(Son Güncelleme: 01.04.2024) Bugüne kadar dört kez ziyaret ettiğim, Fransa’daki tarihi yerler arasında görüp görebileceğiniz en büyüleyici mekanlardan biri olan ve bu yıl inşasının 1.000. yılını kutlayan Le Mont Saint Michel yazısıyla karşınızdayım. Le Mont Saint Michel nerededir, nasıl gidilir, neden görülmelidir ve orada neler yapılabilir, tüm bildiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Buyursunlar, başlayalım:

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Paris’in 360 km batısında, Normandiya-Bretonya bölgesi sınırında, Manş Denizi‘nin Le Mont Saint Michel Körfezi kıyısında bulunan bu muhteşem manastır, denizin ortasındaki bir ada üzerinde bulunan küçük bir yerleşim yeri aynı zamanda. Fransa’da Eyfel Kulesi‘nden sonra en çok ziyaret edilen ikinci yer olduğunu söylersem ne kadar popüler bir destinasyon olduğunu ayrıca belirtmeme gerek kalmaz sanıyorum. Düşünsenize, burayı yılda yaklaşık iki buçuk milyon insan ziyaret ediyor. Neden onlardan biri de siz olmayasınız?

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Ulaşım için elbette işin en keyiflisi Le Mont Saint Michel’e arabayla gitmek. Trafiğin durumuna bağlı olmakla birlikte, Paris’ten yaklaşık dört saatlik bir yolculuk sonunda buraya ulaşabiliyorsunuz. Le Mont Saint Michel’e arabayla gitmek için bir kuzey tarafından Caen üzerinden dolaşarak gelme seçeneği var, bir de güneyden, Le Mans ve Rennes üzerinden gelmek mümkün. İkisi de mesafe olarak aynı gibi ama ben kuzeyden dolaşmanızı öneriyorum, çünkü güney seçeneği, Paris’i güney şehirlerine bağlayan daha yoğun bir trafiğin içine düşmenize neden olabilir. Yine de trafik şans işi biliyorsunuz. Ayrıca otobanların çok pahalı olduğunu tekrar belirteyim. Gidiş – dönüş 30€ – 40€ civarı otoban ücreti ödeyeceğinizi de hesaba katın lütfen.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Le Mont Saint Michel’e trenle gitmek de mümkün ama hemen yanı başına kadar ulaşamıyorsunuz. Bunun için Paris Gare Montparnasse istasyonundan kalkan TGV hızlı treniyle Rennes (ki burası da güzel bir şehirdir) üzerinden aktarma yaparak Pontorson diye bir yere geliyorsunuz ve buradan navette (navet) denilen servis otobüsleriyle Le Mont Saint Michel’e ulaşıyorsunuz.

Yine de Le Mont Saint Michel’e trenle gitmek isterseniz online tren biletinizi Fransa’nın TCDD’si olan SNCF‘in resmi web sayfasından alabilirsiniz.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Le Mont Saint Michel’e ilk gidişim olan Temmuz 2011‘de ve hiç unutmam burada, o zamanlar Brest’te öğretmen olan sevgili dostum Ali’yle buluşmuştuk. Herkes buraya yazın gitmek gerektiğini söyler -ki doğrudur- ama bizim gittiğimiz o Temmuz günü tam arabayı eski otoparka park ettiğimizde öyle bir yağmur başlamıştı ki arabadan inip bagajdaki şemsiyeyi bile alma imkanım olmamıştı, öyle bir yağmur yağdı yani 🙂 Çaresiz yağmurun dinmesini bekleyip öyle çıkmıştık arabadan ve yağmur dinince karşımıza çıkan o muhteşem manzarayı da unutmam mümkün değil; rüya gibiydi…

Le Mont Saint Michel Pariste.Net Ahmet ORE

Neyse ki Haziran 2020’deki son gidişim dahil, sonraki ziyaretlerimde hava hep güzeldi. Aslında Le Mont Saint Michel’in bulunduğu Normandiya ve Bretonya sınırı Karadeniz iklimini andıran bir iklime sahiptir ve genel olarak gökyüzü kapalı ve çoğu zaman da yağmurludur. O yüzden burayı güzel havada gezebilenler gerçekten çok şanslı insanlardır 🙂

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Le Mont Saint-Michel’e ilk gidişimizde arabayla manastırın kapısına kadar gidilebiliyor, neredeyse kapısının önüne park edilebiliyordu ama burası önemli bir gel-git alanı olduğu için suyun yükselip alçalması bu otopark alanı için bir risk oluşturuyordu. Aynı zamanda fotoğraf çekmek için de çok kötü bir görüntüye neden oluyordu. Neyse ki birkaç yıl önce buradaki otopark kaldırılmış ve daha geriye, devvvvv bir alana taşınmış. Arabanızı bu ücretli büyük otopark alanına park ediyorsunuz.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Arabanızı büyük otoparka park ettikten sonra ücretsiz servis otobüslerinin kalktığı yeri bulmanız gerekiyor. Bunun için okları takip etmeniz yeterli. Kalabalık gözünüzü korkutmasın, bu otobüsler vızır vızır çalışıyor ve sizi köprü üzerinden geçirerek adaya ulaştırıyor. Eskiden tüm bu yolu özel aracınızla geçebiliyordunuz ama birkaç yıl önce o uygulamadan vaz geçildi; bilemiyorum, belki de iyi oldu böyle. Dilerseniz yürüyerek de gidebilirsiniz ama fazla vaktiniz yoksa otobüsü öneririm. Otobüs sizi köprü üzerinde, adaya yakın bir yerde bırakıyor. Önce bir “öf bir de yürüyecek miyiz?” diye söylenir gibi oluyorsunuz ama indiğiniz nokta fotoğraf çekmek için ideal; lafınızı hemen geri alıp başlıyorsunuz fotoğraf çekmeye 🙂

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Le Mont Saint Michel 1 Ocak, 1 Mayıs ve 25 Aralık hariç yılın her günü açık. Mevsime göre saatler değişiyor ama kabaca yazın 09:00-19:00, kışın 09:30-18:30 diye aklınızın bir köşesine not alırsanız iyi edersiniz. Bir de bazı günler deniz çok yükseldiği için kapanıyor, bunun için de gitmeden resmi web sayfasından takvime ve açık olup olmadığına bakmakta yarar var. Mevsiminde ve güzel bir havada gittiyseniz büyük olasılıkla çok kalabalık bir ortamla karşılaşacaksınız ana kapıdan adaya ilk girdiğinizde. İnsanın gözü bir bilet gişesi arıyor ama bu kısım ücretli değil, manastırı gezmek için yukarı tırmanmanız gerekiyor. Dümdüz yukarı doğru, biraz kıvrıla kıvrıla, biraz tırmana tırmana ilerleyerek tepeye doğru ilerliyorsunuz etrafınıza hayran hayran bakınarak. Eh tabii turistik bir alandayız, etrafta da bolca turistik mağaza bulunuyor. Bence oraları gezmeyi dönüşünüze saklayın, önce yukarı çıkıp manastırın içini gezin.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Dilerseniz yazının sonundaki linklerden online biletinizi önceden alabilir, sıra beklemekten kurtulabilirsiniz ya da işinizi şansa bırakabilirsiniz. Eğer şanssız gününüzdeyseniz kapıda uzun kuyruklar olabiliyor. Sonra manastırın içine girip merdivenleri tırmanmaya, salonları ve koridorları geçmeye başlıyorsunuz. Elbette 2011’deki ilk gelişimde gördüklerim beni çok daha fazla etkilemişti ama yıllar içinde Fransa’da onca şato, katedral ve kale gezdikten sonra Haziran 2020’deki gezimde içeriden o kadar etkilenmediğimi itiraf etmeliyim. Burada bir zamanlar yaşanan onca tarihi olayı düşündükçe içimde yine bir şeyler kıpırdamadı değil 🙂 Buraya ilk defa gidecek olanlarınsa çok çok etkileneceğinden eminim.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Dik merdivenlerden tırmanırken basamaklara mı, üzerinize üzerinize geliverecekmiş gibi duran duvarlara mı, çeşme başındaki siyah demir musluk başına mı, kıyı-köşe detaylara mı; nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Sonra yukarıda bir taraça, tırmandığınız onca yolun ilk geçmişini şöyle bir seyrediyorsunuz aşağıdaki ovaya bakıp; içiniz bir hoş oluyor. Yan taraftaki odacıkta bulunan ve geçmişi sekizinci-dokuzuncu yüz yıla dayanan Le Mont Saint-Michel’in geçirdiği tarihi süreci gösteren maketlere bakarak “nereden nereye” diye soruyorsunuz kendi kendinize.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Sonra sağa dönüp asıl kilise bölümüne giriyorsunuz; içeride ruhani bir havaya bürünür gibi oluyorsunuz ama bazen kalabalık buna biraz engel olabiliyor. Sonra okları takip ederek size çizilmiş rotada -izin verildiği ölçüde- bu orta çağ yapısını, tüm gotik ruhuyla içinizde hissediyorsunuz ve bir o kadar da kendinizi o ruhun içine bırakıveriyorsunuz. Taş taş her yer, o taşların ağırlığı altında ezilir gibi oluyorsunuz, sonra “iyi ki o yıllarda yaşamamışım” diye geçiyor aklınızdan, benim geçmişti yani, bilmem sizler ne düşüneceksiniz buraları gezdiğinizde.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Le Mont Saint Michel’in manastır kompleksinde en sevdiğim bölümlerden biri yukarıda fotoğrafını gördüğünüz avlu. Bu avlu stilini daha sonra Fransa’nın pek çok yerinde gördüm ve her görüşümde “Aaa aynı Mont Saint Michel’deki gibi” der oldum 🙂 Bu arada, eğer bu tür mekanlar ilginizi çekiyorsa, Fransa’da görmenizi istediğim bir diğer manastırın da Fontevraud Manastırı olduğunu söylemeliyim.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Kimi zaman restorasyon nedeniyle kapalı bölümlere denk gelebiliyorsunuz. Bu tür anıtsal yapıların korunması ve restorasyonu önemli. Hal böyle olunca gezdiğimiz yerlere birkaç yıl arayla gittiğimizde başka başka yerlerini başka başka şekillerde gördüğümüz oluyor. O yüzden nereye gidersek gidelim, restorasyonda olan bir bölüme denk geldiğimizde şanssız olduğumuzu düşünmek yerine, gezdiğimiz o yeri koruyup gelecek nesillere aktarmak için uğraş verdiklerinden dolayı yetkililere teşekkür edelim bence. Yoksa nasıl bugünlere ulaşır, yarınlara nasıl miras kalır ki böylesi güzellikler?

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Böyle ine çıka döne dolaşa manastır gezimize devam ederken bazen karanlık dehlizlerde dolaşıyoruz bazen de teraslara çıkıp uçsuz bucaksız denize bakıp sonsuzluğu hissediyoruz. Başımızın üzerinde uçup giden martılar çığlıklarıyla bizi selamlıyor, güzel havadaysak tatlı bir rüzgar, kötü bir havaya denk geldikse şiddetli bir soğuk bize yaşadığımızı, insan olduğumuzu hissettiriyor.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Le Mont Saint-Michel’in manzarası gel-git zamanlarına göre değişiyor. Deniz yükselmişken geldiyseniz burası bir ada gibi görünüyor, deniz çekilmişken geldiyseniz çölün ortasında bir tepeymişçesine bir manzarayla karşılıyor sizi. Hele bir de denizin yükselmekte ya da çekilmekte olduğu zamana denk gelirseniz çok daha farklı bir deneyim yaşıyorsunuz ve bu doğa olayına hayret ediyorsunuz. Ben birkaç yıl önce Roscoff’ta deniz kenarında bir restoranda yemek yerken gözümün önünde hızla denizin yükseldiği o anı hiç unutamıyorum. Aynı şeyi bu son Le Mont Saint Michel gezimde de yaşadım. Doğa ne güzel şey, doğa olaylarını izleyip kendini doğaya ait hissetmek de öyle. Bir de bir keresinde bir haftalık Locquirec tatilimde linkteki gel-git videosunu çekmiştim, o size bunun nasıl bir duygu olduğu konusunda fikir verebilir.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Manastır gezinizden sonra yapacağınız şey elbette ki adayı çepeçevre saran surlarda, kat kat teraslarda, daracık sokaklarda yani kıyı köşe adada dolaşmak olacak. Bazen karşınıza minik bir ev, bazen bir kafe, bazen bir dükkan, bazen de bir mezarlık çıkacak. Her köşesinden başka bir manzara sunan Le Mont Saint-Michel’i gezmeye doyamayacaksınız inanın; elinizde fotoğraf makinesi, oradan oraya çocuklar gibi sevinçle koştururken bir ara durup beni hatırlarsanız sevinirim 😉

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Yemek içinse mutlaka manastırın sağ tarafında surlar üzerinde bulunan restoranları öneriyorum. Bu restoranların teraslarında şahane manzara oluyor. Hele ki bizim gibi denize aşık bünyeler için çok iyi geliyor bu setlerin üzerinde manzaraya karşı yemek yemek. Yemek fiyatları Paris ayarında; ne daha ucuz, ne daha pahalı. Servisse daha sıcak ve samimi. Yine de turistik bir mekandayız haliyle… Turist olmak o kadar da küçümsenecek bir şey değil, içiniz rahat olsun.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Yemek yerken aşağıda yürüyen insanlar göreceksiniz. Yürümeyi seven bu insanlara heves etmekte haklısınız ama ben dikkatlice bakınca çok heves etmediğimi söylemeliyim. Aşağının taşlık ya da kayalık değil balçık olduğunu bir kenara not ediverin, eğer buralarda yürümek istiyorsanız mutlaka yanınızda yedek ayakkabı bulundurun. Bir diğer uyarım da fazla açılmamanız, eğer uzun bir yürüyüş yapmak istiyorsanız mutlaka rehberli bir tura katılmanız. Çünkü suyun ne zaman ne taraftan hangi hızda yükseleceğini kestirmeniz çok güç; cidden zor bir durumda kalabilirsiniz. Bunun yerine, böylesi bir yürüyüşü Deauville‘de gün batarken yapmanızı öneririm. Nasıl güzeldir, nasıl güzeldir…

Le Mont Saint Michel Pariste.Net

Le Mont Saint-Michel (lö mon sen mişel) belki bu kadar kalabalık bir yer ama aslında burada yaşayan kişi sayısı 30-40 arasında değişiyor. Disneyland şatolarına benzeyen bu nefis manastırın bulunduğu adada yaşamak ne kadar ilginç bir şey olurdu kim bilir? Ama bunca kalabalığın içinde huzur bulmak sadece kış aylarında mümkün olur herhalde ama o zaman da kalabalık olacağını düşünüyorum. Ben yine de burayı gezmek için kış harici bir mevsim seçmenizi öneriyorum.

Le Mont Saint Michel Pariste.Net Ahmet ORE

Ben hiç Le Mont Saint Michel’de kalmadım ama bu civarada konaklamak ilginç olabilir. Eğer siz düşünürseniz bu linkten ya da aşağıdaki banner üzerinden kendinize otel bakabilirsiniz. Biliyorsunuz, eğer booking.com kullanıcısıysanız ve rezervasyonlarınızı bu blogdaki linkler ya da banner’lar üzerinen yaparsanız sizin için bir eksisi olmuyor ama bana destek olmuş oluyorsunuz 😉

Booking.com

Le Mont Saint Michel, Paris dışında yapacağınız Normandiya ya da Bretonya gezinizin en önemli duraklarından biri bence. Bretonya’ya yapacağınız en az bir haftalık bir gezide ya da Normandiya‘da, Normandiya Çıkarması‘nın yapıldığı Omaha Beach taraflarına yapacağınız bir geziye çıktığınızda burayı da görülecek yerler listenize eklemelisiniz. Dilerseniz Caen, Rennes gibi şehirleri de görmek güzel olabilir ama bu civarda görmenizi şiddetle önereceğim yer elbette ki benim çok çok sevdiğim Saint Malo olacaktır. Tabii öncesinde Deauville ve Trouville çevresini de göreceğinizi düşünmek istiyorum 😉 Özellikle Paris’te Bir Hafta geçirecekseniz burayı görmeye zaman kalır mı emin değilim ama Paris’te 15 Gün geçirecekseniz UNESCO kültürel miras listesindeki Le Mont Saint Michel‘i mutlaka görmelisiniz… Normandiya’nın hakkını vermek istiyorsanız da Normandiya Rehberi yazısına bakmanızda yarar var.

Bu güzellikleri herkesin görmesi dileğiyle.

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

 

 

Web Adresi: abbaye-mont-saint-michel.fr/

Adres: Le Mont Saint Michel, 50170 Fransa

İlgili Yazı:

Paris’e Birkaç Saat Mesafede Görülmeye Değer Diğer Yerler:

Author

9 Comments

  1. Merhaba
    Fransa’da en cok gormek istedigim yerdi, nihayet gittik. Tavsiyenize uyup Saint Maloýa da gectik, iyi ki tavsiyenize uymusuz. Surlarin arkasindaki manzara nedir oyle? Cok ama cok guzeldi, orayi neden bu kadar sevdiginizi gidip gorunce anladim. Gercekten muhtesem, tekrar tesekkur ederiz. Bir de yazin gidip sahilde piknik yapmaya karar verdik 🙂
    Le Mont Saint Michel ise gordugum acik ara en etkileyici yerlerden birisiydi. Biz deniz cekilmisken gittik, Hava da Aralik ayi olmasina ragmen iyiydi. Disaridan goruntusune ayri bayildik, manzarasina ayri, sokaklarinda gezmeye ayri, manastirin icerisine ayri. Hele bir de tarihini, orada yasanalari dusununce ayri bir zevkli oluyor gezmesi.

  2. Merhaba Agustos ayı için brest bölgesind üye konaklamalı küçük bir Fransa gezisi yapmak istiyorum.benim planım Paris, Lyon,Saint Michel ve bourdeaux.sizin önerileriniz neler olur.teşekkürle

    • Ahmet Ore Reply

      Merhabalar,
      Eğer Brest tarafını görmek istiyorsanız saydığınız şehirlere hiç gitmenize gerek yok, Saint Michel’den başlayarak batı tarafına doğru tüm Bretagne -Breton Bölgesi olağan üstü bir gezi güzergahına sahiptir. O bölgede gezmeniz gerken yerleri saymakla bitiremem ama kesinlikle bir hafta ayırmanız gerekir diye düşünüyorum. Ben o bölgeyi iki kez birer hafta gezdim, üçüncü kez gezip detaylı bir blog yazısı yazacağım ama şu an hatırladıklarımla bir yazı yazıp öneride bulunmam çok güç.
      Mutlu günler dilerim.

  3. Sukranclsn Reply

    Burası herhalde bir ortaçağ kasabası, ev yapıları ve dar sokaklar öyle çağrıştırıyor,bana kasaba meydanında yakılan Jan Dark’ı hatırlattı, gezilebilir yaşanılır değil :(( ama deniz kenarında olması güzel

    • Ahmet Ore Reply

      Yaşamak için oldukça kasvetli bir yer ama gezmek için şahane…

  4. Merhabalar çok güzel ve bilgilendirci bir yazı olmuş elinize sağlık ve teşekkür ederim:) 2 hafta sonra Paris’te olacağım. Burayı da kesinlikle görmek istiyorum. Anladığım kadarıyla Paris’ten kolaylıkla otobüse binip 4 saatlik yolculuk sonrası buraya gidebilirim. Ve sadece manastıra girerken ücret ödeyeceğim öyle midir?

    • Ahmet Ore Reply

      Çok teşekkürler Gonca Hanım, evet tam dediğiniz gibi; Paris’ten buraya otobüsle ulaşabiliyorsunuz. Sonra shuttle’la adaya gidiyorsunuz ve adanın kapısından girip, tepedeki ana girişe ulaştıktan sonra buradan bilet alıp manastırın içini gezebiliyorsunuz.
      Mutlu günler…

  5. slm Mont saint Michel cok merak ediyordum yazdiklarinizi görünce dahada ilgimi cekti muhtesem yer tesekurler

    • Ahmet Ore Reply

      Okuduğunuz için ben teşekkür ederim. En kısa sürede bu güzel yeri görebilmeniz dileğiyle, mutlu günler.

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.