(Son Güncelleme: 20.07.2023 – KAPANDI) Bu güzel pasaj, Covid-19’un yarattığı ekonomik sorunların üstesinden gelemeyerek ne yazık ki 2023 yılında kapandı; o nedenle aşağıdaki yazı artık güncel değil ama kayıtlarda durması ve bir zamanlar burada ne kadar güzel bir pasaj olduğunu hatırlamamız açısından yazıyı bir süre daha blogda tutacağım. Bakarsınız bir gün yeniden açılır?
…
Paris pasajlar cenneti. Bu yazıda yine öylesi güzel pasajlardan birini daha tanıyacağız birlikte ama bu seferkinin konsepti biraz daha hoş; bizi alıp çocukluğumuza götürecek, çocuklara ise “yaşasın çocuk olmak” dedirtecek özel bir yer: Prensler Pasajı – Passage des Princes…
1860‘tan günümüze varlığını sürdüren Prensler Pasajı – Passage des Princes (pasaj de prens ya da passage dö pğens) 2. arrondissement‘da Grands Boulevards ile Opéra Garnier arasında bulunuyor. Boulevard des Italiens’daki ana girişi, içinde bulunduğu bina gibi çağdaş bir görünüme sahip olsa da içeride sizi bambaşka bir dünya karşılıyor.
Galerie Vivienne gibi buranın da bambaşka bir ışığı var. Sanırım metal aksamlı cam tavanı ve açıklı koyulu yer karolarının bu ambiyansta büyük etkisi var. Bu pasajın bir başka güzelliği, içerinin ışığı kadar, pasajda bulunan dükkanlar. Burası bildiğiniz oyuncakçı cenneti!
O yüzden Prensler Pasajı – Passage des Princes’e çocuğunuzla gitmeniz biraz riskli 🙂 Gördüğü her şeyi isteyebilir, ki buna hakkı var, buradaki oyuncaklar inanılır gibi değil… Hatta siz bile kendiniz için bir şeyler almadan duramazsınız gibime geliyor. O yüzden dikkatli olun 🙂
Bu pasaja her girdiğimde çocukken İstanbul Saraçhane Geçidi’nden otobüsle geçerken yaşadığım hazzı hatırlıyorum nedense… Tabii orada sergilenen oyuncaklarla buranın vitrinindeki oyuncaklar kıyas kabul etmez ama hayal dünyası sınırsız çocuklar için oyuncağın iyisi kötüsü olmaz; karton ilaç kutuları ve tahta makaralardan arabalar yapıp oynamış bir nesiliz biz 🙂
Prensler Pasajı – Passage des Princes, L biçiminde köşeli iki koridorun birleşmesinden oluşuyor; ilk girdiğinizde ortamı tam anlayamıyorsunuz ama ilerledikçe içerisi başka bir türlü aydınlanmaya başlıyor. Yerlere tavana bakarken nasıl bir yere girdiğinizi önce anlamıyorsunuz ama hemen sonra oyuncakçıları fark ediyorsunuz.
Tam bu noktada sola dönüp asıl koridora ulaşıyorsunuz. Sağlı sollu oyuncakçılardan dilediğinize girebilir, çocukluğunuza geri dönebilirsiniz. Çocuğunuza bir şey almak istiyorsanız son derece albenili şeyler mevcut ama oyuncak piyasasından çok haberim olmadığı için buradan oyuncak almak, fiyat olarak mantıklı mıdır değil midir, işin orasını pek bilmiyorum açıkçası. Siz yine de gelip kendi gözlerinizle bir etüt edin isterseniz 🙂
Hele ki bu pasajda bir Play Mobil dükkanı var ki, işte orası benim çocukluğumun “mini mekanikler“inin cenneti. Saatlerce oturup dalgın dalgın seyredebilirim bunları. Az mı oynadık Koşuyolu’nun bahçeli evlerinde, bahçelerde inşa ettiğimiz şehirlerde, kasabalarda. Kızılderilicilik-kovboyculuk, itfaiyecilik, mavi askerler, polisçilik ve daha neler neler ama şimdi bin bir türlüsü çıkmış; o zaman daha bir erkek oyuncağıydı sanki, şimdi çiçekli böcekli versiyonları da var…
L’nin sonundan sokağa çıktığınızda Rue de Richelieu’ye ulaşıyorsunuz; aslında pasajın bu kapısı daha iyi korunmuş durumda, Paris’in tipik pasaj girişlerinden. Tam bu köşede de büyük bir Legocu var. Aman Allahım neler neler vitrinde, çok daha fazlası içeride.
Kimi çocuklar da Lego hastasıydı, beni o kadar etkilemezdi çocukken; köşeli hayatları hiç sevmediğimden midir nedir bilinmez ama o zamanlar Lego bu kadar alıp başını gitmiş de değildi sanki; sadece kübik bloklardan hayal gücünü inşa ederdik; biraz da pahallı mıydı ne? Nereden nereye…
Kapıdan çıktığınız noktadan sola dönüp biraz ilerlerseniz, solunuzda hoş bir avlu olacak, burası da pasajın bir parçası aslında. O kapıdan içeri girmenizde yarar var. Bu bölümde dükkanlar olmasa bile pasajın ilginç mimari detayları var. Sağınıza solunuza iyi bakın, bu hoş detayları kaçırmayın bence.
Girdiğiniz kapıdan düz devam ederseniz de pasaja girdiğiniz ilk kapıya ulaşmış oluyorsunuz yine. Buradan çıkışta Grands Boulevards tarafına doğru gezinize devam etmeniz daha zevkli olacaktır kanımca. Passage des Princes – Prensler Pasajı’na metroyla ulaşmak için 8 ya da 9 numaralı metro hatlarının “Richelieu-Drouot” istasyonunda inmeniz yeterli. Metronun hemen çıkışında pasajın girişini göreceksiniz.
Ama zaten buraya metroyla değil Opéra Garnier tarafından Grands Boulevards‘a doğru yapacağınız bir yürüyüş sırasında gelip uğramanızı öneririm. Önce Opéra’yı gezersiniz, oradan Opéra Starbucks‘a uğrarsınız, sonra da burayı gezip Grands Boulevards üzerindeki görülmeye değer pek çok yeri ziyaret edersiniz.
Youtube kanalım Pariste.Net Tv‘de Prensler Pasajı – Passage des Princes’in de tanıtıldığı Paris Pasajları – I. Bölüm videosunu izleyerek de burası ve civardaki birbirinden güzel pasajlar hakkında fikir sahibi olabilirsiniz:
Paris’teki birbirinden güzel pasajları en kısa sürede gezip görmeniz, en az benim kadar keyif alıp Paris’te hep güzel günler geçirmeniz dileğiyle.
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
Paris’teki Diğer Pasajlar:
- Vivienne Pasajı – Galerie Vivienne
- Colbert Pasajı – Galerie Colbert
- Choiseul Pasajı – Passage Choiseul
- Jouffroy Pasajı – Passage Jouffroy
- Passage des Panoramas – Panoramas Pasajı
- Verdeau Pasajı – Passage Verdeau
- Grand Cerf Pasajı – Passage du Grand Cerf
- Kahire Pasajı – Passage du Caire
- Vero Dodat Pasajı – Galerie Véro-Dodat
- Cour du Commerce Saint-André
- Cour Domaye
4 Comments
Merhabalar,
Disneyland da dahil olmak üzere kızımın Paris’teki en sevdiği yer burası sanırım 🙂 Sadece figürler-lego/playmobil gibi klasikler değil aynı zamanda çocuğunuzun dimağını da açacak sayısız oyuncak var. Üstelik fiyatları da diğer oyuncakçılara kıyasla daha uygun. Sanırım Türkiye’ye oyuncak götürmek isteyenler için eşsiz bir seçenek burası.
Kıymetli paylaşımınız için teşekkürler,
İyi çalışmalar.
Fiyatların Türkiye’ye göre daha makul olduğunu bilmiyordum, bu konuda yol gösterici bir yorumda bulunduğunuz için çok teşekkür ederim.
Haussmann bulvarından Montmartre'a doğru giderken tesadüfen girdiğimiz bir pasajdı :)) aydınlık, ferah harika bir mekan… Bloğunuz çok güzel.. Keşke girmeden önce keşfetseydim 🙁 Bir daha gitmek farz oldu, sizin notlarınızdan faydalanarak…
Gerçekten öyle, ferah bir mekan. Çok teşekkürler ilginiz için. Paris defalarca gelinip gezilebilecek bir şehir zaten. Yine bekleriz, hep bekleriz…