(Son Güncelleme: 07.09.2024) Bu yazıdaki gezi durağımız, Fransa’nın en önemli edebiyatçılarından, dünyanın en ünlü yazar ve şairlerinden biri olan Victor Hugo’nun Evi olacak. 1802’de Besançon’da (bözanson) doğup 1885’te Paris’te ölen Victor Hugo’nun 83 yıllık yaşam öyküsüne birbirinden özel eserler sığdırılmış ve tabii bir o kadar da ilginç ve ayrıntılarla dolu bir hayat.

Hugo’nun Besançon‘daki evini şans eseri görmüş biri olarak, Paris’te Place des Vosges‘da bulunan evini ziyaret etmiş olmak da ayrı bir güzellik benim için. Hepimizin çok iyi bildiği Notre Dame’ın Kamburu ve Sefiller’in yazarı olan Hugo 1832’den 1848’e kadar bu evde yaşamış ve 1903’ten beri de burası müze olarak ziyarete açık.

Victor Hugo'nun Evi - Maison de Victor Hugo - Victor Hugo's Maison Pariste.Net

Victor Hugo’nun Evi’ne gitmek için Place des Vosges – Vosges Meydanı‘na Le Marais, Bastille ya da Saint Paul tarafından gelmeniz mümkün. En güzel güzergah, M1 metro hattının Saint Paul istasyonunda inip, daha önce Hôtel de Sully yazısında tarif ettiğim gibi buranın iç avlusundan geçerek Vosges Meydanı‘na ulaşmak. Revaklı galerilerinin sol alt köşesine ulaştığınızda sağa dönüp uzun galerinin en sonuna kadar yürürseniz Victor Hugo’nun Evi yolun sonunda, sağ köşede karşınıza çıkacaktır.

Victor Hugo’nun Evi’ne giriş ücretsiz, dönemsel sergileri gezmek isterseniz ek ücret ödemeniz gerekebiliyor. Girişte sağdaki bölümden ziyaretçi istatistiğini tutmak için verilen bileti alıp, karşıdaki kapıdan içeri girdiğinizde apartmanın merdivenlerine ulaşmış oluyorsunuz. Sağdaki camın vitrayları, pervazda bulunan vazodaki çiçekler bir harika… Buradan iki kat yukarı çıkıyorsunuz; merdiven dolambaçlı olduğu için, sanki daha fazla kat çıkmış gibi hissediyorsunuz ama öyle değil 😉

Victor Hugo'nun Evi - Maison de Victor Hugo - Victor Hugo's Maison Pariste.Net

Birinci katta da geçici sergilerin olduğu bölüm var, ilginizi çeken bir sergi varsa ana girişten bilet alıp orayı da gezebilirsiniz; tabii ek ücret ödeyerek. Dönemsel sergiler, fiyatları ve diğer güncel bilgiler için Maison de Victor Hugo’nun Evi’ni tanıtan resmi web sayfasına yazının sonundaki linkten ulaşabilirsiniz.

Victor Hugo’nun Evi ikinci kattaki daire. Antreden girdikten sonrası birbirini takip eden salonlar şeklinde devam ediyor. Bildiğimiz anlamda bir koridor mantığı yok, peşpeşe sıralanmış odalar şeklinde düzenlenmiş bir ev burası. Önce büyük kırmızı bir salona giriyorsunuz. Duvarlarda birbirinden güzel tablolar ve fotoğraflar var… Sonraki salonlarda da aynı şekilde resimler, seramik objeler, dönemin mobilyaları, özellikle de Victor Hugo’nun yazı masası dikkat çekiyor.

Victor Hugo'nun Evi - Maison de Victor Hugo - Victor Hugo's Maison Pariste.Net

Bu masanın önünde, Paris’e bizi ziyarete gelen pek çok arkadaşımla fotoğraf çekmişliğim vardır. Hatta kitabım Paris’te Bir Hafta‘daki iki roman karakterinin de bu yazı masasının aynasında yansıyan hayalleri var. O yüzden bakarsınız o aynanın içinde buluşur suretlerimiz?

Victor Hugo’nun Evi’nin en ilginç salonlarından biri olan ve Çin stilinde dekore edilmiş, bu büyük salon Victor Hugo’nun Evi’nin en ilginç bölümü diyebilirim. Burada, duvardaki tabaklar ve tavandaki lamba gerçekten çok ilginç ve tabii camdan dışarı baktığınızda görünen nefis meydan Place des Vosges manzarası da.

Paris’te her müzede olduğu gibi burada da, gezdiğiniz müzenin özelliği ve sergilenen eserlerin önemi kadar, içinde bulunduğunuz binanın kendisi de başlıbaşına ilgiyi hak ediyor. Burayı gezerken ben de her zaman olduğu gibi sergilenen eserler kadar, içinde dolaştığım odaların kendisini de doya doya izlemekten büyük keyif alıyorum.

Victor Hugo'nun Evi - Maison de Victor Hugo - Victor Hugo's Maison Pariste.Net

Çin stilinde dekore edilmiş salondan sonra sol kapıya yöneliyorsunuz; burada diğer odaların ardarda görüntüsü çok hoş bir derinlik yaratıyor. Sırasıyla önce yemek odasına sonra iki küçük odaya ve son olarak da Victor Hugo’nun yatak odasına ulaşıyorsunuz. Victor Hugo’nun Evi’ni ilk gezişimde, burayı ünlü yazarın öldüğü yer sanmıştım ama sonradan araştırıp öğrendiğime göre Victor Hugo 22 Mayıs 1885’te Paris’te, Avenue Victor Hugo’daki evinde hayata veda etmiş ama bu yatak Victor Hugo’nun öldüğü yatakmış, çünkü burası müze olarak düzenlendiği zaman, torunları Victor Hugo’nun yatak odası eşyalarını müzeye bağışlamışlar…

Fransız okullarında okumuş, pek çok Fransızca kitap gibi Victor Hugo’nun da eserlerini hatmetmiş olanlarınız için bu müze mutlaka görülmesi gereken bir yer elbette. Zaten bu yazıyı okumadan önce de burayı görmeyi çok istediğinizi tahmin edebiliyorum. Victor Hugo’nun eserlerini okumamış olsanız bile en azından Notre Dame’ın Kamburu‘nu mutlaka izlemişsinizdir. Tabii kitabını okumak ayrı bir lezzet; güzel bir kitaptır, herkese tavsiye ederim.

Victor Hugo'nun Evi - Maison de Victor Hugo - Victor Hugo's Maison Pariste.Net

Düşünecek olursanız, Notre Dame Katedrali‘ni de kendi mimari ve tarihi değerinden çok, onu ünlü kılan da bu roman değil midir? İşte o yüzden Victor Hugo’nun Evi, Paris’te görülmesi gereken yerler listesinde yer alıyor. Ve dediğim gibi sadece sergilenen objelerin öneminden değil, Paris’in en güzel meydanlarından biri olan Place des Vosges‘u çepeçevre saran dev bina kompleksinde bir apartman dairesini -üstelik ücretsiz- olarak gezme şansı yakalamak açısından bile burası ziyaret edilmesi gereken önemli bir mekan.

Victor Hugo’nun yatak odasında biten gezi, aynı rotayı tersten takip ederek başladığımız yere döndüğümüzde noktalanıyor. Tekrar aşağıya indiğinizde müzenin hatıra defterine bir şeyler karalamak isteyebilirsiniz. En azından ben o deftere, buranın daha çok Türk ziyaretçi tarafından bilinmesi ve ziyaret edilmesi için elimden geleni yapacağımı yazdım… Bir de fikir vermesi açısından sizler için Victor Hugo’nun Evi’nde kamerayla şöyle küçük bir tur attım:

Müze geziniz sonrası bahçedeki güzel kafede oturup soluklanabilir ya da  tekrar Vosges Meydanı‘na çıkıp revaklı galeride çepeçevre yürüyebilir, yürürken birbirinden güzel sanat galerilerindeki eserlere bakarak içinizi açabilir, dilerseniz kafelerde oturup bir yorgunluk kahvesi içebilir, dilerseniz de meydanın ortasındaki parkta soluklanarak içinde bulunduğunuz atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.

Gezinin bundan sonrası da ya Bastille tarafına doğru yapacağınız bir yürüyüş ya da Marais Bölgesi‘nin bitmez tükenmez hazinelerini keşfetmeye yönelik bir gezi olacaktır. Benim tavsiyem önce Le Marais tarafını gezmenizdir. Belki sonrasında Notre Dame Katedrali‘ni ve Victor Hugo’nun gömülü olduğu Panthéon‘u da görmek isteyebilirsiniz.

Victor Hugo'nun Evi - Maison de Victor Hugo - Victor Hugo's Maison Pariste.Net

Victor Hugo’nun Evi Pazartesi ve resmi tatil günleri hariç, her gün 10:00-18:00 saatleri arasında gezilebiliyor. Ünlü yazarların yaşadıkları ya da kitaplarını yazdıkları evleri görmek ilginizi çekiyorsa Honoré Balzac’ın evini, Alexandre Dumas’nın evi olan Monte Kristo Şatosu‘nu ve La Fontaine’in kitaplarını yazdığı Vaux le Vicomte Şatosu‘nu da gezmek için kendinize bir fırsat yaratmalısınız.

Paris ve çevresinde yapacak ne çok şey var…

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

 

 

 

Web Adresi: maisonsvictorhugo.paris.fr/en/

Adres: 6 Place des Vosges, 75004 Paris

Author

8 Comments

  1. Merhabalar Ahmet Bey,

    Yazınız için çok teşekkürler. Sayenizde insan Paris’i keyifle ve kolayca gezebiliyor. Bazen haritada bir yer kestiriyorum gözüme, Ahmet Bey kesin buraya gidip bir şeyler yazmıştır deyip sitenizi ziyaret ediyorum. Doğru da çıkıyor.

    Ben buraya, Paris’in insanın kanını dondururcasına onu üşüttüğü bir gün -tabir-i caizse- sığınmak için girdim. Açık konuşmak gerekirse Victor Hugo’ya karşı özel bir ilgim yok. Ancak evini ziyaret ettiğimde Fransızların sizde, kendi kültürlerine ilişkin “merak uyandırma ve sizi büyüleme” işini ne kadar güzel becerdiklerine bir kez daha şahit oldum. Evin her bir odası ruhunuzda ayrı bir etki yaratıyor. Üstadın elinin birebir kopyası, çalıştığı ve ayakta yazdığı masası, el yazıları ve tabii Rodin’in yaptığı heykelini görmek çok keyifliydi.

    Zaten sizin de belirttiğiniz gibi Vosges Meydanı zaten gezilmeye görülmeye değer bir yer, bir de bu meydandaki bir binaya ücretsiz girebilmek çok keyifli. Üstelik aynı meydanda bir sonraki köşede yer alan Paris’in (ve dünyanın) en özel restoranlarından biri olan 3 Michelin yıldızlı L’Ambroisie’ye 2 kişi girmenin bugünkü maliyetinin 5000 lira civarında olduğu düşünülürse… 🙂

    • Ahmet Ore Reply

      Burayı ben de çok severim. Bugün Kanada’dan misafirlerim geldi; yarın onları Victor Hugo’nun evine götüreceğim 😉
      Teşekkürler…

  2. Paris’e ikinci gidişimde keşfettiğim harika bir yer. Keşke daha önce duyup haberim olsaydı dediğim edebiyat tarihi için enfes bir muhit ve ev.
    Yazı İçin teşekkürler
    Vakti olan herkese tavsiye ederim. Evin bulunduğu mahalle,sanat galerileri ve butikler de görülmeye değer.

    • Ahmet Ore Reply

      Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim…

  3. Ahmet bey selamlar,

    Müdaviminiz ve son iki Paris seyahatimizi sayenizde renklendirmiş biri olarak sizden bir ricam olacak. Kitap Kurdu olan kızım için burasını ziyaret etmek büyük bir zevk ve unutulmaz bir anı idi. Ancak tuvaletlerinde Türkçe olarak (başka dillerde var) "lütfen temiz tutun" yazısını gördüğünü söyleyince çok şaşırdım. Bütün Paris'te bırakın Türkçe'yi İngilizce bir açıklamayı bile göremezken böyle bir uyarının dilimizde yazılması beni rahatsız etti. Keşke hemen söyleseydi kendim görüşecektim, sizden ricam da eğer yolunuz düşerse sitemlerimi iletirseniz sevinirim. Bunun yanında gerçekten gezimize bir çok nokta eklememize olanak sağladığınız için tekrar teşekkürler.

    Sevgilerimizle.

    • Merhaba Haluk Bey,
      Güzel yorumunuz için öncelikle teşekkür ederim.
      Söylediğiniz yazıyı ben görmedim, sizden öğrenince benim de içime dokundu ama işte aklıma Almanya'daki Türkçe "yerlere çöp atmayın" uyarıları geldi 🙁 Çok üzücü ama artık yetkililer neden böyle bir uyarı yazmak zorunda kaldılarsa, siz düşünün. Ben sizin yerinize sitem etsem bile alacağım yanıtı tahmin edebiliyorum. Çok üzücü gerçekten…
      Ah ne diyeyim…

  4. Merhaba, 1 haftalik bir paris seyahatim olacak, gecmiste gittigim klasik noktalar dısında harika yerler ekledim blogunuzdan. sefillerin yazarinin evini mutlaka gormeliyim. umarim orijinal dokusu tam olarak muhafaza edilmistir. ucretsiz olmasi da bonus 🙂 Tesekkurler!

    • Ben teşekkür ederim. Victor Hugo'nun evi Paris'te en sevdiğim yerlerdendir. Hem evin içi hem de bulunduğu meydan çok güzeldir. Umarım siz de benzer bir tat alırsınız.
      Şimdiden iyi tatiller dilerim.

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.