(Son Güncelleme: 04.03.2024) Paris’in hemen yanı başındaki yerleşim yerlerinden biri olan Saint Cloud’da bulunan Parc de Saint Cloud – Saint Cloud Parkı, adı park olarak geçmekle birlikte tam 460 hektarlık devasa bir yeşil alan aslında. Uçsuz bucaksız bu parkta yürüyüş yapmaksa başlı başına bir keyiftir. O yüzden bu yazıda Saint Cloud Parkı’nı tanıtmak istiyorum sizlere.
Önünden çok gelip geçerdik ama bizim bu parkı ilk ziyaretimiz Kasım 2014’tedir. Daha sonra defalarca gidip gezdik ama o Kasım sabahında, babası İtalyan, annesi Yunan/Ermeni olan minik Stefano’yu ilk kez görmek için evden çıkıp arkadaşlarımızı ziyarete gitmiştik. O dünya tatlısı bebeği Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Yunanca, Ermenice ve Türkçe sevdikten sonra ziyaretimizi bitirip arkadaşlarımızdan ayrıldığımızda o güne ait başka bir planımız yoktu. Önce La Défense‘a gittik, oradan karşımıza çıkan ilk banliyö trenine atlayıp herhangi bir yöne doğru yola koyulduk.
Tren Saint Cloud istasyonuna geldiğinde birden trenden inip, epeydir görmeyi istediğimiz Saint Cloud Parkı’na gitmek için istasyondan yürüyüp, parkın girişlerinden birini bulduk ve içeri girdiğimiz anda bambaşka bir dünyanın içine daldık. Sonbaharın son demleriydi, ağaçlar sarılı kırmızılı renklere bürünmüştü, ortalıkta tek tük insan vardı ve sessizliğin sesi insana huzur veriyordu. O günü hiç unutamam… Bu yazının kapak fotoğrafındaki kırmızı ağacı da o ilk gidişimizde çekmiştik. Bu yazıdaki fotoğrafları güncellesem de o kapak fotoğrafını değiştirmeye içim el vermiyor 😉
Saint Cloud Parkı – Parc de Saint Cloud’ya gelmenin birkaç yolu var. İlki, Saint Lazare Garı‘ndan ya da La Défense‘tan banliyö trenine binip Saint Cloud istasyonunda inip yürümek, ikincisi M9 metrosuna binip Pont de Sèvres istasyonunda inip köprüden karşıya geçerek Ulusal Seramik Müzesi‘nin yanındaki kapıdan parka giriş yapmak, üçüncüsü T2 tramvay hattıyla Parc de Saint Cloud istasyonuna gelip parka yürümek, dördüncü seçenek de M10 metro hattının Boulogne – Pont de Saint Cloud istasyonunda inip, köprüden karşıya geçip parkın kapısına ulaşmak. İtiraf etmem gerekir ki işin yürüyüş yolu kısmını çözmek için Google Maps gibi bir harita uygulamasına ihtiyacınız olabilir; çünkü biraz karışık.
Parkın içerilerine doğru ilerlediğinizde karşınıza bir Paris manzarası çıkıyor uzaktan: Eyfel Kulesi, Montparnasse Gökdeleni, Bois de Boulogne – Boulogne Ormanı ve tüm şehir. Saint Cloud Parkı périphérique‘in çok az dışında, Seine Nehri kıyısında bir tepeliğe kurulu ve o yüzden de manzarası çok güzel. Tek sorun, hemen aşağıdan geçen otoyolun uğultusu geliyor ara sıra ama olsun, gördüğümüz güzellikler karşısında katlanılabilir bir defo diyebiliriz buna.
Parkın içinde ilerledikçe buranın park değil bir orman olduğunu fark ediyorsunuz, dolayısıyla gezip her yerini görmek diye bir şeyi aklınızdan bile geçirmeyin 🙂 Gelin, parkta dolaşın, canınız ne tarafa isterse o tarafa doğru yürüyün. Yolunuzun üzerinde yürümeye mecali olmadığı halde devasa köpeğini dolaştırmaya çıkmış yaşlı bir teyzeyi, taşlık yolda çocuğuna bisiklete binmeyi öğreten ama çocuğu taşların üzerinde zangırdaya zangırdaya ilerleyip, her an düşme tehlikesi geçirirken telaş etmeyen anneyi ya da atıyla yanınınızdan geçen birini görürseniz de sakın şaşırmayın.
Saint Cloud Parkı içinde üç tane kafe ve restoran var. Bunların açık olduğu saatler sezonlara göre değişiyor. O yüzden güncel bilgileri, yazının sonunda yer alan resmi web sayfası linkinden öğrenmekte yarar var. Dilerseniz buralarda oturup bir şeyler yiyip içebilirsiniz, dilerseniz park daha doğrusu orman içinde yürüyüşünüze devam edebilirsiniz. İçerilere doğru karşınıza çıkacak bir başka sürpriz de çiftlik olacak… Burası özellikle çocuğunuzun ilgisini çekecektir. Eğer giriş kapısı açıksa içeri girmekten çekinmeyin…
Parkın içinde araba yolları da var ve buraya arabanızla gelmeniz de mümkün. Saint Cloud Parkı araba giriş ücreti 5€, yayalar içinse giriş ücretsiz. Yol boyunca yürümeye devam ettiğinizde sağ taraftan çıkarsanız Garches – Marnes La Coquette, sol taraftan çıkarsanız da Sèvres – Ville d’Avray tren istasyonlarına ulaşırsınız. Her ikisinden de banliyö trenine binip La Défense‘a ya da Paris’in merkezindeki yedi ana tren garından biri olan Gare Saint Lazare‘a ulaşmanız mümkün.
Bence buralara kadar gelmişken, Sevr Antlaşması’nın imzalandığı yer olan ve günümüzde müze olarak gezilebilen Musée National de la Céramique – Ulusal Seramik Müzesi‘ni de görmeden dönmeyin zaten.
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
Adres: Avenue de la Grille d’Honneur, 92210 Saint-Cloud
Web Adresi: domaine-saint-cloud.fr/en/
Paris Çevresindeki Diğer Parklar:
