyi sonuna kadar hak ediyor. O yüzden Loire Vadisi Şatoları yazı serimizin ikinci şatosu olarak burayı tanıyacağız hep birlikte.

Paris’e yaklaşık 200 km mesafede bulunan Cheverny Şatosu’na paralı otobandan trafiksiz bir yolda giderseniz özel aracınızla 2 – 2,5 saatte ulaşabiliyorsunuz ki ben tüm geziniz boyunca özgür olmanız için özel araçla gitmenizi öneriyorum. Loire Vadisi Şatoları Turu‘na ilk olarak Chambord Şatosu‘ndan başladığınızı düşünecek olursak Chambord Şatosu‘ndan Cheverny Şatosu’na kendi aracınızla 20-25 dakikada ulaşmanız mümkün, çünkü iki şato birbirine sadece 20 kilometre mesafede.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Arabayla giderseniz tabii daha özgür olursunuz. Paris içinde araba kullanmak bir işkencedir ama Paris çevresinde arabayla dolaşmak, özelikle de böyle şatolara gitmek keyifli olabilir. Araba kiralayacak olanlara en önemli tavsiyem, mutlaka GPS’li araç seçmeleri ya da gelirken kendi navigasyon cihazlarını getirmeleri. Tabii  cep telefonunuzda yurt dışı internet paketi varsa işiniz daha kolay… Fransa’da yollar -benim gibi yön duygusu ve harita okuma yeteneği kuvvetli biri için bile- inanamayacağınız kadar karışık olduğundan navigasyon cihazları ve harita uygulamaları hayat kurtarıcıdır.

Cheverny Şatosu’na toplu taşımayla ulaşma seçeneği de var. Bunun için trenle Paris’te Austerlitz Tren Garı – Gare d’Austerlitz‘ten trene binmeniz gerekiyor ve tren biletinizi Fransa’nın TCDD’si olan SNCF‘in resmi web sayfasından alabiliyorsuuz.. Blois (bloa) da küçük ama harika bir şehir bu arada; orada da görmeniz gereken Blois Şatosu var ama artık hangisine vakit ayırabilirseniz 🙂 Dilerseniz Cheverny Şatosu’na ulaşmak için Paris’ten Blois‘ya şehirler arası otobüsle de gelebilirsiniz ama açıkçası çok tavsiye etmiyorum. Otobüstense tren daha konforludur bence.

Blois‘ya geldikten sonra buradan ücretli servis aracıyla Cheverny Şatosu’na geçmeniz mümkün. Bu servis araçları, çalışma saatleri ve fiyat bilgisi için yazının sonundaki linke bakabilirsiniz. Kalkış yeri olarak Blois, varış yeri olarak da Cheverny yazıp saatlerini görebilirsiniz. Ben Loire Vadisi Şatoları‘nı hep özel araçla gezdim ama bu imkana sahip olmayanlar için toplu taşıma seçeneklerini sunmaya sadece ama toplu taşıma detaylarınının fazlasını bilemiyorum ne yazık ki. Verdiğim linklerden kendi başınıza bilgi ya da bilet alıp organize olmayı başarabilirseniz bu şekilde de güzel bir şatolar vadisi turu yapabilirsiniz. Hatta bisikletle gezme seçeneğiniz bile var, çünkü vadi bölgesi için özel bisiklet rotaları bile oluşturulmuş.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Cheverny Şatosu’na bugüne kadar iki kez gittim. İlk gezim Haziran 2014′teydi, ikinci gezimse Ağustos 2017‘de. İtiraf etmem gerekirse ilk gidişimde çok etkilendiğimi söyleyemeyeceğim ama nedense ikinci gidişimde beni daha çok büyüledi. Loire Vadisi Şatoları‘nı gezerken şöyle bir sorun oluyor: O kadar çok şato var ki, insan hangisini gezeceğini, hangisini beğeneceğini şaşırıyor; bir süre sonra insan beğenmekten yorgun düşüyor 🙂 Cheverny Şatosu da diğer şatolara oranla görece küçük görünüyor ama içi en iyi korunmuş şato belki de burasıdır. O yüzden dışından çok içinden etkileneceğinizi düşünüyorum.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Cheverny Şatosu’na ulaştığınızda arabanızı hemen öndeki otoparka bırakabilirsiniz. Orada yer yoksa biraz ileride daha büyük bir otopark alanı daha var. Cheverny kasabası küçücük bir yer zaten. Şatonun girişinde şarap ve hediyelik eşya alabileceğiniz butikler bulunuyor. Şatonun bilet gişesi önündeyse genelde uzun kuyruklar oluyor. Umarım gezinize Chambord Şatosu‘yla başlamışsınızdır ve orada belirttiğim gibi birkaç şatoyu kapsayan kombine bilet bulabilmişsinizdir, yoksa bilet sırasında epey bir beklemeniz gerekiyor. Daha önceden aldığınız kombine biletiniz varsa  ya da biletinizi internetten aldıysanız bilet kuyruğunu by-pass yaparak geçip Cheverny Şatosu’nun muhteşem bahçesine giriş yapıyorsunuz…

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Yapımına 1624’te başlanıp 1634’te tamamlanan Cheverny Şatosu, Loire Vadisi’ndeki pek çok görkemli şatonun yanında biraz ev gibi kalıyor. Zaten Fransızlar şato sözcüğünü sadece bizim anladığımız anlamda kullanmıyorlar. Biz şato denince zihnimizde sarp kayalar üzerine inşa edilmiş, burçları kuleleri olan kalemsi yapılar hayal ediyoruz ama Fransızcada şato sözcüğü hem o yapılar için hem de köşk kıvamında böylesi saraylar için de kullanılıyor. O buçlu kuleli şatolara ise château fort deniyor daha çok.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Havanın durumuna göre devasa bahçeyi gezmek de güzel ama bence Cheverny Şatosu’nun içine girerek gezinize başlamanız daha güzel olacaktır. Ana kapıdan girdiğinizde ziyaret yönü oklarını takip  ederek ilerlerseniz çok daha verimli bir gezi yapmış olursunuz. Girişte hemen sağa dönerek ne kadar güzel bir yapının içinde olduğunuzu hemen anlıyorsunuz. Sağdaki galeriye girdiğinizde soldaki ilk salon yemek odası ve burası inanılmaz güzellikte.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Cheverny Şatosu’nun yaklaşık dört yüz yıllık bir hikayesi var ama bulunduğu arazide daha önce başka yapılar varmış. Bunu şu yüzden söylüyorum: Bu arazi tam altı yüzyıldır aynı ailenin elinde… Gerçi iki kere kısa süreli olarak el değiştirmiş ama çok geçmeden ailenin devam eden üyeleri şatoya yeniden sahip olmayı başarmışlar ve Cheverny Şatosu halen Hurault ailesine ait; yani özel mülk. Üstelik bu şato Loire Vadisi’nde ziyarete açılan ilk özel şato olma özelliğine sahip.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Cheverny Şatosu istisnalar dışında yılın her günü ziyarete açık ama bugüne kadar sadece üç gün kapalı kaldığı belirtiliyor:  Birincisi 1963 yılında İngiltere’nin ana kraliçesinin şatoda konakladığı gün, ikincisi 1976’da Vibraye markizinin cenaze töreninde, üçüncüsü ise 1976’da şatonun şimdiki sahiplerinin nikah törenlerinin düzenlendiği gün 🙂 İşte şatonuz olunca, halkın ziyaretine açsanız bile bazı özel günlerde kapılarınızı ziyaretçilere kapatabiliyorsunuz 🙂 Siz yine de güncel bilgileri ve bilet fiyatlarını yazının sonundaki resmi web sayfası linkinden incelemeyi ihmal etmeyin 😉

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Biz Cheverny Şatosu’nun son gezdiğimizde burada çok güzel bir Lego sergisi vardı ve şatonun her odasında birbirinden ilginç Legolarla karşılaşmak oldukça güzel bir deneyimdi. Bunun yanında şatoda dönemsel sergiler düzenlenmekle birlikte bir de kalıcı olarak sergilenen ve ek bir biletle gezebileceğiniz Les Secrets de Moulinsart – Moulinsart’ın Sırları adlı Tenten Sergisi var.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Gerçi Tenten çizgi romanını hepimiz biliriz ama bizim kırk yıldır Tenten olarak bildiğimiz bu karakterin Fransızcada Tintin olarak yazıldığını, üstelik ne “tenten” ne de “tintin” olarak okunduğunu, ağız yana açık bir şekilde “tantan” diye telaffuz edildiğini Paris’e yerleştikten sonra öğrendiğimde ne çok şaşırmıştım 🙂 İşte o çizgi romanda Kaptan Haddock’un profesörle beraber ikamet ettiği şatosu Moulinsart, Cheverny Şatosu’ndan esinlenerek çizilmiş bu çizgi romanın yaratıcısı Hergé tarafından. İşte o kalıcı sergi şatonun bahçesine ilk girdiğinizde soldaki yapının içinde. O yüzden biz şimdilik şatonun içini gezmeye devam ediyoruz.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Cheverny Şatosu yaşayan bir şato olduğundan içi eşya bakımından dolu dolu. Genelde Fransa’da şato gezilerinizde son derece görkemli olmakla birlikte oda oda taş duvar görürsünüz, eşya görseniz bile müze gibi sergilenir. Buradaysa sanki komşu gezmesine gelmiş gibi hissediyorsunuz; tabii komşunuz biraz zengince 🙂 Aynı duyguyu bir de Montresor Şatosunu gezerken de yaşamıştım. Orası da yaşayan, içinde yaşanan bir şato çünkü.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Alt katıp bitirip o güzelim taş merdivenlerden yukarı çıktığınızda önce büyük salona ulaşıyorsunuz. Burada şövalye zırhları, kılıçlar, birbirinden güzel tablolar var. Hemen yan taraftaki büyük yatak odası ise çok ilginç, ilginç değil de son derece kasvetli bir yer. Duvarlar koyu renk halılarla kaplı, son derece iç karartıcı. Sorsanız kral odası ama ben böyle bir yerde asla uyuyamam; benim yatak odamda perdeler sonuna kadar açık olacak, gece yattığım yerden ayın doğuşu seyredilecek. Hayır hayır kaprisli biri değilim; İstanbul’da Koşuyolu’nda yaşadığım Pembe Ev öyleydi. Aaah ah 🙂

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Şatonun beni en etkileyen bölümlerinden birisi çocuk odası. Buradaki hayatı görünce, burada çocuk olmanın nasıl bir duygu olduğunu düşünüyor insan. Yok hayır, burada büyümüş bir çocuğun yerinde olmayı istemek değil benimkisi. Ben orta halli bir ailede ahane ve son derece mutlu bir çocukluk geçirdim çok şükür; dünyadaki gelir dağılımı eşitsizliği ve adaletsizliği üzerine bir düşünce benimkisi. Yoksa her çocuğun böyle büyümeye hakkı var elbette ama bir eşitlik düşünüldüğünde genelde insanları fakirlikte eşitleme gibi bir şeyin söz konusu olduğunu fark etmiştim en son Küba gezimde.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Cheverny Şatosu’nun en üst katında sadece şapeli görebiliyorsunuz, o da kapıdan… Kapıda sıra oluyor ama biraz bekleyip içeriye bir göz atmakta fayda var. İnsan çok zengin olunca kendi ibadethanesini de kendi evinin içine yapıyor haliyle 🙂 Eh o kadar günahı neyle affettireceksiniz 🙂 Hani bir hikaye vardır ya, bir mafya babasının lafı diye hatırlıyorum: “Çocukken Tanrı’ya bana bir bisiklet vermesi için her gece dua ederdim. Sonra bir gün Tanrı’nın çalışma şeklinin böyle olmadığını anladım. Bir gün bir bisiklet çaldım ve Tanrı’ya beni affetmesi için her gece dua ettim…”

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Şapel bölümünü de gezdikten sonra merdivenlerden aşağı inip aşağıda bir tur atıp arka bahçeye çıkıyorsunuz; zaten yol sizi oraya doğru yönlendiriyor. Arka bahçe muhteşem. Küçük fıskiyeli havuz, yemyeşil yol, mevsimine göre rengarenk çiçekler ya da çılgın sonbahar yaprakları size yeryüzünde yalancı cenneti sunuyor. Yolun ilerisinde harika bir orangerie var.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Yazılarımı düzenli takip edenler benim bu orangerie konusunda ne kadar hassas olduğumu bilirler. Londra’da Kensington Garden içindeki The Orangery’de oturup çayımı içip kekimi yediğim günü unutamam. O ortamı, o ışığı. Gerçi orası kadar güzelini görmedim henüz.  Eskiden  ne güzel Compiègne Şatosu‘ndaki Café Jardin des Roses işimi görüyordu ama orası da kapanmış.. Cheverny Şatosu’nun orangerie‘si de gayet güzel ama Paris’e çok yakın değil ki aklıma esince gidip bir şeyler yiyip içelim 🙂 O yüzden fırsatınız varken -tabii yer varsa- oturup burada bir şeyler yiyip içmenizi öneririm. Yoksa şatodan çıkınca Cheverny (şöverni ya da şöveğni) kasabasında da yemek yiyecek bir-iki güzel yer var.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Daha sonra yapacağınız şey -hava müsaitse- şatonun muhteşem bahçesini gezmek olacaktır. Öyle Versay Sarayı bahçesi gibi bir yer beklemeyin ama bence çok daha gerçek çok daha güzel bir yer burası. Üstelik piknik yapmak da mümkün. Küçük bir gölet çevresinde yürüyüş yapabiliyorsunuz ya da yeşilliklerin arasında kayboluyorsunuz. Devasa ağaçlar, uzaktan görünen şato, yeşil, yeşil, yeşil, huzur, huzur, huzur.

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Cheverny Şatosu‘nun bir diğer özelliğide av köpekleriyle ünlü olması. Eh tabii bir çeşit soylu sporu olan, benimse tüm varlığımla karşı olduğum avcılık sporu daha doğrusu katliamı, o yüzyıllarda çok önemli olduğu için burada av köpeği yetiştirme geleneği olmuş ve bu gelenek halen sürüyor. İlginizi çekerse av köpeklerinin şovu da var ama konu beni ilgilendirmediği için merak edip araştırmadım bile. Sadece köpeklerin barınaklarının oraya gidip fotoğraf çektim sizler için. Köpek sevmek başka bir şey avlanmak başka. 21. yüzyıldayız ne avlanması yahu?

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net Ahmet ORE

Şato gezinizi bitirdikten sonra çıkıştaki şarap tadım merkezinde şarap tadıp Cheverny şaraplarından alabilirsiniz. Dediğim gibi yemek için şatonun içinde ya da kasabadaki birkaç mekandan birini deneyebilirsiniz ya da Blois‘ya gidip orada yemek yiyebilirsiniz. Zaten Blois’daki Blois Şatosu‘nu gezmeden olmaz, buraya gelmeden önce de Chambord Şatosu‘nu gördüğünüzü var sayıyorum.

Booking.com

Bir haftalık en son Loire Vadisi gezimizin ilk durağında, bölgenin bu kısmını gezmek için otel olarak biz Le Havre de Marie adında şahane bir B&B’de kalmıştık ama sanırım artık müşteri kabul etmiyorlar. Siz de oraya bir bakın, olmazsa konaklama için haritayı inceleyip civarda başka bir yer seçersiniz. Biliyorsunuz, eğer rezervasyonlarınızı booking.com üzerinden yapıyorsanız ve bu blogdaki linkleri kullanarak rezervasyon yaparsanız bana destek olmuş oluyorsunuz 😉

Cheverny Şatosu - Chateau de Cheverny Pariste.Net

Bölgedeki şatoların en güzellerini ideal bir rotada gezebilmek için, tüm detayların yer aldığı Loire Vadisi Şatoları Turu yazıma da mutlaka göz atmanızı öneririm. Umarım bu güzel şatoyu siz de en kısa sürede görürsünüz ve yukarıdaki çerçevenin içinde sizin de bir fotoğrafınız olur en kısa sürede.

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

 

 

Web Adresi: chateau-cheverny.fr/en/

Blois – Cheverny ulaşım linki: remi-centrevaldeloire.fr/itineraire

Kombine bilet satın alma linki: boutique.bloischambord.com/pass-chateaux

Adres: Château de Cheverny, 41700 Cheverny

Author

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.