(Son Güncelleme: 03.03.2024) Paris’teki en özel yapılardan biri olan Palais Royal’in içinde bulunan üç önemli devlet kurumundan sonuncusunu, Conseil Constitutionnel yani Anayasa Konseyi’ni tanımaya geldi sıra. Tabii bu yazı hukuki bir inceleme değil, Paris’i turist gözüyle gezen bir gezginin, dışarıdan gördüğü ve sevdiği güzel bir sarayın içini tanıtmaya yönelik yazısı gibi düşünmenizi isterim. Yoksa derin hukuk konularına dalıp haddimi aşmak istemem.
Conseil Constitutionnel (konsey konstitüsyonel) 1958 yılında ilan edilen beşinci cumhuriyet döneminde kurulmuş bir kurum ve bizdeki Anayasa Mahkemesi karşılığı olarak düşünülebilir. Türkçede neden Anayasa Mahkemesi olarak kullanılmadığını ise tam anlayamadığımı itiraf etmeliyim. Bu yazıyı hazırlarken tonla kaynak okudum ama sonuçta bir hukukçu olmadığım için işin o kısmına hakim olamadım 🙂 Zaten bizim önceliğimiz, dışarıdan gördüğümüz bu güzel (ve özel) binanın, yani Palais Royal‘in koridorlarında dolaşmak, daha çok tarihe, sanata ve mimari detaylara dikkat etmek olacak.
1. arrondissement‘da Louvre Müzesi‘nin hemen karşısında bulunan Palais Royal‘in içinde bulunan Anayasa Konseyi, sarayı Danıştay ve Kültür Bakanlığı ile paylaşıyor. M1 ve M7 metrolarıyla Palais Royal – Musée du Louvre istasyonunda inip de gün yüzüne çıktığınızda karşınıza Louvre Müzesi çıkıyor ve doğal olarak tüm dikkatleriniz oraya çevriliyor ama aslında tam karşısında da Palais Royal ve gizli hazineleri sizi bekliyor.
Louvre Müzesi‘nin karşısına baktığınızda, büyük kapının alınlığında Conseil d’Etat yani Danıştay yazdığını göreceksiniz. Çünkü bu cepheden baktığınızda tam ortadaki bölümde Danıştay yer alıyor ama Palais Royal‘in sakinleri bununla sınırlı değil. Sağ tarafta Kültür Bakanlığı – Ministère de la Culture, sol tarafta ise bu yazıda bahsettiğim Anayasa Konseyi – Conseil Constitutionnel bulunuyor.
Palais Royal‘in iç avlusu ve arkadaki park kıvamında bahçesi ziyarete açık ve ücretsiz gezilebiliyor ama sarayın içini dolaşmak yılda sadece bir gün mümkün, Eylül ortalarında düzenlenen Kültürel Miras Günleri – Journées du Patrimoine kapsamında mümkün oluyor. Dolayısıyla siz başka bir zaman diliminde Paris’e geldiyseniz Palais Royal’in içini gezemeyecek ama bu yazılar sayesinde içeride ne olduğunu bileceksiniz. Kültürel Miras Günleri – Journées du Patrimoine etkinliğine denk gelirseniz de içeriyi dolaşma şansını sakın kaçırmayın derim.
Her sene düzenleme nasıl olur bilemiyorum ama bizim gezi güzergahımız Kültür Bakanlığı bölümünden başlıyordu, buradan Danıştay bölümüne geçtik ve gezi parkurumuzun sonu Anayasa Konseyi ile tamamlanıyordu. Toplantı salonları, yemek salonu, koridorlar ve Anayasa Konseyi Başkanı’nın çalışma odasını görmek elbette ki hoş bir duygu. Hem tarihi değerlere sahip güzel bir sarayın içindesiniz hem de bir devletin şekillenmesinde ve hayatına devam etmesinde önemli payı olan bir devlet kurumunun gizini keşfediyormuşsunuz gibi hoş bir his kaplıyor içinizi. Oysa bizler sadece bakıp geçiyoruz, gördüklerimizin arkasında neler olup bittiğini hiçbir zaman kavrayamayacağız gibime geliyor.
En son büyük merdivenlerden inerek gezinizi noktalıyor ve Buren Sütunları‘nın olduğu avluya çıkıyorsunuz. Dilerseniz sonrasında Palais Royal‘in bahçesine geçebilir, buradan Paris’in en güzel pasajlarından üçünü, Choiseul Pasajı, Colbert Pasajı ve Galerie Vivienne‘i gezebilirsiniz. Dilerseniz Comedie Française tarafına dönüp buradan Louvre Müzesi‘nin içinden geçerek Seine Nehri kıyısına ulaşmanız mümkün.
Böylece Palais Royal’in içindeki üç önemli devlet kurumunu tanıtan yazıları tamamlamış oluyorum. Bir de Comedie Française’i tanıtan bir yazı hazırlayabilsem tamamdır ama ona biraz daha var. Şimdilik kendimizi sokaklara atalım, Paris’in tadını sokak sokak çıkarmaya devam edelim.
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
Adres: Palais Royal, 75001 Paris
Civardaki Yerler:
