(Son Güncelleme: 05.03.2024) Bu yazıda yine Paris’in o keyifli kapalı pazar yerlerinden birini daha tanıyacağız ama sanki bu kez biraz daha genç işi, biraz daha canlı ve hareketli bir yerdeyiz: Marché des Enfants Rouges (marşe dezanfan ruj ya da mağşe dezanfan ğuj).
Marais Bölgesi‘nin kuzey tarafında, Rue de Bretagne üzerine yer alan bu pazar yeri, bir yanda balık ve şarküteri ürünleri, bir yanda çiçekçiler ve manav reyonları, bir yanda da türlü türlü yeme içme mekanlarının bulunduğu cıvıl cıvıl bir yaşam alanı. Önünden geçerken kafanızı çevirip bakmazsanız kaçırırsınız. Toplam üç ayrı girişi bulunuyor; sakın atlamayın derim…
3. arrondissement‘da yer alan bu pazar yeri, adını vaktiyle bu bölgede bulunan bir yetimhaneden alıyor. Zira o dönemde bu yetimhanede kalan çocukların üniforması kırmızıymış ve malum, Fransızcada rouge “kırmızı” demek… Buraya metro ile gelmek için pek çok seçenek var. Arts et Métiers (M3 ve M11), Temple (M3), Filles du Calvaire ve St. Sébastian-Froisart (M8) istasyonlarından herhangi birinde inip bu tarafa doğru yürüyebilirsiniz.
Buradaki restoranlar öyle tipik şık parizyen yerler değil, sanki daha çok genç işi daha doğrusu öğrenci işi ama bir o kadar da albenisi ve cazip bir enerjisi olan keyifli mekanlar. Burayı gezerken hissettiğim enerjiyi en son Toronto’daki St. Lawrance Market‘ta yaşamıştım. Ortalıkta turistler bolca görülse de aslında daha çok Paris’in yerlilerinin, özellikle de gençlerin rağbet ettiği bir pazar yeri burası.
Dilerseniz mutfak alışverişinizi yapabileceğiniz, dilerseniz çiçeklerden çiçek beğenebileceğiniz, dilerseniz de bir şeyler yiyip içebileceğiniz Marché des Enfants Rouges, değişik dünya mutfaklarından örnekleri bulabileceğiniz seçenekler sunuyor. Kuzey Afrikasından Uzakdoğusuna, Fransızından Karayiplerine ne ararsanız burada var.
Biz buraya sık sık gider en azından içinden şöyle bir geçeriz ama genelde hep kalabalık olur. Son gidişimizde Corossol diye bir mekanda oturup, küçük bir tabure tepesinde, Karayip mutfağından bir şeyler denedik ve o unutulmaz Martinique tatilimizi yad ettik. Son derece sıcak ve samimi bir garson kızcağız bize servis yaptı. Yediklerimizin ne olduğu konusunda ise en ufak bir fikrim yoktu ama hepsi çok lezzetliydi 🙂
Özellikle Arts et Métiers Müzesi gezisi yapacağınız gün uğranabilecek bir noktada. Hemen yakınındaki minik park “Square du Temple” da soluklanmak için ideal bir yer. Parkın karşısındaki 3. Arrondissement Belediye Binası’nın yanında bulunan kültür sanat merkezi Carreau du Temple‘a da geçerken bir bakmakta fayda var. Marché des Enfants Rouges’u gezdikten sonra dilerseniz kuzeye République tarafına dilerseniz güneye Marais Bölgesi‘ne doğru yürüyerek gezinize devam edebilirsiniz ki sanki böylesi daha güzel olur…
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
