Zafer Takı – Arc de Triomphe

(Son Güncelleme: 02.04.2024) Paris’e ilk kez gelen misafirlerimle önce Eyfel Kulesi‘ne, sonra da Zafer Takı – Arc de Triomphe‘u görmek için Champs-Elysées – Şanzelize‘ye gideriz. Dolayısıyla Paris’e ilk kez gelip de benimle gezenlerin Paris’te ikinci olarak gördüğü yapı Arc de Triomphe (ark dö trionf ya da ağk dö tğionf) yani Zafer Takı oluyor…

Dilerseniz önce Zafer Takı – Arc de Triomphe için hazırlayıp Pariste.Net Tv Youtube kanalımda yayınladığım aşağıdaki videoyu izleyerek bu anıtsal yapı hakkında detaylı bilgi edinebilir, terastan 360 derece Paris manzarasının nasıl göründüğü konusunda fikir sahibi olabilirsiniz. Tabii Zafer Takı – Arc de Triomphe ile ilgili en güncel bilgiler her zaman için Pariste.Net‘teki bu yazıda olacaktır…

Champs-Elysées – Şanzelize‘nin başında tüm heybetiyle yükselen bu anıtın yapımına, Austerlitz Savaşı’nda kazanılan galibiyetin anısına, Napolyon’un emriyle 1806’da başlanıyor ve anıtın tamamlanıp açılması ancak otuz yıl sonra 1836’da mümkün oluyor. Dolayısıyla 1821’de ölen Napolyon bu yapının tamamlandığını göremiyor. Ölümünden bir süre sonra, 1940’ta külleri törenle Zafer Takı’nın altından geçirilip Invalides‘deki anıt mezarına taşınıyor. Napolyon’a kısmet olmayan Zafer Takı’ndaki asıl görkemli cenaze töreni ise Victor Hugo’ya nasip oluyor…

12 tane yolun kesiştiği meydanın (eski adı Place de l’Étoile, yeni adı Place Charles de Gaulle) tam ortasında bulunuyor. 50 metre yüksekliğindeki bu yapı dört ana ayak üzerine temellendirilmiş, eski Roma imparatorlarının kazandıkları zaferlerin anısına yaptırılan taklardan esinlenerek Avrupa’da krallar ve imparatorlar tarafından yaptırılmış pek çok zafer takından biri ama sanırım en güzeli.

Zafer Takı’nı gezmek isterseniz, yolun üzerinden herhangi bir geçit olmadığını söylemek isterim. Buraya ulaşmak için alt geçit tünellerini kullanmanız gerekiyor ve bu tünellere merdivenle iniliyor. Tabii metrolara inen merdivenle karıştırmamaya dikkat etmeniz gerekiyor. Bir giriş, Zafer Takı’nı karşınıza aldığınızda Champs-Elysées – Şanzelize”nin sağ tarafında meydana en yakın yerde, diğer girişse tam arka tarafta, yine aynı hizada metro girişinin az gerisinde yer alıyor.

Dar tünellerde -eğer şansınıza bilet sırası varsa- beklemesi biraz zaman alabiliyor ama sonuçta yukarı çıktığınızda sizi çok güzel bir manzara bekleyeceği için sanıyorum buna değecektir. Ya da dilerseniz gelmeden önce yazının sonundaki linklerden online bilet alarak sırada bekleme riskini ortadan kaldırabilirsiniz. Tercih sizin.

Biletinizi aldıktan sonra merdivenlerden yukarı çıkıyorsunuz ve meydanın ortasındaki asıl alana geliyorsunuz. Zafer Takı’nın bu bölgesini gezmek ücretsiz. Eğer yukarıdaki terasa çıkmak istiyorsanız biletiniz olması gerekiyor ve dar bir kapıdan anıtın ayaklarından birine girmiş oluyorsunuz. Sonra başlıyorsunuz merdivenlerden döne döne yukarı çıkmaya. İşin bu kısmı oldukça zahmetli. Aslında engelliler, yaşlılar ve hamileler için ayrı bir girişi olan asansör de bulunuyor ama bazen asansör çalışmayabiliyor; o yüzden döne döne yukarı tırmanan bu merdivenlerden çıkacak şekilde, en başta kendinizi hazırlayın derim.

Merdivenleri bitirmeyi başardığınızda anıtın tepesindeki büyük galeriye ulaşıyorsunuz. Burada museum-shop, sergi bölümü ve tuvaletler var. Galerideki yazıtlar ve heykeller de ortama başka bir hava katıyor. Ortadaki alanda bulunan monitörden aşağıya bakmak ve sanki yerdeki camdan aşağıya bakıyormuşsunuz gibi hissetmek de çok güzel. İnteraktif bir ekranda dünyanın diğer yerlerine inşa edilmiş taklar arasında, mezunu olduğum İstanbul Üniversitesi’nin kapısını görmekse ayrı bir hoşluk… Sonra yine merdivenlerden yukarı çıkarak asıl terasın olduğu bölüme ulaşıyorsunuz. Burada çepeçevre bir Paris manzarası sizi bekliyor… Bu noktadan Eyfel Kulesi‘nin görünüşü oldukça etkileyici. Eğer Eyfel Kulesi’ne çıkmaya vaktiniz olmadıysa Zafer Takı’na çıkmanızı şiddetle öneririm.

Zafer Takı’ndan aşağı baktığınızda önünüzde uzanıp giden Champs-Elysées – Şanzelize Bulvarı dahil, çevreye doğru uzanan 12 büyük bulvarı ve bu kavşakta dönen çılgın trafiği görünce siz de çok şaşıracaksınız. Ben çocukken Kadıköy’de Altıyol’a her gidişimde hakikaten altı yolun kesişiyor olmasını izlemekten büyük keyif alırdım. Burada ise kıyas kabul etmeyecek kadar büyük 12 yol, tam merkezde toplanıyor ve anıtın çevresinde korkunç bir trafik döngüsü yaratıyor. Buradan arabayla geçmek gerçekten bir çılgınlık. Zaten Paris’te araba kullanmak zaten çılgınlık 🙂 Fransa’da bir döner kavşakta trafik kurallarının en az işlediği yer burasıdır sanırım. Hatta ben arabayla geçmekle kalmamış, bir keresinde, vélib bisikletlerini ilk kiraladığım gün bu çılgın kavşaktan bisikletle geçip adrenalinde tavan yapmıştım, işte o günü hiç unutamıyorum 🙂

Tam arka tarafınızda, uzakta görülen gökdelenler sizi şaşırtmasın; orası Paris’in planlı olarak iş ve finans merkezi olarak tasarlanmış ve günümüzde Avrupa’nın en büyük finans merkezi olan Paris La Défense. La Défense hizasındaki upuzun yolun ucunda, gökdelenlerin arasında bulunan ve Zafer Takı’nın modern versiyonu olarak inşa edilmiş yapı da Grande Arche de la Défense olarak geçiyor. Eğer Paris’te uzun süre kalacaksanız ve çağdaş mimari ilginizi çekiyorsa, o tarafa da gidip Paris’in çağdaş yüzünü görmenizi öneririm.

İster istemez terasta uzun uzun vakit geçiriyor ve birkaç tur atıyorsunuz. Yukarısının rüzgarlı olabileceğinden yanınıza kalın bir şeyler almayı unutmayın. Terasta birkaç tur attıktan sonra etrafa son bir bakış fırlatıp yeniden alt galeriye iniyor, sonra yine döne döne sizi aşağı götürecek merdivenlerden inmeye koyuluyorsunuz. İnanın inmesi de çıkması kadar yorucu…

Sonra bir bakıyorsunuz ki çıktığınız merdivenlerle indiğiniz merdivenler farklı. Tekrar meydanın ortasına ulaştığınızda, yani Zafer Takı’nın yol hizasında, tam orta kısmında “meçhul asker” anıtı olduğunu fark ediyorsunuz. Burada yanan ateş mevcut ve resmi bayramlarda Fransa Devlet Başkanı burayı mutlaka ziyaret ediyor.

Zafer Takı’nı gezdikten sonraki istikametinizin Champs-Elysées – Şanzelize‘ olacağını düşünüyorum. Vaktiniz ve gücünüz yeterse ufukta görülen Louvre Müzesi‘ne kadar yürümek gününüzü unutulmaz yapacaktır. Zafer Takı’ndan çıktıktan sonra hesaplı bir yerde, doğru dürüst yemek yemek istiyorsanız, hemen Avenue de Wagram üzerindeki Restaurant Monté-Carlo‘yu önerebilirim. Ayrıca başka bir gün (Nisan başından Kasım başına kadar olan dönemde) aralarında Zafer Takı’nın da bulunduğu, Fransa’nın pek çok tarihi binası ve anıtsal yapısının maketlerinin de bulunduğu beş hektarlık dev park France Miniature‘e de zaman ayırmanızı öneririm.

Zafer Takı’na ulaşmak için M1, M2 ve M6  metro hatlarının ya da RER-A‘nın “Charles de Gaulle-Étoile” istasyonunda inmeniz yeterli… Hatta keşke imkanınız olsa da, Zafer Takı’na bir gelişinizde gündüz, bir gelişinizde de akşam çıksanız. Belki de gün batımına doğru gidip hem gündüzünü hem de akşamını görmeniz çok hoş olabilir. Biz en son gidişimizde öyle yaptık.

1 Ocak, 1 Mayıs ve 25 Aralık tarihleri haricinde her gün açık olan Zafer Takı – Arc de Triomphe, törenlerin yapıldığı 8 Mayıs, 14 Temmuz ve 11 Kasım günleri sadece törenlerden sonra ziyaret edilebiliyor. Giriş ücreti ve diğer güncel bilgileri aşağıdaki resmi web sayfası linkinden görebileceğiniz Zafer Takı’na 18 yaşından küçükler ve 25 yaşına kadar olan AB vatandaşı ya da oturum kartı sahibi gençler de Zafer Takı’nı ücretsiz gezebiliyor. Bir güzel haber de şöyle: Burayı Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarının ilk Pazar günü ücretsiz olan müzeler kapsamında ücretsiz gezebilirsiniz.

Dilerseniz içinde Zafer Takını’nın da tanıtıldığı 3 Gece – 4 Gün Paris videomu izleyerek de yapı ve çevresi hakkında fikir sahibi olabilirsiniz:

Gördüğünüz gibi Zafer Takı ve çevresi oldukça canlı,  bir o kadar da hareketli. En kısa sürede yolunuzun Paris’e düşmesi ve bu güzellikleri doyasıya yaşayabilmeniz dileğiyle…

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

Web Adresi: http://www.paris-arc-de-triomphe.fr/en

Adres: Place Charles de Gaulle, 75008 Paris