(Son Güncelleme: 05.03.2024) Bu yazıda sizlere bir hazır giyim markası olan Uniqlo’nun Marais Bölgesi‘inde bulunan, görülmeye değer mağazasından bahsetmek istiyorum. Çünkü Marais’de bir gün geçirmek isteyenlerin gezerken buraya da bir girip çıkmalarını istiyorum. Hayır hayır bu bir reklam yazısı değil, zaten fotoğrafları görünce neden buradan bahsettiğimi ve buranın neden blogda bir yazı konusu olmayı hak ettiğini anlayacaksınız.
Yazılarımı düzenli olarak takip edenler bilirler; benim için Marais Bölgesi Paris’in en özel ve en güzel semtlerinden biri. Buraya ne zaman gitseniz hiç sıkılmadan sokak sokak gezebilir, her gidişinizde de yapacak yeni ve değişik bir şey mutlaka bulabilirsiniz.
Çünkü buradaki kafeler, restoranlar, galeriler ve kitapçılar kadar butik ve mağazaların çoğu da görülmeye değerdir.
Ben bu blogu ilk yazmaya başladığım zamanlar, yani 2014 başlarında Marais‘de bu güzel mağazalara bir yenisi eklendi ve Uniqlo – Le Marais, satılan ürünler kadar binanın kendisinin de enteresan bir yer olması bakımından ilgiyi hak eden bir ziyaret noktası olarak tavsiye edilebilecek bir yer oldu.
Japonların dünyaca ünlü hazır giyim markası Uniqlo, bildiğim kadarıyla henüz Türkiye pazarında değil ama bilenler bilirler, bir zamanlar Benetton, o sade ama bir o kadar da cıvıl cıvıl modelleri ile nasıl büyük başarı kazanmışsa, şimdi de Uniqlo bu yönüyle tanınan ve sevilen bir marka olarak oldukça ilgi görüyor. Genellikle basit ama şık tasarımları, capcanlı ama göz yormayan renkleri ile hem sade hem de şık bir çizgisi olan günlük giyim markası Uniqlo’nun Paris’in çeşitli bölgelerinde mağazaları bulunuyor.
Doğrusu Paris’te, giysi alışverişine İstanbul’daki kadar ihtiyaç duymadım ama ara sıra Uniqlo’ya girip “yeni neler çıkmış?” diye bakmak benim için bir zevk oldu 🙂 Yolumun üzerinde olan iki mağazasından biri Lafayette‘e yakın, diğeri de La Défense‘ta; yani Marais‘deki bu şubelerine sadece turistik ve estetik kaygılarlarla şöyle bir girip çıktım hep 🙂 Zaten Marais‘deki şubenin kasasında hep uzun kuyruklar oluyor, o yüzden burada alışveriş yapmanın çok da keyifli olduğunu söyleyemeyeceğim.
Benim için Uniqlo’nun en muhteşem ürünü incecik kaz tüyü dudunları aslında. Paris’e ilk geldiğimde edindiğim bir dudunla, neredeyse kışın tamamını geçirdim diyebilirim; uzun yıllar da kullandım, sonra bir arkadaşıma hediye ettim. Hem kuş kadar hafif, hem diğer kaz tüyü kabanlar gibi şişik durmuyor, hem su geçirmez hem de birbirinden güzel renklere sahip. Severek kullandığım bir diğer ürün de yine incecik termal içlikleri. Özellikle Paris gibi kışları epey soğuk bir iklimde yaşıyorsanız bu incecik içlikler sizi epey bir sıcak tutuyor.
Her neyse, malumunuz vechile, bu bir moda blogu değil, ben de moda danışmanı olma iddiasında olmadığım için Uniqlo’nun ürünlerinden çok neden Marais Bölgesi‘ndeki bu mağazanın önemli olduğundan bahsedeyim biraz:
Uniqlo, birkaç yıl önce Marais Bölgesi‘nde, eskiden atölye-fabrika olan ve 2002’ye kadar da aktif olarak çalışmasına devam eden bir binayı satın alarak butik olarak işletmeye karar vermiş. Gerçekleştirilen harika bir restorasyon çalışması ile bu küçük fabrika şahane bir mağazaya dönüştürülmüş ve restorasyon çalışması sırasında fabrikanın bazı bölümleri korunarak butik ile entegre bir hale getirilmiş.
Sokakta yürürken başınızı çevirip bakmazsanız görmeden geçip gideceğiniz, sokağa 10-12 metre cepheli taş bir binadan içeri girdiğiniz anda önce küçücük bir avlu ile karşılaşıyorsunuz. Bu bembeyaz avlu o kadar ışıltılı ki, insan kendini bambaşka bir dünyanın içinde buluveriyor.
Sanıyorum yol ile bu avlu arasında kalan bina vaktiyle bu fabrikanın yönetim bölümüymüş. Buradan eski fabrikanın olduğu yere yani şimdi butik olarak işletilen bölüme giriyorsunuz. Burası iki katlı, metal konstrüksiyonlu, cam tavanlı çok ferah bir mekan. Zaten sağlı sollu rengarenk cıvıl cıvıl Uniqlo ürünleri de bir o kadar içinizi açacaktır.
En uçta yer alan merdivenlerden yukarı çıkarken eski fabrikadan kalma kırmızı bacayı görmek de insanın içini bir hoş ediyor. Burası eskiden altın gümüş gibi değerli madenlerin atıklarının yeniden kazanılması için üretim yapan bir işletmeymiş ve Marais‘deki en son fabrika olarak da 1860’tan 2002’ye kadar varlığını sürdürmüş. Bir yandan o tarihi hissetmek, bir yandan da bir hazır giyim markasının keyifli koleksiyonu arasında dolaşmak gerçekten enteresan.
Giriş katı kadınlara üst kat ise erkeklere ayrılmış. Bir diğer sürpriz de bodrum katında sizi bekliyor. Burada iç giyim ağırlıklı ürünlerin bulunduğu reyonlar yer alıyorken aynı zamanda fabrikanın maketi ve eskiden kalan bazı araç-gereçlerin sergilendiği camekan alanlar alışveriş gezinizi turistik bir tura dönüştürüyor. Bir anlamda mini-müze havasında keyifli bir gezi yapmış oluyorsunuz. Hatta biraz da bienal havası yok değil hani…
Hep söylediğim gibi; bu tür yerler özellikle sırf bunu görmek için kalkıp gelinecek kadar önemli olmayabilir ama Paris gezinizde yolunuzun mutlaka Marais‘ye düşeceğinden emin olduğum için, hazır buraya gelmişken ve hazır Marais sokaklarında dolaşıyorken yolunuzun üstünde karşınıza çıktığında bir girip bakmanızda yarar olduğunu düşündüğüm bir yer burası. Hele ki Uniqlo markası sizin için önemliyse, o zaman iki kat keyifli olacaktır bu mağazayı gezmek.
Marais‘de dolaşıyorsanız zaten Musée Carnavalet‘yi, Place des Vosges‘u, Saint Paul Kilisesi‘ni, Ulusal Arşiv Binası‘nı da illa ki göreceksinizdir. Sonra canınızın istediği kafede oturup yorgunluk atmak, dilerseniz herhangi bir restoranda bir şeyler yemek, yani bu bölgenin tüm nimetlerinden yararlanmak Paris gezinizi çok daha keyifli ve unutulmaz yapacaktır.
Ulaşım için M1 metro hattı ile “Saint Paul” istasyonuna geldiğinizi düşünecek olursak, istasyon çıkışı karşıda, “BNP Paribas” Bankası’nın bulunduğu sokaktan dümdüz yukarı doğru yürüdüğünüzde Musée Carnavalet‘den sola dönerseniz biraz ileride sol tarafta karşınıza çıkacaktır.
Keyifli alışverişler, keyifli geziler…
