(Son Güncelleme: 03.03.2024) Paris’in hazineleri bitmek bilmiyor… Bu yazıda Paris’teki sanat mabetlerinden birini daha, Opéra Royal du Château de Versailles – Versay Sarayı Kraliyet Operası’nı yakından tanıyacak, Paris’in neden dünyanın kültür ve sanat başkenti olduğunu bir kere daha anlayacağız.

Versailles (Versay ya da Veğsay) Kraliyet Operası, Versay Şatosu‘nun kuzey kanadında yer alan muhteşem bir opera binası. Gerçi Paris’in tarihi opera binası Opéra Garnier‘den küçük ama en az onun kadar görkemli. Zaten bu opera binasını şehir merkezindeki operalardan ayıran özelliği, İstanbul’da günümüze ulaşan tek saray tiyatrosu Yıldız Sarayı Tiyatrosu gibi Opéra Royal’in de bizzat saray kompleksinin içinde yer alıyor olması.

Fransa kralı XV. Louis tarafından, 1768-1770 yılları arasında mimar Ange-Jaqeues Gabriel’e yaptırılan Versay Sarayı Kraliyet Operası – Opéra Royal, XV. Louis’nin torunu XVI. Louis’nin, hepimizin tanıdığı Marie-Antoinette ile evliliği şerefine inşa edilmiş. Daha önce XIV. Louis’nin de saraya bir opera binası inşa etme hayali varmış ama savaşlar ve finansal sıkıntılar nedeniyle XIV. Louis’nin hayali gerçekleşememiş. Ah bu Fransa tarihindeki Louis’ler… Hangisi hangisi, insan karıştırıyor 🙂

Versay Sarayı Kraliyet Operası - Opéra Royal du Château de Versailles Pariste.Net

Sonuç olarak Opéra Royal, 16 Mayıs 1770’te XVI. Louis ile Marie-Antoinette d’Autriche’in evlilik törenleri resepsiyonuna yetişmiş ve o tarihten itibaren de adını Fransa kültür ve sanat tarihine altın harflerle yazdırmış.

Versailles Sarayı‘nın ilk ana avlusuna geldiğinizde, solda bilet gişelerinin olduğu bölüm, ortada da ana girişteki güvenlik kontrolünün olduğu bölümü görürsünüz. Versay Sarayı Kraliyet Operası – Opéra Royal’e ulaşmak içinse sağ çaprazdan, bahçelerin olduğu girişe doğru yürümeniz gerekiyor. Belirleyici olarak dışarıdan görünmese de şapelin olduğu tarafa doğru yürümek yolunuzu bulmada daha kolay olacaktır.

Versailles Sarayı bahçesine girmeden hemen sağdaki kapıdan Kraliyet Operası’na ulaşmanız mümkün. Aynı bölümden Versailles Sarayı‘ndaki geçici sergilerin bulunduğu salona da ulaşılabiliyor.

Versay Sarayı Kraliyet Operası - Opéra Royal du Château de Versailles Pariste.Net

Ne yazık ki Opéra Royal, Versailles Sarayı turistik gezi programı kapsamında yer almıyor, yani ziyarete açık değil. Sadece dönem dönem özel olarak yapılan rehberli tur gezileri düzenlenebiliyor. Ama ben bu yazıyı neden hazırladım? Hem size Kraliyet Operası’nı tanıtmak için hem de bu etkileyici salonda opera, bale, konser ve tiyatro izleme şansınız olduğunu söylemek için.

Evet, Versay Sarayı Kraliyet Operası – Opera Royal’in yazının sonuda verdiğim web sitesine girip, programınıza ve zevkinize uygun bir opera, bale, konser ya da tiyatro yakalayabilirseniz, bu nefis salonda yüzyılların kültür ve sanat atmosferini soluma, Paris’i bir başka boyutta yaşama şansınız var.

İşte biz o şanslılardandık ve 24 Aralık 2015’te bu salonda ilk kez bir gösteri izleme şansını yakaladık. Biletimizi çok uzun zaman önceden almıştık ve panomuza asıp etkinlik günü gelene kadar biletleri her görüşümüzde gideceğimiz günün hayalini kurduk. Bazı şeyleri umutla ve heyecanla beklemek çok güzeldir. Eskiden uçak biletlerinin çıktısını aldığımız günlerde de o biletleri panoya asar ve baktıkça heyecanla gideceğimiz günün hayalini kurardık. Hoş, artık etkinlik biletleri de hep online alınıyor ya neyse 🙂

Versay Sarayı Kraliyet Operası - Opéra Royal du Château de Versailles Pariste.Net

Versay Sarayı Kraliyet Operası – Opéra Royal’de etkinlik izlemeye giderken özel giyinmenize -ne yazık ki- gerek yok. Biz yine de kendimize çekidüzen vererek gittik ama fuayede bizden hem çok daha şık hem çok daha pespaye bir izleyici kitlesi olduğunu gördük. Bu hem iyi hem de kötü bir şey. İyi bir şey, çünkü Paris’e tatile gelirken küçük bir valizle gelecekseniz özel kıyafetler getirmeniz güç olacaktır, o zaman da böyle bir atmosfere sıradan giysilerle gelmek zorunda kalsanız da kendinizi kötü hissetmezsiniz; kötü bir şey, çünkü fuaye ve salon o kadar güzel ki insan burada iki dirhem bir çekirdek dolaşmak, çevresinde de öyle insanlar görmek istiyor ama işte günümüz eşitlikçi yaşam kültürü herkesi şık olmaya zorlamıyor 🙂

Fuayeye girdiğinizde Versay Şatosu‘nun mermer zeminli, bol sütunlu heykelli o bildik koridorlarından birine gelmiş oluyorsunuz. Girişte bilet kontrolü yapılıyor ve fuaye olarak kullanılan bölüme ulaşıyorsunuz. Burada iyi giyinmiş olsun, kötü giyinmiş olsun herkesin elinde mutlaka ve mutlaka şampanya var… Bu atmosferi yaşamak için etkinlik saatinden bir yarım saat kadar önce Versay’da olmanız iyi olacaktır.

Bu şampanya geleneği Avrupa operalarında önemli bir gelenek. Bugüne kadar gittiğim operalarda bir tek Amsterdam‘da gösteri öncesi ve antraktta şampanyanın ücretsiz ikram edildiğini görmüştüm. Hatta Amsterdam’da etkinlikten üç saat önce ve üç saat sonra toplu taşıma bile ücretsizdi biletini gösterenlere. Siz yeter ki operaya gitmek isteyin, orada devlet sizi mutlaka destekler.

Versay Sarayı Kraliyet Operası - Opéra Royal du Château de Versailles Pariste.Net

Ve salona girdiğiniz anda bu büyüleyici atmosferin etkisine hemen kapılıveriyorsunuz tabii. O an Paris’te olmak, Versailles Şatosu‘nun içinde olduğunuzu bilmek ve üstüne üstlük sarayın Kraliyet Operası’nda bir temsil izleyeceğinizi bilmek başka bir keyif. Kendinizi dünyanın sayılı şanslı insanlarından biri olarak kabul ediyorsunuz; ki öylesiniz. Ne var ki burada bir gösteri izlemek için kesenin ağzını biraz açmanız gerekiyor. Bilet fiyatları temsillere ve oturduğunuz yere göre değişiklik gösteriyor ama bizim aldığımız bilet üçüncü katta sol tarafta çok da ideal olmayan bir konumda olmasına rağmen kişi başı 50€’du ve oturduğumuz yer sahnenin tamamına hakim değildi.

İstanbul ve Paris haricinde bugüne kadar -hatırladığım kadarıyla- LondraAmsterdam, Stockholm, Varşova, Napoli, Lizbon ve Cenevre’de, böylesi tarihi salonlarda opera, bale ya da tiyatro izleyip çok özel konserler dinleme şansım oldu. Gözlemlerime göre bu tür tarihi salonlarda bir tek Fransa’da bu tarz yer eşitsizliği söz konusu. Diğer tüm ülkelerde temsili nereden izlerseniz, uzaklık yakınlık konusu hariç, hiçbir yerde sahneyi görememek diye bir durum söz konusu değildir. Oysa ki Paris’teki tarihi salonlarda izleyicilerin bir bölümü, önüne gelen bir kolon vb nedeniyle resmen sahnenin bir kısmını göremez… Neyse ki Opéra Bastille – Bastille Operası ve Philharmonie de Paris – Paris Filarmoni gibi çağdaş mekanlarda artık bu sorun yok. Bence bu gerçekten mimarların ve sosyologların incelemesi gereken önemli bir konu.

Versay Sarayı Kraliyet Operası – Opéra Royal’de izlediğimiz gösteri “Romeo & Juliette” balesiydi. Bu salonda böylesi bir baleyi izlediğim için şanslıydım ama ben daha çok, balerinlerin tütüleriyle uçuşarak ortalıkta süzülecekleri daha klasik bir eser hayal ediyordum ama ne yazık ki yine çağdaş bir esere denk geldim. İzlediğim eserin Romeo Juliette değil de başka bir şey olduğunu hayal ettikten sonra, ortalıkta paçavralarla uçuşan balerin ve baletlerin sanat çabalarını takdir etmem daha kolay oldu… Gerçi bugüne kadar çağdaş bir salonda klasik eserler izlemişliğim var ama nedense şu fani dünyada, tarihi bir salonda klasik bir esere denk gelmem mümkün olmadı 🙂 Bir de beni çok şaşırtan bir şey, balenin canlı orkestra ile değil banttan yayınlanan müzikle sahneleniyor olmasıydı. Bu konuda Opera Royal bana hayal kırıklığı yaşatmış oldu sağolsun 🙂 Oysa ki canlı müziğin yerini hangisi tutabilir ki? Buyursunlar Versailles Kraliyet Operası’ndan kısa görüntülerle güzel bir müzik dinleyelim:

Her ne olursa olsun, böylesi özel bir salonda böylesi bir eseri izlemek güzel ve anlamlıydı. Gerek içinde bulunduğum saray kompleksi, gerek başlı başına kraliyet operasının kendisi ve bu salonda bir temsil izlemiş olmak benim için kendi tarihimin unutulmazları listesinde yer aldı.

Ulaşım konusuna gelince; Versay Sarayı Kraliyet Operası’na gelmek için Versailles Sarayı yazısını okumanız yeterli… Burada bir etkinlik izleme şansınız olursa ne âlâ ama olmazsa da dert etmeyin, en azından sarayı gezerken, Versay Sarayı Kraliyet Operası – Opéra Royal’in yanından/civarından geçerken hem buranın tarihi, hem de içerinin nasıl bir yer olduğu hakkında bir fikriniz var artık. Yine de ne yapın edin, hayatınızda bir kez ya Opéra Royal’de ya da Opéra Garnier‘de bir opera ya da bir bale izleyin derim. Bu size Paris’in neden özel bir kent olduğunu bir kez daha anlamak açısından yardımcı olacaktır.

Tabii insan burayı görünce, hayatında en az bir kez olsun Yıldız Sarayı’nın tiyatro salonunda bir temsil izlemeyi hayali ediyor. Neyse ki vaktiyle, Topkapı Sarayı’nın avlusunda  “Saraydan Kız Kaçırma” gibi önemli bir eseri gerçek mekanında izleme şansı yakalamıştım.

Her ülkenin kendi kültür dinamikleri farklı; devlet de kültür ve sanata destek olduğu sürece sanatın doyulmaz zevki geniş kitlelerce yaşanabiliyor; yoksa elbette böylesi sanat dalları çok pahalı uğraşlar; kişisel çabalarla bir yere kadar var olabiliyor.

Başka ne diyelim?

Sanat dolu nice güzel günler dilerim.

Sevgiyle…

 

 

 

 

Web Adresi: operaroyal-versailles.fr/

Adres: Château de Versailles, 78000 Versailles

Author

2 Comments

  1. Paris'i bir kere daha ziyaret etmem için sağlam bir gerekçem oldu teşekkürler Ahmet Bey…:) Benim de şansıma Opera Garnier'de çağdaş bir bale gösterisine denk gelmek düştü ama gerek müziğin canlı olması gerekse son performansın olağanüstü olması her şeyi unutturdu… Konsere önce gitmek, sanatı ve kibarlığı iliklerinize kadar hissetmek pek güzel…:)

  2. Paris'i bir kere daha ziyaret etmem için sağlam bir gerekçem oldu teşekkürler Ahmet Bey…:) Benim de şansıma Opera Garnier'de çağdaş bir bale gösterisine denk gelmek düştü ama gerek müziğin canlı olması gerekse son performansın olağanüstü olması her şeyi unutturdu… Konsere önce gitmek, sanatı ve kibarlığı iliklerinize kadar hissetmek pek güzel…:)

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.