(Son Güncelleme: 04.03.2024) Paris’teki sayısız konser salonlarından en yenisinden, Ocak 2015’te açılan Philharmonie de Paris yani Paris Filarmoni’den bahsetmek istiyorum bu yazıda sizlere… 19. Arrondissement‘daki dev park ve rekreasyon alanı Parc de la Villette‘te bulunan Philharmonie de Paris, şehre çağdaş gereksinimleri karşılayacak bir konser salonu kazandırmak adına Fransa Kültür Bakanlığı ve Paris Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilmiş bir proje. Yapımına 2009’da başlanan binanın tamamlanması 6 yıl sürmüş.

Paris gibi klasik ve bir o kadar da romantik bir havası olan bir şehirde böylesine çağdaş binalar inşa etmek biraz risk almak oluyor haliyle. Philharmonie de Paris şehrin çağdaş yüzünü temsil eden büyük bir park içinde kurulduğu için, şehrin bildik ve alışıldık dokusundan çok farklı bu atmosferin içinde kesinlikle göze batmıyor. Her ne kadar ilk başta garip formuyla tuhaf görünse de, çevresiyle uyumlu, insanda garip duygular uyandıran ilginç bir forma sahip. Belki zamanla gözümüz alışır ama Sydney’deki meşhur opera binası gibi akılda kalıcı bir formu olduğunu söyleyemeyeceğim. İçi zihnime kazındı ama dışının formunu zihnimde canlandıramıyorum bir türlü.

Paris Filarmoni – Philharmonie de Paris Pariste.Net

Centre Pompidou‘nun ve Bastille Operası‘nın şehir içindeki uyumsuzluğu, Montmartre Binası‘nın sevimsizliği yanında son dönemde Paris’te inşa edilen çağdaş yapılar arasında Fondation Louis Vuitton‘un ardından Philharmonie de Paris de beni etkileyen bir yapı oldu. Çünkü bu her iki yapı da şehrin dokusunun dışında, yeşillikler içinde bir ortamda, doğayla tezat ama bir o kadar da uyumlu bir tasarıma sahip. Tabii ki çağdaş mimarinin gereği olarak ekolojik dengeler göz önüne alınarak tasarlanmışlar. Bu arada küçük bir anekdot: 14 Ocak 2015’teki açılış törenine, yapının mimarı Jean Nouvel, binanın henüz açılışa hazır olmadığı gerekçesiyle protesto ederek katılmamış

Paris Filarmoni – Philharmonie de Paris Pariste.Net

Philharmonie de Paris’yi incelememi yani bu satırları yazmamı sağlayan etkinlik, Haziran 2015’te dinleme şansına sahip olduğum Philharmonie de l’Île de France – Île de France Filarmoni Orkestrası tarafından gerçekleştirilen, Strauss’un ünlü eseri “Ainsi Parlait Zarathoustra – Böyle Buyurdu Zerdüşt” konseri oldu.

M5 metro hattına atlayıp Porte de Pantin durağında indik. Parc de la Villette‘e girip tam karşıdaki, önde Aslanlı Havuz, arkasında Grande Halle’in olduğu meydandan sağa saparak, yani Cité de la Musique yönünde yürüyerek buraya hemen ulaştık. Evet Philharmonie de Paris’nin yanında Cité de la Musique adında bir konser salonu daha var ve günümüzde, içinde Musée de la Musique – Müzik Müzesi‘nin de bulunduğu o yapı Philharmonie 2, bu yeni konser salonu binası ise Philharmonie 1 olarak geçiyor. Hemen arka tarafta da da ünlü konser salonu Zénith bulunuyor. Paris müziğe ve sanata doyamıyor çünkü…

Paris Filarmoni – Philharmonie de Paris Pariste.Net

2.400 kişilik konser salonuna girdiğimizde çok etkilendiğimi söylemeliyim. Evet Opéra Garnier‘nin o klasik, o insanın aklını başından alan salonundan sonra burası fazlasıyla sade kalıyor ama burada insanı etkileyen şey başka: Çok uzun zaman Opéra Garnier‘nin “en muhteşem konser salonu” olduğunu düşündüm ama zaman içinde Londra, Lizbon, Amsterdam, Napoli, Cenevre, Stockholm ve daha pek çok şehirin tarihi salonlarında izlediğim konserlerde, konser salonlarının hiçbirinde Opéra Garnier‘deki sınıf ayrımının olmadığını fark ettiğimden beri estetik anlamda Opéra Garnier‘ye bayılsam da konser dinlemek ya da opera izlemek için artık orayı pek tercih etmeyeceğimi anladım. Hele ki çağdaş binalardaki akustik ve teknik altyapıyı gördükçe yeni salonlara burun kıvırmamam gerektiğini de anladım; bu anlamda Bastille Operası da gözümde değer kazandı. Sözünü ettiğim yer eşitsizliği Versailles Sarayı‘nın içindeki Opéra Royal‘de de var. Yine de Verailles Sarayı Kraliyet Operası olan Opéra Royal’de de hayatınızda bir kez olsun bir temsil izlemenizi öneririm öneririm.

Bizim yerimiz birinci balkonda sahnenin sağ tarafındaydı. Her şeyden önce bu salonun en etkileyici özelliklerinden birinin 360 derece oturma olanağı sunması. Yani salonun neresinde oturursanız oturun konseri eşit derecede keyifle izleme/dinleme şansına sahip oluyorsunuz. Tabii büyük koronun dahil olduğu konserlerde sahnenin arka tarafındaki koltuklar koroya ayrılıyor… Bu arada arka soldaki siyah balkonun ve sağdaki çağdaş orgun çok şık olduğunu söylemeliyim. Bana kalırsa salondaki tek sorun, oturma yerlerinin oldukça dik olması ve koltuk arkalarında, üst taraftan geçerken tutunacak bir yer olmaması. Ben çok yakın zamanda, yerine geçmeye çalışırken dengesini kaybedip aşağıdaki koltukların üzerine birilerinin düşeceğini tahmin ediyorum…

Paris Filarmoni – Philharmonie de Paris Pariste.Net

Konser boyunca başta “Ainsi Parlait Zarathoustra” olmak üzere birbirinden güzel pek çok klasik eserler dinledik. 70-80 enstrümanın -çoğu bambaşka sesler çıkarmasına rağmen- nasıl da uyum içinde çaldığına şahit olduk; yani çok sesli müziğin doğasında eridik, harmanlandık, müziğe doyduk… Tabii anın güzelliğini yaşarken “neden benim ülkemde de böylesi konser salonları  yok” diye de yüreğimizin bir yanının sızlamasına da mani olamadık. Neyse ki yıllar sonra İstanbul Atatürk Kültür Merkezi yeniden açıldı da üzüntüm biraz hafifledi…

Konser bitimindeyse, Paris’teki bu tür etkinliklerde en sevdiğim şey olan, defalarca bisten sonra salonun bir anda boşalabilmesi yani seyirci tahliyesinin çok iyi planlanmış olması. Buna ilk kez Stade de France’taki Madonna konserinde şahit olmuştum; koca stad neredeyse on beş dakikada boşalmıştı. Burası da benzer şekilde kolayca boşalıyor. Sanırım tek sorun, eğer arabayla geldiyseniz otopark otomatlarındaki ödeme kuyruğu olabilir. Geçen sefer Zénith‘teki Indila konserine arabayla gelip bu sıkıntıyı yaşadığımızdan bu kez metroyla gelmeyi tercih etmiştik zaten. Paris’te toplu taşıma sorunsuz; o yüzden siz de metroyu tercih etseniz iyi edersiniz.

Biz gezdiğimiz her şehirde kültürel bir etkinliğe katılmaya, özellikle de o şehrin en önemli konser salonlarında bir konser izlemeye gayret ederiz. Belki siz de Paris’e geldiğinizde burada bir konser dinlemek isteyebilirsiniz. Bunun için Philharmonie de Paris’nin web sayfasından programa bakmanız, beğendiğiniz bir etkinliğe bilet almanız yeterli. Bilet bakarken bu salonda konser izlemek istiyorsanız “Philharmonie 1” i seçmelisiniz. Çünkü “Philharmonie 2” hemen yandaki konser salonu Cité de la Musique biletleri için… Şehirdeki pek çok diğer kültürel etkinlik gibi Paris Filarmoni’deki konserlere uygun fiyata bilet bulmak için bir de Billet Reduc‘e göz atmakta fayda var. Şansınıza, promosyon biletler orada bulunabilir.

Tabii bu binada sadece tek bir konser salonu yok; daha küçük bir başka konser salonu, prova salonu, eğitim bölümü ve hatta bir de müze mevcut. Paris Filarmoni’de konser öncesi ya da sonrası yapılacaklar içinse Parc de la Villette yazısını okuyabilirsiniz. Konser sonrası yeme içme için caddenin karşısında sıra sıra restoranlar mevcut. Dilediğiniz yerde oturup bir şeyler içerken bir yandan konserin kritiğini yapabilir, Paris’te olmanın tadını bir de böyle çıkarabilirsiniz.

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

 

 

 

Web Adresi: philharmoniedeparis.fr

Adres: 221 Avenue Jean Jaurès, 75019 Paris

Author

1 Comment

  1. Ahmet bey geçen yaz sizin yazınızı okuyarak buraya gittim çok güzeldi , güzel fotolar çektim.
    Bu vesile ile parkı da gezdim. Teşekkür ediyorum

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.