(Son Güncelleme: 03.03.2024) Saint Germain’in arka sokakları birbirinden güzel hazineler barındırır. Pek çok butik, mağaza, kitapçı, sanat galerisi, kafe-restoran ve daha neler neler; bazen ulu orta, bazense gizli saklı köşelerde sizi bekler. Bunları arka sokaklarda kaybolurken (daha doğrusu kendinizi kaybederken) keşfetmeniz mümkün ama bu yazıda sizlere bunların dışında, hoş bir mobilya ve dekorasyon mağazasını tanıtmak istiyorum: Flamant
Evet Flamant (flaman) bir mobilya ve dekorasyon mağazası ama bu blogda yazılmaya değer olmasının nedeni satılan ürünlerinden çok, mağazanın kendisi. Biz burayı epey bir zaman önce Saint Germain‘in arka sokaklarında yaptığımız keşif turlarından birinde keşfetmiştik. Çok güzel bir yer olduğunu düşündüğüm için sizlerle de paylaşmak istedim.
Dışarıdan baktığınız zaman küçük bir yermiş gibi duran Flamant’ın içine girdiğinizde birdenbire atmosfer değişiyor. Evet, nihayetinde burası bir mobilya mağazası ama bana daha çok bir sergi salonuymuş gibi geliyor. İşin ilginç yanı, içerisi labirent gibi; o küçücük görünen mağaza derinlere doğru gittikçe gidiyor.
Hani bir zamanalr Akmerkez’de bir Home Store mağazası vardı, o mağazayı dolaşmayı çok severdim. Hayır kılık-kıyafet değil de mobilya ve dekorasyon kısmını. İşte Flamant da Home Store’un çok daha ötesinde, başlı başına mobilya ve aksesuar üzerine yoğunlaşmış bir mağaza. Benim gibi mimari, iç mimari ve dekorasyon sevenler için göz şenliği.
Gerçi Paris’te herhangi bir mobilya mağazasını gezip de hem tasarımını hem kalitesini beğendiğim pek bir ürüne rastladığımı söyleyemeyeceğim. Tasarımda ya abuk sabuk çizgilere sahip oluyorlar ya da illâ ki işçilik kalitesi çok yavan oluyor. Galeries Lafayette, Printemps, Le Bon Marché, Samaritaine gibi çok katlı mağazalarda bile böyle hissediyorum, bilemiyorum, belki de benim beklenti düzeyim fazla yüksektir? Bir de Marais Bölgesi‘ndeki Fleux‘yü ve Merci‘yi de gezmeyi severim böyle ama oralar çok daha küçük ve mobilya anlamında ürün çeşitliliği çok daha sınırlı.
Flamant da bu anlamda etkileyici bir yer değil ama içeriyi gezmek Paris’te büyük bir evin içini dolaşıyormuş hissi uyandırıyor. Hani o hiç sevmediğim, insan neslini tek tipleştiren IKEA’nın “ideal” ev örnekleri vardır ya, hücre evlerden mucizeler yarattığını iddia eden, işte Flamant’da da bir bakıma böyle dayalı döşeli büyük bir evi geziyormuş gibi hissediyorsunuz ama en azından çok daha zevkli, çok daha estetik. Labirent gibi mağazanın derinliklerinde dolaşırken de içiniz açılıyor; burayı o yüzden öneriyorum.
Paris’te BoConcept gibi büyük mobilya mağazaları elbette var ki çizgisini hiç beğenmiyorum; hatta yine Saint Germain‘de pek çok mobilya mağazası daha var ama onlarda da koca showroom‘un ortasında uçuk kaçık fiyatlara abuk sabuk tasarım ürünleri satıyorlar, o yüzden oraları ne gezmesi ne de o eşyalara bakması keyifli. Flamant ise öyle değil sanki, daha bir insani…
Ben de burayı Saint Germain’de bir tane dükkanı olan bir marka sanıyordum, meğerse Zürih’ten Riyad’a, Mayorka’dan Kiev’e, Londra’dan Beyrut’a dünyanın pek çok köşesinde şubesi varmış 🙂 Paris’te ise tek mağazası var, o da burası… Gezip görmek gibisi yok ama yine de ürün çeşitliliğini ve fiyat aralığını merak edenler yazının sonundaki resmi web sayfasına bakıp bir göz atabilirler. Tabii bu sadece fikir edinmeniz için, yoksa Türkiye’ye mal teslim edeceklerini sanmıyorum. Kaldı ki Türkiye’de mobilya sektörünün çok daha kaliteli olduğunu düşünüyorum, orası ayrı 😉
Gerçi biz ara sokaklardan şans eseri keşfetmiştik Flamant’ı ama buraya ulaşmak için size en kolay tarifi şöyle verebilirim: Saint Germain Bulvarı‘nda, M4 hattının Saint Germain des Prés istasyonunda inin, meydanda solunuzda Café Les Deux Magots, sağınızda Saint Germain des Près Kilisesi olacak şekilde aşağı yürüyün ve kilisenin arkasından, Restaurant Le Bonapart’ın oradan sağa dönüp Rue de l’Abbaye’e girin. Flamant biraz ileride solda, karşınıza çıkacaktır.
Asıl sürpriz, mağazanın diğer girişinin, Place Furstenberg’deki Musée Eugène Delacroix – Eugène Delacroix Müzesi‘nin hemen yanı başında olması. Yani asıl konumuz bu mağazayı gezmek değil, Eugène Delacroix Müzesi‘ni gezmeye gelmişken bu mağazaya da uğramak olacaktır. O minik meydan da ayrıca görülmeye değer zaten.
Sonrasıysa yine muhteşem bir Saint Germain turu olacaktır.
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
Web Adresi: flamant.com
