(Son Güncelleme: 02.09.2025) Bir günde Paris gezilir mi? Tabii ki gezilmez ama başka çaremiz yoksa, bal gibi de gezebiliriz… Paris’e aktarmalı bir uçuşla geliyor olabilirsiniz, iki uçuşunuz arasında şehre inip kısa bir gezi yapabilecek kadar vaktiniz vardır; iş gezisi için Paris’e geliyorsunuzdur, sadece yarım günlük vaktiniz vardır ya da çeşitli nedenlerle Paris’e maksimum bir gün ayırabileceksinizdir… Bu durumda olan o kadar çok kişiden önerilerimi soran mailler aldım ki, o yüzden bu yazıyı hazırlayıp Bir Günde Paris Nasıl Gezilir sorusuna yanıt vermek istedim.
Hatta kolaylık olsun diye yeni Youtube kanalım Pariste.Net TV‘de, bu konu başlığında bir videoda hazırladım. Dileyen bu videoyu izleyebilir, detayları merak edenler de aşağıdaki yazıyı okuyarak çok daha kapsamlı ve güncel bilgiye ulaşabilir. İzleyin bakalım beğenecek misiniz?
Aslında bir de aşağıdaki 3 Gece – 4 Gün Paris videom var. O videonun ilk gün programı da yukarıdaki videoyla aynı; hatta daha yeni video olduğu için daha güncel bilgiler edinmek için onu da izlemenizde yarar var diye düşünüyorum:
Umarım sevmişsinizdir… Okumayı sevenler daha şanslı elbette 😉 Çünkü videolarda zaman kısıtlı, yazılarda ise süreyi siz ve ben birlikte belirliyoruz. Alın size zengin bir kaynak, dilediğiniz gibi içinde kaybolun… Paris’e defalarca turist olarak gelmiş, on yıl Paris’te yaşamış biri olarak ben Paris’i bitirebilmiş değilim; bitecekmiş gibi de görünmüyor ama yukarıda saydığım nedenlerden biri sonucunda yolunuz Paris’e düşecekse o zaman size çok etkin bir gezi planı oluşturabiliriz hep birlikte…
Tabii herkesin geliş saati, ineceği havaalanı ya da ulaşacağı gar, dolayısıyla da lokasyonu farklı olacak ama herhangi bir tren garından (Paris’te yedi tane ana tren garı var) şehre giriş yapacaksanız zaten işiniz kolay: Hemen hayatın içindesiniz ve söyleyeceğim rotalara şehrin her tarafını saran, geniş metro ağına sahip Paris Metrosu sayesinde kolayca ulaşabilirsiniz.
Zaten Paris ve çevresinde bir yerden bir yere nasıl gidileceğini keşfetmek için ben dahil kimseye ihtiyacınız yok. Cep telefonunuzdaki harita uygulamasına kalkış ve varış noktalarının adreslerini yazdığınızda o size, o güne ve saate göre en uygun seçenekleri sunuyor. Tabii uygulamanın her dediğini de yapmayın, Pariste.Net okuyanlar ve derslerine iyi çalışanlar, sunulan seçenekler arasında hangisinin en ideal olduğunu kolaylıkla bulabilirler. Ama rica ederim, bana da sormayın; çünkü bana sorduğunuzda ben de o uygulamalara girip bakıyorum; her yeri ezbere bilmem mümkün değil 😉
Diyelim ki Paris’e ilk kez geliyorsunuz ve bu şehri tanımak için sadece bir gününüz var, bir günde Paris’i görmek, hatta sabah başlayıp akşama kadar bitirmek istiyorsunuz ya da vaktiniz çok daha kısıtlı. O zaman iki seçenek üzerinden ilerlemek istiyorum izninizle:
Eğer Charles de Gaulle Havaalanı‘na indiyseniz hemen havaalanı RER istasyonu girişindeki gişeden ya da otomatlardan 1 günlük Paris Visite bileti alırsanız kafanız rahat eder. Bu biletle tüm gün, havaalanı şehir merkezi gidiş dönüş ve Paris içindeki tüm toplu taşıma masraflarını karşılamış oluyorsunuz, sınırsızca yolculuk yapmanın kolaylığını yaşarsınız. Bunun dışındaki seçenekler için Biletler ve Ulaşım Kartları yazımı okuyun lütfen.
Kartınızı alıp hemen bir RER-B trenine atlayıp şehir merkezine iniyorsunuz. İlk hedefiniz Eyfel Kulesi ise Saint Michel – Notre Dame istasyonunda inip RER-C trenine geçip, şehrin batı yönüne giden trenlere binerek Champ de Mars – La Tour Eiffel istasyonunda iniyorsunuz. Buyursunlar Eyfel Kulesi‘ndesiniz… Aslına bakarsanız Saint Michel – Notre Dame istasyonunda aktarma yapmadan önce buradan yukarı çıkıp dışarıya kafanızı uzatıp ünlü Notre Dame Katedrali‘ni de görseniz ne güzel olur. Belki de öğlen kaçamağı için hemen yan sokaktaki güzel restoran Au Vieux Paris ilginizi çekebilir?
Eğer uçağınız Orly Havalimanı‘na inecekse de Eyfel Kulesi‘ne ulaştıktan sonra rotamız aynı olacak. Orly Havalimanı‘ndaki otomatlardan 1 günlük Paris Visite kartı alıp M14 metrosuna binme olanağınız var. Orly Havalimanı’ndan M14’e binerseniz, Bibliotheque François Mitterand istasyonunda iniyor ve buradan RER-C‘ye aktarma yapıyorsunuz ama o zaman RER-C sizi Eyfel Kulesi’nin hemen yakınına ulaştıracak..
Sonuçta her iki havalimanından da gelip Eyfel Kulesi‘nin altına ulaşmayı başardık, buradan sonra ne yapacağız. Eğer Eyfel‘e çıkmayı düşünüyorsanız yarım gününüzün gideceğini hesaba katın. Zaten böyle bir niyetiniz varsa gelmeden en az bir ay önce Eyfel Kulesi biletinizi internetten almanızı şiddetle tavsiye ederim. Yoksa aşağıdaki sırada çok vakit kaybedersiniz. Hele ki böylesi dar bir zamanda, dakikaların bile önemi var.
Eyfel Kulesi‘ni gördükten sonra iki seçenek öneriyorum. Bunlardan ilki, hemen nehir tarafında köprünün sağından rıhtıma inerek Bateaux Parisiens teknelerine binerek 1 saatlik bir Seine Nehri gezisi yapmak hem keyifli bir Paris deneyimi yaşamanızı sağlayacak, hem de görülmesi gereken pek çok önemli yeri bir kerede, üstelik Seine Nehri‘nden görmenizi sağlayacak.
“Yok ben nehir turu yapmak istemiyorum” diyorsanız, lokasyonunuza göre eğer Eyfel Kulesi‘nin altındaysanız hemen Bir-Hakeim istasyonuna, Trocadéro‘daysanız Trocadéro istasyonuna ulaşarak, her iki şekilde de 6 numaralı metronun Etoile yönüne biniyoruz ve son durakta iniyoruz. Bu şekilde Paris’in en ünlü bulvarı Champs-Elysées yani Türkçe söylenişiyle “Şanzelize“ye ulaşmış oluyoruz. Bu noktada aşağıdaki videoyu izlemek sizin için yararlı olacaktır. Gerçi Bir Günde Paris videosunda Champs-Elysées‘yi de turluyoruz ama aşağıdaki video daha detaylı ve daha güncel. Tabii her zaman en güncel bilgiler Pariste.Net’teki yazılarda 😉
Yukarıdaki videonun başında gördüğümüz, yani yeryüzüne çıktığımız ilk noktada bizi Zafer Takı – Arc de Triomphe karşılıyor. Bu devasa anıtla başlayan geniş bulvardan aşağı kadar biraz yürümek iyi gelecektir ama ben maksimum bir-iki istasyon mesafesi kadar yürümenizi öneriyorum, çünkü fazla vaktimiz yok. Dilediğiniz ilk istasyondan 1 numaralı metroya binerek ya da ilk duraktan 73 numaralı belediye otobüsüne binerek Concorde Meydanı‘na çabucak ulaşmak en mantıklısı.
Bu dev meydanın bir tarafında Champs-Elysées, bir tarafında Fransız Ulusal Meclisi – Assemblée Nationale, bir tarafında Madeleine Kilisesi, bir tarafında da Tuileries Bahçesi olacak. Hemen Tuileries Bahçesi‘ne girip bu büyük parkın içinden geçerek Louvre Müzesi‘ne kadar yürüyoruz. Eh gönül isterdi ki Louvre Müzesi‘nin içine de girelim ama bu kadar kısa bir sürede bunu yapmaya vaktinizin yeteceğini sanmıyorum. Zaten Louvre Sarayı o kadar büyük bir müze ki, hızlıca gezip ziyan edilmesine gerçekten gerek yok; burayı Paris’e başka bir gelişinizde hakkını vererek gezmenizi öneririm.
Bilmem vaktiniz olur mu ama hemen yakınınızda Benlux diye bir tax free kozmetik mağazası var. Benlux yazımı okuyup, gelmişken buraya uğrayıp uğramamaya kendiniz karar verebilirsiniz.
Planlarımıza göre şu an Louvre Müzesi‘nin ünlü cam piramidinin önünde olmalısınız. Sırtınızı cam piramide verdiğinizde sol tarafta 95 numaralı belediye otobüsünün durağı olmalı. O durağa gidin ve maksimum 10 dakika bekleyin, otobüs gelecektir. Bu otobüse binerek Opéra tarafına gideceğiz. Opéra Garnier‘yi görmeden Paris’ten gitmek olmaz 🙂 Otobüs sizi Opéra Bulvarı’ndan geçirecek. Opéra Meydanı’na gelince inmeniz gerekiyor. Paris’te geçireceğiniz süreyi bilemiyorum ama eğer vaktiniz varsa, yukarıdaki videoyu izledikten sonra, bu muhteşem binanın içini gezip gezmemeye kendiniz karar verin.
Paris opera binası Palais Garnier‘yi de gördükten sonra sizin için önemliyse hemen arka taraftaki alışveriş mabedleri Galeries Lafayette‘i ya da Printemps‘ı gezebilirsiniz. Gezebilirsiniz dedimse, bir girip çıkabilirsiniz… Buradan da hemen arkadaki Saint Lazare Tren Garı‘na ulaşmak mümkün.
Bir günde Paris programına saat kaçta başladığınızı bilmiyorum, eğer sabahtan başladıysanız hâlâ vaktiniz kalmış olmalı. Eğer 2-3 saat daha vaktiniz varsa bir de Montmartre Tepesi‘ni görmenizi önereceğim. Yukarıya 40 numaralı Montmartre otobüsü ya da Montmartre Füniküleri ile çıkmak akıllıca olabilir. Tepede yapacak o kadar çok şey var ki detayları Montmartre Tepesi yazısında okumanızı öneririm.
Gezinizin sonunda Montmartre Tepesi‘nden aşağı yürüyerek bir şekilde M2 metro hattının Pigalle ya da Anvers istasyonlarından birine ulaşacaksınız. Buradan metroya binip La Chapelle istasyonunda inip Gare du Nord‘a yerin altından ya da üstünden yürümeniz gerekiyor. Bundan sonrasında ise Charles de Gaulle Havaalanı‘na gidecekseniz RER-B‘nin kuzey yönüne bineceksiniz. Orly Havaalanı‘na M14’le dönmek istiyorsanız Saint Lazare, Châtelet ya da Gare de Lyon‘dan binmeniz iyi olur.
Paris’te daha uzun süre kalacaksanız o zaman 3 Gece 4 Gün Paris yazısından kendinize gidecek başka yerler seçebilirsiniz. Eğer yukarıda anlattığım programın tamamını yapabilecek kadar vaktiniz yoksa da canınızı hiç sıkmayın. Göremediklerinize üzülmek yerine görebildiklerinizin tadını çıkarmaya çalışın. Bugüne kadar hiçbir yurt dışı gezimde kendime bir check-list yapıp “görüldü” diye işaretleme hastalığına kapılmadım. “Ne de olsa yine gelirim” rahatlığıyla sadece gördüklerimin tadını çıkarmaya çalıştım, laf aramızda çoğu yere en az bir kere daha gitme şansım da oldu hep; size de kendinizi rahat bırakmanızı öneririm. Paris’te Bir Hafta kitabımı okuyanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.
Bu yazıda size gezi seçeneklerini sunmaya çalışıyorum. Örneğin, dilerseniz Paris’i çok çok daha ucuza gezmenin bir yöntemi daha var. Paris şehir merkezine indikten sonra atlarsınız Vélib bisikletleriyle Paris sokaklarında pedal basıp, şehri gücünüz yettiğince baştan başa dolaşabilirsiniz. Bu şehir her türlü bütçeye uygun seçenekler sunuyor, siz yeter ki gelip gezmek isteyin.
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
Diğer Tur Programı Önerileri:
Buyursunlar bu da benim çekip kişisel Youtube hesabımda yayınladığım kısa bir video:
İki dakikada Paris…