(Son Güncelleme: 05.05.2023) Sikana 2012 yılında Paris’te kurulmuş ve hazırladığı ücretsiz eğitim videolarıyla tüm dünyadan insanların tarım, ilk yardım, sağlıklı yaşam, çizim, pratik bilgiler ve akla hayale gelmeyecek daha pek çok konu başlığında bilgi sahibi olmasını amaçlayan gönüllü bir kuruluş. Benim 2016 yılında bu yazıyı yayınlama nedenimse, Paris’te yaşayanlarınız arasında bu kuruluşta gönüllü olarak çalışmanız için size çağrıda bulunmaktı, çünkü Sikana, Youtube kanallarında ayınlanan bu eğitim videolarının Türkçe’ye çevrilmesi ya da bu videoların Türkçe seslendirmelerinin yapılması için Paris’te gönüllüler arıyordu. Ben de o zamanlar birkaç videoya Türkçe seslendirme yapmıştım ancak ne yazık ki Sikana, bütçe yetersizliği nedeniyle Türkçe servisini kapattı ve bu yazının da çok bir anlamı kalmadı.

Benim Sikana’nın Türkçe dili sorumlusu Aycan Taşyürek‘le tanışmamın hikayesi ise şöyle: Kendisi bir gün, Türkçe seslendirme gönüllüleri aradıklarına dair basın bültenini Pariste.Net’in sosyal medya hesapları üzerinden duyurmam için benden ricada bulunduğunda, projeden ilk o zaman haberdar olmuş, gönderdiği basın bültenini hemen paylaşmış, hatta hızımı alamayarak seslendirme gönüllüsü olmak için bir deneme yapmak istediğimi söylemiştim. Aycan Hanım da önerimi seve seve kabul edeceklerini söyledi ve ilk deneme için hemen randevulaştık.

Aslına bakarsanız, hani insana kendi sesini dinlemek itici gelir ya, ben de o yüzden başlangıçta oldukça korkuyordum 🙂 Hem kendi sesimi beğenmeyeceğimden, hem seslendirme yapmak -hele ki böyle bir proje için- ciddi bir iş olduğundan; becerip beceremeyeceğimi, becerebilsem de güzel olup olmayacağını kestiremediğimden, başta hafiften nazlanır gibi oldum ama Aycan Hanım beni o sıcak yaklaşımıyla hep cesaretlendirdi ve birlikte stüdyoya girip ilk denememizi gerçekleştirdik.

Sikana’nın Wagram’daki küçük ofislerine gittiğimde Aycan Hanım beni kapıda karşıladı, sonra aşağı indik. Laf aramızda aşağı inerken Paris’in gizli dehlizlerinden birine, hatta Catacombes‘a iniyoruz sandım 🙂

Aycan Hanım dediğime bakmayın, nezaketen öyle bahsediyorum, Aycan son derece sıcak ve samimi, çıtı-pıtı, dünya tatlısı bir insan. Kısa tanışma ve birbirimizi tanıma sohbeti ardından hemen stüdyoya geçtik ve bana neyi nasıl yapmam gerektiğini tatlı dille ve sabırla anlattı; sonra başladık peşpeşe kayıt yapmaya. İlk yaptığım kayıtlar tarım üzerineydi ve çok zordu 🙂 Hem acemiydim, hem de konu bana oldukça yabancıydı ama neyse ki üstesinden gelmeyi başardım.

İlk gün beş-altı kayıt, ikinci görüşmemizde de bir o kadar daha seslendirme çalışmaları yaptık. Yaptığımız çalışmaları hemen dinlemek istemedim; gerekli düzenlemeler yapılıp videolar yayınlandıktan sonra dinlemek istedim ki sesimi beğenmeyip “yok yok istemiyorum, yayınlamayın bunları” diyemeyeyim diye :))) Sonra kayıtların linkleri geldi ve o kadar da kötü olmadığımı sevinerek gördüm… Daha sonra -bir örneğini yazının sonunda göreceğiniz- ilk yardım videolarını seslendirdim. Gerisi de geldi zaten.

Sanıyorum Sikana projesi artık dünya çapında da devam etmiyor ama yayınladıkları videolar arşiv niteliğinde duruyor, o nedenle yazının sonuda bu likleri paylaşacağım.

Yazıyı bitirmeden önce şöyle hoş bir anımı anlatmak istiyorum: Mayıs 2016’da İstanbul’a yaptığım gezimde arkadaşım Arzu ve onun ablasıyla konuşurken laf Sikana’ya geldi. Ablası bana Sikana’nın ne demek olduğunu sordu. Ben de “tam bilmiyorum ama Hintçe kökenli bir kelimeymiş” deyince hemen bir Hintli arkadaşını telefonla arayıp telefonu bana uzattı 🙂 Ben de hiç tanımadığım bir Hintli ile İngilizce konuşarak “Sikana”yı harf harf söyleyince “Ah tamamaaam, Sikana öğretmek-öğrenmek demek” dedi ve o an hep birlikte Sikana’nın ne anlama geldiğini bu hoş anı ile öğrenmiş olduk 🙂

Bir de Sikana’nın benim için önemi şu: Eskiden kendi sesini bir kayıttan dinelemeye tahammülü olmayan biri olduğum için, bu blokajı Sikana ve Ayça sayesinde kırdım. Eğer o günlerde Sikana’ya gönüllü seslendirme yapmış olmasaydım, daha sonra asla Pariste.Net Tv Youtube kanalını kurmaya cesaretim olmazdı. O nedenle Sikana’nın benim için anlamı büyüktür. Gerçi aşağıdaki videoda sesimin ne kadar acemi çıktığını, siz de dinleyince anlayacaksınız 🙂

Daha güzel ve sürdürülebilir bir dünya umuduyla,

Mutlu günler.

 

 

 

Author

2 Comments

  1. Audio guide'ların tercümesi çok yararlı olur. Daha önce de önermiştim sanırım, aslında hazır başlamışken Pariste.Net'in bir app'ini yapsan, Paris'e gelenler senin hazırladığın sesli Paris rehberini indirip kenti senin sesinle gezse. Cüzi bir ücret ile uygulama mağazalarına koyacağın böylesi bir uygulamanın ilgi çekeceğini düşünüyorum. App tutarsa, gizli/açık reklamlar da ekleyip bir iş modeline dönüştürülebilir. Bence bunu düşün 🙂

    • Aplikasyon işi 2017 planımda var 🙂 Benim işim yazı yazmak, o yüzden diğer işlerle uğraşacak bir menajere ihtiyacım var yoksa benim kalemim değil işin teknik ve ticari kısımları 😉 Fikir için çok teşekkürler, ben de hem işe yarayacağına hem de çok güzel olacağına inanıyorum..

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.