(Son Güncelleme: 02.03.2024) Paris’in kalbinde yer alan Vendome Meydanı – Place Vendôme (plas vandom), ortasından geçen Rue de la Paix merkezinde, çevresini dikdörtgen formatta çepeçevre saran tipik Fransız mimarisiyle inşa edilmiş binalarıyla, tam ortasında yer alan “Colonne Vendôme” ve elbette ki lüks tüketimin en önemli markalarının bulunduğu butikleri ile eskiden olduğu gibi günümüzde de Paris’in en önemli ve en görkemli meydanlarından biri.
Daha önceleri “Place des Conquêtes” olarak anılan bu meydan 17. yüzyıldan bu yana Vendome Meydanı – Place Vendôme olarak anılıyor ve adını bir zamanlar bu meydanda bulunan Hôtel de Vendôme’dan alıyor. Gerçi bir dönem de, ikinci Paris komünü zamanında (1871) “Place International” olarak adı değiştirilmişse de bu çok uzun ömürlü olmamış.
Vendome Meydanı’nın ortasındaki “Colonne Vendôme – Vendôme Sütunu” 44,3 metre yüksekliğinde bronz kaplamalı görkemli bir anıt. İtalya’daki “Trajan Sütunu”ndan esinlenerek hazırlanıp 1819’da Napoléon’un Austerlitz Savaşı’ndaki zaferi anısına dikilen bu sütun, yine ikinci Paris komünü döneminde yıkılsa da daha sonra yeniden dikilmiş.
Günümüzde pek çok lüks markanın butiklerinin bulunduğu Vendome Meydanı’nda vitrinlere bakarken önce fiyatlara hayret ediyorsunuz, bir süre dolaştıktan sonra 10.000 euro’luk saatler gözünüze ucuz görünmeye başlıyor çünkü rakamlar cidden akıllara ziyan. En son bir arkadaşımla burada dolaşırken 85.000 euro’ya yukarıda fotoğrafını gördüğünüz saati görmüş, gözlerimize inanamayıp yarı yoldan geri dönüp fiyatına tekrar bakmıştık. Yine de vitrinlerdeki mücevherlerin görkeminden etkilenmemek mümkün değil. İnsan tek taş pırlanta ile yetinen mütevazı bayanların önünde saygıyla eğilmek istiyor 🙂 Tabii işin şakası bir yana, bir yandan gördükleriniz sizi hayran bırakırken, bir yandan da dünyada gelir dağılımındaki adaletsizliğin ne boyutlara ulaştığını bizzat gözlerinizle görmüş oluyorsunuz…
Louis Vuitton, Chanel, Dior gibi markaların “orta sınıf” kaldığı Place Vendôme, lüksün ve şatafatın Fransız estetiğiyle yaşandığı bir yer olduğu için gelir dağılımındaki bu adaletsizlik insanlara “zarif bir şekilde” yediriliyor ve sanki hiç yokluk yokmuş gibi hayat normal bir şekilde akıp gidiyor.
Vendome Meydanı’ndaki en eski mağaza olan Charevet 1877’den beri burada. Yine bu meydanın en meşhur oteli elbette ki Ritz… Uzunca bir dönem Coco Chanel’in yaşadığı otel günümüzde Prenses Diana‘nın ölmeden önce kaldığı otel olarak anılıyor daha çok. Bir de Chopin ömrünün son döneminde yaşayıp hayata veda ettiği ev de bu meydanda bulunuyor…
Opéra Garnier‘nin güney batısında, Madeleine Kilisesi‘nin güney doğusunda, Concorde Meydanı‘nın kuzeyinde, Tuileries Bahçesi‘nin kuzeyinde, Louvre Müzesi‘ninse kuzey batısında yer alan Vendome Meydanı – Place Vendôme, bu saydığım yerlerin hepsine yürüme mesafesinde bulunuyor. En keyifli yürüyüş parkuru Tuileries Bahçesi – Jardin des Tuileries yönünden gelmek. Çünkü bu yol üzerindeki iki tarafı sütunlu galeriler şeklinde düzenlenmiş mağaza, otel ve restoranların bulunduğu kaldırımlar gerçekten görülmeye değer.
Burada yürürken kaldırımlara işlenen mozaik süslemelere mi yoksa vitrinlere mi bakacağını şaşırıyor insan. Birbirinden güzel şapkacılar, eldivenciler, pastaneler ve butikler sıra sıra dizilmiş sizi bekliyor ve bu şekilde ilerlerken, bu muhteşem meydana ulaşıyorsunuz. Vendome Meydanı’nın çevresindeki mağazalarda bir tur attıktan sonra yolunuza dümdüz devam ederseniz ışıklara geliyorsunuz.
Buradan sola doğru yürürseniz ünlü konser salonu Olympia‘ya, dolayısıyla Madeleine Kilisesi‘ne, sağa dönerseniz de Paris’in en güzel pasajlarının olduğu (Choiseul Pasajı, Galerie Colbert ve Galerie Vivienne) Rue des Petits Champs ileride köşede karşınıza çıkacak olan Starbucks’ın köşesinden itibaren sizi bekliyor.
Ama aynı ışıklardan hiç sağa sola sapmadan dümdüz yolunuza devam ederseniz bu kez de caddenin bitiminde solda Opéra Garnier çıkıyor karşınıza tüm görkemiyle. Ondan sonrasında dilediğiniz yöne devam edebilirsiniz. Ben daha çok Grands Boulevards tarafına doğru devam etmenizi öneririm. Yol üstündeki Starbucks Capucines‘e de bir göz atmayı unutmayın lütfen 😉
Bir de Vendome Meydanı’nın hemen doğu tarafında, Marché Saint Honoré diye hoş bir mekan var. Burası hem mobilyacı ve otomobil bayisinin olduğu bir çarşı, hem de çevresinde -bildiğim kadarıyla- Çarşamba günleri ve hafta sonları semt pazarı kuruluyor; hoşunuza gidebilir…
Vendome Meydanı’na metro ile gelmek isterseniz, konumu nedeniyle yukarıda saydığım tüm bölgelere yakın olduğu için buralardaki istasyonlardan birinde inmeniz yeterli ama en yakını hangisi diye soracak olursanız M3, M7 ya da M8 metro hatlarının “Opéra”; M1 hattının “Tuileries” istasyonlarında inip buraya yürümenizi öneririm. Dediğim gibi Tuileries‘de inip bu meydana güneyden girmek çok daha keyifli.
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
Adres: Place Vendôme, 75001 Paris
