X

Tur Programı Önerileri II – 3 Gece 4 Gün Paris

(Son Güncelleme: 02.04.2024) Daha önce Paris’te Bir Hafta konulu bir yazı yazmış, Paris’e ilk kez gelecekler için bir hafta boyunca neler yapabileceği konusunda çeşitli önerilerde bulunmuştum. Elbette ki herkesin vakti bu kadar bol değil. O yüzden daha kısa bir tur programına ihtiyacı olanlar için bu yazıda sizlerle 3 gece 4 gün Paris’te neler yapabileceğiniz, kendi başınıza nereleri gezebileceğiniz konusunda fikir vermeye çalışacağım. Tabii ki yine genel kitleye öncelik tanıyarak Paris’e ilk kez gelecek olanlara öncelik vermek durumundayım.

3 Gece 4 Gün Paris turu planlıyoruz, yani dört günlüğüne Paris’teyiz, vaktimiz kısıtlı. Eh, her şeyi birden görmek mümkün değil, bir şeylere öncelik vermek, bir şeyleri hızlıca geçmek zorundayız haliyle. Yine de siz, kendiniz için önemli ve ayrıcalıklı olan yerlere benim tavsiye ettiğimden çok daha uzun zaman ayırmakta özgürsünüz. O zaman başka şeyleri eler, kendi programınızı kendi zevkinize göre revize edebilirsiniz. Bu yazıdaki yerleri gördüyseniz 1 Hafta Paris Turu yazımdaki yerleri inceleyip eleme yaparak kendinize özgün bir liste de oluşturabilirsiniz. Daha önce Paris’e birkaç kez geldiyseniz o zaman Paris’te Alternatif 15 Gün yazımdan daha önce hiç görmediğinizi düşündüğüm birkaç yer arasından kendinize bir program oluşturabilirsiniz. Ve bir de Paris’te Bir Hafta kitabım sizin için güzel bir yol arkadaşı olabilir.

Dilerseniz Pariste.Net Tv Youtube kanalım için hazırladığım 3 Gece 4 Gün Paris videosunu izleyerek de gezi programınız hakkında fikir edinmeniz mümkün. Tabii en güncel bilgiler her zaman Pariste.Net’teki yazılarda…

Videoda da belirttiğim gibi gezi programınızın otelinizin konumuna ve uçak saatlerine göre şekilleneceğini de unutmamanız gerekiyor. Bu nedenle ilk ve/veya son günü yarım gün gibi düşünerek bir program hazırlamak daha doğru olacaktır. Eğer Paris’te romantizm temalı kısa bir tur düşünüyorsanız Romantik Paris yazım işinize yarayabilir.

Önerdiğim yerler hakkında daha detaylı bilgi için ilgili linklerin üzerlerine tıklamanız yeterli. Bir de Paris’e Ne Zaman Gelinir?, Otel Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler ve Toplu Ulaşımda Bilet Türleri gibi yazıları da okumanızda yarar var. Ayrıca Paris’te, önümüzdeki dönemde hangi etkinliklerin olduğunu görüp, ilginizi çeken konserlere, tiyatrolara, müzelere, şovlara ve maçlara bilet almak, gezi programınızı ona göre yapmak isterseniz, Fransa’nın Biletix’i olan Ticketmaster Fransa‘nın sayfasını incelemenizi de öneririm.

Hazırsanız başlıyoruz: 3 Gece 4 Gün Paris:

1. Gün

Paris’te birinci gününüzde otelinizin konumuna göre ilk durağınız elbette ki değişecektir ama Paris’e ilk kez gelmişseniz gezinize Eyfel Kulesi ile başlasanız iyi olur. Benim önerim önce 6 numaralı metro ile Trocadéro‘ya gelmeniz, buradaki meydandan harika bir Eyfel manzarasıyla “Paris’e Hoş Geldiniz” havasını yakalamanız. Meydanın ilerisine, Eyfel Kulesi‘ne doğru yürüdüğünüzde sağınızda ve solunuzda merdivenler olduğunu göreceksiniz, bunlardan birinden inip Eyfel Kulesi‘ne doğru yürüyebilirsiniz. Kulenin altına, tam orta noktasına mutlaka gidin; oradaki manzara gerçekten büyüleyicidir.

Vaktiniz varsa Eyfel Kulesi‘ne çıkabilirsiniz ama bu en azından yarım gününüzün gitmesi demek. Tercih sizin, hava durumuna göre gezinize devam edebilir ya da kuleye çıkmayı seçebilirsiniz. Biletinizi önceden internetten alırsanız sıra bekleme derdiniz olmaz ama randevu günü ve saati fikslenmiş olacağı için, o gün hava kötüyse bile kuleye çıkmak zorunda kalacaksınız. O nedenle Eyfel Kulesi biletini önceden mi almalısınız yoksa geldiğinizde bilet kuyruğunun uzunluğu ne kadar olur, bu tamamen sizin risk almanız gereken bir durum; işiniz şansa kalmış… Ama bileti önceden almak isterseniz epey bir önceden almanız gerektiğini hatırlatmak isterim.

Vaktiniz nasıldır, önceliğiniz nedir bilemiyorum ama Eyfel’i gördükten sonra hemen oradan nehir kıyısına inerek Bateaux Parisiens tekneleriyle Seine Nehri‘nde bir gezinti yapmanız da mümkün. Bir saatlik gezinize bu noktadan başlayıp yine Eyfel Kulesi‘nin oraya geri dönüyorsunuz. Tur hakkında fikir edinmek için yukarıdaki videoyu izleyerek, böyle bir tur yapmak isteyip istemediğinize kendiniz karar verebilirsiniz.

Eyfel Kulesi‘nden sonra nehir boyunca sol tarafa doğru yürüyerek Pont de Bir-Hakeim – Bir Hakeim Köprüsü‘nün oradaki istasyondan 6 numaralı metronun Étoile yönüne binip son durakta inerseniz Zafer Takı‘nın olduğu yere yani Champs-Elysées‘nin başına gelirsiniz.

Bu noktadan sonra yapmanız gereken şey Champs-Elysées yazısını okumak ya da aşağıdaki videoyu izlemek. Videoda Champs-Elysées’de nerede ne var bilgisi tüm detaylarıyla verilmiş durumda, yazıda ise her zaman en güncel bilgiyi bulmanız mümkün:

Bulvarın en başında, tercihinize ve vaktinize göre Arc de Triomphe – Zafer Takı‘na çıkıp çıkmamak da tamamen size kalmış. Eğer vaktiniz varsa, hava güzelse ya da şahane bir gün batımını yakalamışsanız Arc de Triomphe – Zafer Takı‘na da çıkıp, terastan 360 derece bir Paris manzarası izlemeniz mümkün. Dilerseniz aşağıdaki videoyu izleyip, Zafer Takı’nın terasına çıkıp çıkmama konusunda kararı kendiniz verin:

Zafer Takı‘ndan aşağı Champs Elysées boyunca ilerlerken, caddeyi elbette ki yürüyerek gezeceksiniz. Zevkinize, ilginize ve yorgunluk durumunuza göre de sağlı sollu kaldırımlarda karşıdan karşıya geçerek aşağı doğru yürüyüşünüze devam edebilirsiniz. İlginizi çekiyorsa Louis Vuitton‘un dev mağazasına bir bakmakta yarar var. Ladurée‘de bir macaron molası vermek hoş olabilir ya da içeriye şöyle bir bakıp çıkmak…

Bir süre sonra mağazalar bitecek, yeşillik alana ulaşacaksınız. Buradan yolunuza devam ettiğinizde biraz aşağıda sağ tarafınızda Grand Palais‘yi, onun karşısında da Petit Palais‘yi göreceksiniz. Vaktiniz varsa ücretsiz gezilen Petit Palais‘ye girmenizi öneririm, bir de az ileride Seine Nehri üzerinde karşınıza çıkacak olan Pont Alexandre III – III. Alexandre Köprüsü mutlaka görülmesi gereken çok güzel bir köprü. Onun karşısında da Napolyon’un mezarının olduğu Fransız Askeri Müzesi – Invalides var. Grand Palais‘nin sol tarafındaki ağaçlıklı alanda ise Elysée Sarayı bulunuyor.

Champs-Elysées üzerinde yolumuza devam edecek olursak bir süre sonra ulaşacağınız nokta Place de la Concorde – Concorde Meydanı olacaktır. Buradan karşıya geçip Jardin des Tuileries – Tuileries Bahçesi‘ne girebilirsiniz. Bu parkta yürüyüş yapmak, havuz çevresindeki yeşil sandalyelere oturup dinlenmek müthiş keyifli. Dilerseniz parktaki kafelerde de bir şeyler yiyip içebilirsiniz.

Biraz dinlendikten sonra yine hiç sapmadan yürüyüşe devam ederseniz Musée du Louvre – Louvre Müzesi‘ne ulaşacaksınız. Buraya geldiğinizde müzeyi gezmek için hem vaktinizin hem de halinizin kalmayacağını düşünüyorum, o yüzden bugünkü gezinizi burada noktalayabilir, Louvre Müzesi‘ni gezmeyi yarına bırakabilirsiniz. Dilerseniz Paris’te bu ilk gecenizi Moulin Rouge‘da ya da Crazy Horse‘ta bir kabare izleyerek geçirebilirsiniz. Madem güzel başladık, turistik de bir gezi yapıyoruz, o zaman ilk akşam yemeğini de Relais de l’Entrecôte‘ta yemenizi öneririm. Bütçe yapmak istiyorsanız da o zaman sizi Restaurant Monté-Carlo‘ya alalım.

2. Gün

3 gece 4 gün Paris turumuzun ikinci gününde sabah erkenden Louvre Müzesi‘ni gezerek güne başlamak en akıllıcası olacaktır. Hazır gücünüz kuvvetiniz yerindeyken, en az yarım gününüzü buraya ayırmanız gerekiyor. Tabii ki günlerce gezseniz bitiremeyeceğiniz bu dev müzeyi, ilginizi çeken ve görmek istediğiniz eserlere öncelik tanıyarak gezmenizde fayda var. Biletinizi önceden online satın alırsanız, bilet kuyruğunda zaman kaybetmez, güvenlik kontrolünde ayrıcalıklı giriş hakkınız sayesinde daha hızlı giriş yapabilirsiniz. Youtube kanalım Pariste.Net Tv için hazırladığım ve Louvre Müzesi‘ndeki belli başlı eserleri bir kerede görebilmeniz için en ideal parkuru verdiğim Louvre Müzesi videosunu izleyerek de fikir sahibi olabilirsiniz:

Bir de Louvre Müzesi‘nin karşısında bulunan bir Tax Free kozmetik ve parfüm mağazası olan, üstelik Türkçe alışveriş yapabileceğiniz ve Pariste.Net’e özel indirimler sunan Benlux‘e de Paris’e gelmişken uğrayabilirsiniz Biz yine gezimize devam edecek olursak, Louvre‘un Seine Nehri tarafından Aşıklar Köprüsü – Pont des Arts‘a, hani şu meşhur, eskiden kilitlerin asıldığı köprüye ulaşabilirsiniz. Buradan doğuya doğru gittiğinizde de Paris’teki en eski köprü olan Pont Neuf‘e varmış olursunuz. Bu köprüden karşıya geçip Cité Adası‘nda dolaşmanızı öneririm. Buradan adanın diğer ucuna doğru yürürseniz, muhteşem vitraylarıyla ünlü Sainte Chapelle‘e, Marie-Antoinette’in giyotinle idam edilmeden önce son günlerini geçirdiği Conciergerie‘ye ve en önemlisi Notre Dame Katedrali‘ne ulaşırsınız.

Notre Dame‘ın karşısı, Paris’in en hareketli semtlerinden biri olan Saint Michel. Bu bölge yeme-içme konusunda hayli seçenek sunan capcanlı bir yer ama belki de oraya geçmeden önce seçeneklerin en güzellerinden biri olan Au Vieux Paris Restaurant denenebilir, ne dersiniz? Ayrıca Midnight in Paris filmiyle ününe ün katan kitapçı Shakespeare and Company‘yi de hazır buradayken görmelisiniz. Hemen sağ çaprazda da Saint Germain Bulvarı var. Bilmem vaktiniz kalacak mı ama Paris’teki iki ünlü kafe Les Deux Magots ve Café de Flore da o tarafta yer alıyor; ikisinden birinde yorgunluk kahvenizi alıp biraz dinlenebilirsiniz.

Kendinizi Paris sokaklarına kaptırıp rotanızı kaybetmemeyi başarırsanız sonrasında Notre Dame Katedrali‘ne yeniden dönüp katedralin arkasından yürüyüşünüze devam ederek diğer adaya, Saint Louis Adası – Île Saint Louis‘ye geçebilirsiniz. Çünkü burada görecek çok güzel yerler var. O adanın diğer ucuna kadar yürüyebilirsiniz.

3. Gün

3 gece 4 gün Paris turumuzun üçüncü gününde 8, 12 ya da 14 numaralı metrolarla Madeleine Kilisesi‘nin orada inip önce o kiliseyi gezdikten sonra sağ çaprazınızdaki Boulevard des Capucines üzerinden Opéra tarafına yürüyebilirsiniz. Yolunuz üzerinde ünlü müzikhol Olympia Music Hall ve kuytu bir köşeye saklanmış olan VII. Edouard Meydanı – Place Edouard VII görmeniz gereken yerlerden. Daha sonra Opéra Meydanı’na ulaştığınızda karşınıza muhteşem Opéra Garnier çıkacak.

İmkanınız varsa burayı gezmeye en az bir saat ayırmanızı tavsiye ederim. Dilerseniz, aşağıdaki videoyu izleyip bu muhteşem opera binasını yakından tanıdıktan sonra, içeriyi gezip gezmek istemediğinize kendiniz karar verin:

Operanın arkasında da iki alışveriş mabediLafayette ve Printemps var. Artık burada geçireceğiniz zaman dilimi size kalmış. Sonrasında Vendome Meydanı – Place Vendôme tarafını da bir görüp geri gelebilir sonra Boulevard des Capucines üzerinden yürüyüşünüze devam edebilirsiniz. Bulvarın hemen girişinde sağdaki Starbucks‘a uğramayı sakın ihmal etmeyin, içeri girince ne demek istediğimi anlayacaksınız 😉

Bu yol sizi Grands Boulevards‘a çıkaracaktır. Yol üstünde sağınızda göreceğiniz Passage des Princes‘i atlamayın derim. Biraz ileride solda karşınıza çıkacak olan Hard Rock Cafe‘yi de görmek isteyebilirsiniz. Öğlen orada mı yeseniz? Bilemiyorum. Ayrıca mumya müzesi Musée Grevin de Paris’e bir hafta geçirebilecek olanlar için görülmesi gereken ilginç ve keyifli bir yer.

Bir de Grands Boulevards‘ın üç güzel pasajı Jouffroy Pasajı, Verdeau Pasajı ve Panoramas Pasajı da görülesi yerlerden. Dilerseniz yine Pariste.Net Tv‘deki Paris Pasajları I ve Paris Pasajları II videolarını izleyerek fikir sahibi olabilirsiniz.

Biraz daha ilerlerseniz de Grand Rex‘e gelirsiniz. Sonrasında solda da Türk Mahallesi karşınıza çıkacak ama bence bu iki yeri bugünlük es geçin ve buradan doğruca Montmartre Tepesi‘ne geçin derim. Eğer aşağıdaki Klasik Montmartre Turu videomu izlerseniz buraya neden gitmeniz gerektiğini daha iyi anlarsınız sanıyorum:

Aşağıdaki video ise Montmartre Tepesi‘ne Montmartre Füniküleri‘yle çıkmak isteyenler için yol gösterici olabilir. Artık hangi parkuru beğenirseniz:

Dilerseniz Pigalle tarafında Moulin Rouge‘u dışarıdan görebilir, sonra Montmartre Füniküleri ile yukarı çıkarak Beyaz Kilise Sacré Coeur Bazilikası, Ressamlar Meydanı Place de Tertre‘i görebilirsiniz. Bu civarda harika bir Fransız restoranında güzel bir öğle yemeği yemek isterseniz Le Basilic‘i önerebilirim.

Hâlâ haliniz ve vaktiniz kaldıysa buradan Père Lachaise Mezarlığı‘na geçebilseniz ne güzel olur. Zira orası da son derece etkileyici, bir o kadar da büyüleyici bir yer.

Gece de Paris’in en güzel kabarelerinden biri olan Moulin Rouge‘da bir şov izleyebilirsiniz. Moulin Rouge‘un da unutulmaz bir deneyim olacağından eminim.

4. Gün

Tatil nasıl da çabuk bitiyor. 3 Gece 4 Gün Paris turumuzun son günündeyiz. Büyük olasılıkla bugün havalianına gitmeden ne kadar çok yer görsek kârdır diye düşünüyorsunuz. Hadi o zaman hızlıca bir Châtelet ile Bastille arasını gezelim, özellikle de Marais Bölgesi başlıbaşına bir zenginlik.Hangi köşesini kurcalasanız karşınıza ilginç bir yer çıkıyor. Forum des HallesCentre Pompidou, Vosges Meydanı – Place des Vosges, Victor Hugo’nun EviPicasso Müzesi – Musée Picasso, Village Saint Paul, Arts et Métiers Müzesi, Arsenal Limanı – Port de l’Arsenal ve daha pek çok gezip görülesi yer bu civarda yer alıyor ama hepsini birden görmeniz çok zor, linklere bakıp hoşunuza en çok gidenleri seçip ona göre bir program oluşturmanız gerekiyor. Ah bir de Musée d’Orsay – Orsay Müzesi‘ni bir yerlere sıkıştırmak gerekiyor ama vaktiniz olacak mı bilemiyorum, tamamen dönüş uçağınızın saatine göre bugüne ya da önceki üç günden birinde, bir yerlere sıkıştırabilirsiniz. Olmazsa bir dahaki sefere artık.

Sonrası da -ne yazık ki- ya da -ne mutlu ki- eve dönüş. Paris’te olmak güzel ama insanın döneceği bir evi olması da güzel; sıkmayın canınızı, Paris sizi bir sonraki ziyaretiniz için de sabırla bekliyor olacak.

Aslında yapacak daha çok şey var ama 3 gece 4 gün Paris ancak bu kadar gezilebilir. Belki şehir dışındaki Versay Sarayı sizin için çok önemlidir; o zaman bir şeyleri eleyip en az yarım gününüzü buraya ayırmanız gerekir. Bence bunu yapmayın; önce Paris’i bir doya doya gezin, burası başka bir zamana kalsın.

Pek çok kişi için Disneyland Paris önemli bir destinasyon ama tatilinizi o amaçla yapacaksanız ve kısa süreli kalacaksanız Paris’i gezmeniz -neredeyse- mümkün değil. Sadece yukarıdaki seçeneklerden bir günlük programı yapabilirsiniz belki; zira Disneyland önceliğinizse ve Paris’e üç geceliğine gelmişseniz, o tarafta kalmak daha akıllıca olacaktır.

Size çok özet olarak 3 Gece 4 Gün Paris tur programı örneği vermeye çalıştım. Kiminiz yorgunluk, hava şartları, ve çeşitli öncelikler nedeniyle bu programın tamamını yapamayabilir. Kiminizse keşif canavarı olarak tüm parkurları tamamlayıp “ee daha yok mu?” diye sorabilir. Olmaz olur mu tabii ki var.

Örneğin Avrupa’nın en büyük finans merkezi La Défense, harika bir müze olan Musée du Quai Branly, ilginç bir yapı olan Grande Mosquée de Paris, gökdelen terasından Paris manzarası için Tour Montparnasse, Paris’in iki ayrı ucundaki iki güzel ormanlık alan Bois de Boulogne ve Bois de Vincennes, antikalara ve eski eşyalara meraklıysanız dev bit pazarı, ürkütücü ama bir o kadar da ilginç bir mekan olan Paris Yeraltı Mezarları – Catacombes, balonla Paris Ballon de Paris gibi daha neler neler var görülecek.

Diyorum ya, hepsi başka sefere, başka seferlere… Ben bunca zamandır bitiremedim Paris’te gezilecek yerleri; Paris gezmekle bitmiyor ki. O yüzden hep başka bir sefer gelmek için nedeniniz olacak; Paris sizi hep yeniden bekliyor olacak.

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

 

Ahmet Ore: