(Son Güncelleme: 01.12.2024) 15 Nisan 2019 akşam üzeri çıkan yangın sonucu çok büyük bir hasar alan Notre Dame Katedrali, beş yılı aşan bir restorasyon çalışmasının ardından 7 Aralık 2024’te yeniden açılıyor.
Aşağıdaki videoyu yangın sonrası ilk sabah, çevrede son durum hakkında bilgi vermek için çektim. Notre Dame Katedrali yazısını ise, yangın öncesi dönemdeki katedral hakkında fikir vermesi için değiştirmeden saklayacağım.
Tam adı Notre-Dame de Paris olan Notre Dame Katedrali, Paris’in en önemli sembollerinden biri olmasını, muhteşem mimarisi kadar Victor Hugo’nun ölümsüz eseri “Notre Dame’ın Kamburu”na borçlu. Hepimiz Notre Dame’ın Kamburu “Quasimodo” ve güzeller güzeli aşkı “Esmeralda”nın hikayesini biliriz.
Ne tuhaftır ki bu hikayeyi bilmemizin nedeni büyük olasılıkla Victor Hugo’nun kitabını okumuş olmamız değil, aynı adlı eserden uyarlanmış filmlerinden birini izlemiş olmamızdan kaynaklanıyor… “Bana su verdi” repliğinin pek çok kişinin hafızasında önemli bir yerde saklandığını tahmin ediyorum. Ah tabii bir de benim de izleyip çok sevdiğim o meşhur “Notre Dame de Paris Müzikali” var… İşte bu tüm bu detayların ışığında bu yazıda durağımız Paris’in meşhur katedrali Notre-Dame de Paris olacak…
Her şehrin bir baş kilisesi oluyor, o şehrin piskoposluk merkezi de bu baş kilise yani katedral adıyla anılıyor. Yani her şehrin bir katedrali var ve Fransa’da Notre-Dame’dan çok daha görkemli katedraller bulunuyor. Yine de, dediğim gibi, Notre-Dame pek azımsanmayacak mimari görkemi yanında turistik ününü Victor Hugo sayesinde kazanmış durumda. Özellikle Orleans, Floransa ve Toledo’da gördüğüm katedralleri unutmam mümkün değil.
Paris’in ilk yerleşim yeri olan ve Seine Nehri ortasında yer alan Cité Adası‘nda inşa edilen muhteşem yapı Fransız gotik mimarisinin en önemli örneklerinden biri. Yapımına 1163’te başlanan kilise tam anlamıyla 1345’te bitirilmiş, tarih boyunca da türlü değişikliklerle ve eklemelerle günümüze kadar ulaşmış.
Notre-Dame Katedrali zengin detayları barındıran devasa ön cephesi, asimetrik iki kulesi ve ön cepheden bambaşka bir tasarıma sahip arka cephesi ile Seine Nehri‘nin ortasındaki silüetini tüm ihtişamıyla tamamlıyor.
Notre-Dame Katedrali’ne giriş ücretsiz ancak genelde güvenlik kontrolü nedeniyle kapıda uzun ve kendiliğinden gelişen bir kuyruk olur. Restorasyon sonrası katedralin yeni halini görmek isteyecek kişiler artacağından, artık kapı önünü boş bulmak sanırım imkansız olacaktır. Ayrıca 3 Aralık’tan itibaren online rezervasyon sistemi devreye alınacağı duyuruldu. Katedrali ziyaret etmek için rezervasyon zorunlu değil ama daha az sıra beklemek isteyenler, yazının sonundaki resmi web sayfası üzerinden ücretsiz rezervasyon yaptırabilecekler.
Katedrale girmeyi başaranlar, ortamın görkemini yaşama şansına sahip oluyorlar. Tabii burası bir ibadethane olduğu için sessiz ve saygılı olmanız gerekiyor. Özellikle içeride ayin varsa daha hassas olmanız bekleniyor…
Vaktiniz varsa, Notre Dame gezisini tamamlamak için soldaki girişten kulelere de çıkmanızı tavsiye ederim. Kulelere çıkmak için bilet almanız gerekiyor ama herhalde hem Notre-Dame’ın tepesinde olma duygusu, hem de Paris’i bir de bu açıdan görmek verdiğiniz paranın ve tırmandığınız onca basamağın karşılığını verecektir. Sıra biraz uzun olsa da inanın buna değiyor. Tabii restoransyon sonrası yeniden açılışla birlikte kuleye çıkmada yeni uygulamalara gidilir mi, bunu bekleyip göreceğiz.
Önce bir aramadan geçiyorsunuz ve içeri girip döne döne yukarı çıkıp bilet alınan ve aynı zamanda museum shop olan yere ulaşıyorsunuz. Dönüşünüz aynı yerden olmayacağı için bir şeyler almak istiyorsanız buradan alabilirsiniz.
Kulelere çıkmak için 20’şer kişilik gruplar toplanıyor ve yaklaşık her on dakikada bir çıkış başlıyor. Merdivenler gayet dik ve çıkacağınız yer epey yüksek. O yüzden sağlık problemi olanlar dikkatli olmalı. Ayrıca onca basamağı küçücük çocuklarıyla çıkan aileleri de tebrik ediyorum 🙂
Başlangıçta merdivenler darmış gibi geliyor ama merak etmeyin, yukarı çıkıp merdivenler daha da darlaştıkça aşağının o kadar da dar olmadığını düşüneceksiniz 🙂
Yukarı tırmanıp ilk ulaştığınız yerde harika bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Ancak bulunduğunuz yer epey dar; o yüzden keyifle fotoğraf almak ya da anı yaşamak, denk düştüğünüz grubun kalitesine göre keyifli ya da keyifsiz olabiliyor.
Sonuçta yukarıdan manzara şahane. Buradan yan kuleye geçiyorsunuz ve biraz beklemeniz gerekiyor, çünkü diğer kuleden en üst kata çıkacaksınız ve daha önce sizden önce çıkanların oradan inmesini beklemeniz gerekiyor. Sıra siz gelince yine topluca, daracık merdivenlerden sağdaki kulenin en üst katına çıkıyorsunuz ve nihayet 360 derece Paris manzarası ile karşılaşıyorsunuz…
Burada olmak gerçekten çok keyifli bir duygu. Hele ki çanlar da çalmaya başlarsa değmesinler keyfinize. Yaklaşık 10 dakika kadar neredeyse tek sıra halinde kuleyi çepeçevre dolaştıktan sonra geldiğiniz kapıdan aşağı iniyorsunuz ama bu kez bir önceki kattaki çıkıştan değil, doğrudan, indiğiniz kuleden inmeye devam ederek en aşağıya iniyorsunuz. Yani sonuçta soldaki kuleden yukarı çıkıp sağdaki kuleden aşağı inerek bu nefis turu tamamlamış oluyorsunuz. Bu arada, 1 Kasım-31 Mart arası her ayın ilk Pazar günü kuleye çıkış ücretsiz…
Notre-Dame Katedrali’nin önünde bulunan meydanda kaçırmamanız gereken iki detay var: Bunlardan biri Paris’in arkeolojik kalıntılarının bulunduğu, meydanın hemen altında bulunan La Crypte, bir diğeri de, Fransa’nın sıfır noktası olarak belirlenmiş olan Point Zéro…
Hazır bu civardayken çok yakında bulunan Conciergerie ve Sainte Chapelle’i de görmenizde fayda var diye düşünüyorum. Çünkü belki de dünyanın en güzel vitrayları (hadi Fransa’nın diyelim) bu şapelde bulunuyor… Eh tabii bir de Île de la Cité – Cité Adası‘nı dolaşmak kadar, buradan Île Saint Louis – Saint Louis Adası‘na geçmek de keyifli bir gün geçirmenize neden olacaktır. Ayrıca tam karşıdaki Saint Michel bölgesinde de dolaşmakta fayda var. Zaten atlamamanız gereken yerlerden biri de tam karşı çaprazda bulunan ünlü kitapçı Shakespeare and Company; tabii hemen yanındaki Shakespeare and Company Café‘yi de kaçırmıyoruz. Ah bilmem söylemem gerek var mı, Notre Dame Katedrali’nin hemen yan sokağında bulunan ve Paris’teki en eski, en güzel restoranlardan biri olan Au Vieux Paris de görülmesi, hatta mümkünse yemek yenmesi gereken yerlerden…
Notre Dame Katedrali’ne metro ile ulaşmak için M4 hattının “Cité” istasyonunda inebilirsiniz. Tam bu noktadaki Çiçek Pazarı‘nı atlamamanızı öneririm. Ayrıca bir başka gün de, Nisan başından Kasım başına kadar olan dönemde, aralarında Notre-Dame Katedrali’nin de bulunduğu, Fransa’nın pek çok tarihi binası ve anıtsal yapısının maketlerinin de bulunduğu beş hektarlık dev park France Miniature‘e de zaman ayırmanızı öneririm. Orada Notre-Dame’la boy ölçüşmek çok eğlenceli…
Ah bir de hazır Notre Dame’ı gezecekken Notre Dame de Paris Müzikali’nin o meşhur bölümünü dinleyelim: Belle…
13 Comments
Ahmet bey selam,
Sizden Notre dam içindeki mezarlarda kimler yatıyor, bu konuda bilgi sahibi olmam mümkün mü.İstanbul’dan selam ve sevgilerimle.
Merhaba İshak Bey,
Şöyle bir liste buldum ama doğruluğunu teyit edemedim:
https://www.paristoric.com/index.php/musees-et-religions/notre-dame-de-paris/3100-notre-dame-les-tombes-et-sepultures
Buradan iz sürerek ilerlemek istersiniz belki.
Selamlar, sevgiler.
Merhaba Ahmet bey , YouTube da kanalınızı keşfettikten sonra , instagramda dm üzerinden sorduğum soruya cevap verdikten sonra bu blogu keşfettim. Verdiğiniz bilgiler Paris gezimde işime çok fazla yarayacak. Ve kafamda hangi gün nereyi gezecegimi bu bloğunuz sayesinde oturtacagim sanırım. Böyle bir platformda bizimle buluştuğunuz ,değerli bilgileri bizimle paylaştığıniz için çok çok teşekkürler.
Merhabalar, ilginiz ve güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim. Şimdiden iyi tatiller…
Güzel bir katedraldi, dediğiniz gibi bulunduğu yer konumu ve Victor Hugo ününü dünyaya duyurmuş, ayrıca paylaştığınız müzikalde ki müzik te çok hoş ,tşk.ederiz emeklerinize sağlık
Çok teşekkür ederim Şükran Hanım…
Merhaba, bu kadar detaylı anlatmanız çok güzel. 3 hafta sonra Paris'e geleceğiz ve orada sadece 2,5 gün geçirebileceğiz. Etraftaki yakın yerlerden bahsetmeniz harika, bize zaman kazandıracak. Tavsiyelerinizi not alıyorum:) Teşekkürler..
Çok teşekkür ederim Duygu Hanım, umarım Paris'te çok güzel bir tatil geçirirsiniz. Mutlu günler dilerim.
Merhaba Ahmet Bey 🙂 Öncelikle özenli, detaylı ve diğer sitelerden oldukça farklı seyahatnameniz için teşekkürler 🙂 Paris e gideceğim benim için çok faydalı oldu. Yoksa diğer sitelerden bir program yapmaya çalışsaydım sanırım kaybolurdum :/ Emeğinize sağlık 4 günüm çok kaliteli geçecek.
Merhabalar, çok teşekkür ederim.
Mutlaka okumuşsunuzdur ama gezi programınızı 3 Gece 4 Gün Paris yazımı okuyarak kendi zevkinize göre şekillendirirseniz en verimli şekilde bir tatil yapacağınıza inanıyorum: https://www.pariste.net/2014/12/tur-program-onerileri-ii-3-gece-4-gun.html
Mutlu günler dilerim.
Süpersiniz. Notre dame görmek istediğim yerlerin zirvesindedir. Bukadar güzel anlatımınız için teşekkürler. Emeğinize sağlık. Sıfır noktası ilgimi çok çekti. Bilmiyordum bòyle şeyin olduģunu. ❤❤
Nazila
Çok teşekkür ederim. İlk fırsatta Paris'e gelmeniz, burada harika günler geçirmeniz ve sıfır noktasına geldiğinizde bu yazıyı tebessümle anmanız dileğiyle, mutlu günler…