(Son Güncelleme: 04.03.2024) Bu yazıda yine Paris’in uluorta bir yerinde gizli saklı kalmayı başarmış ya da öyle olmayı tercih etmiş güzel bir mekanını, Paris’in küçük ama bir o kadar da özel ve önemli Romantizm Müzesi – Musée de la Vie Romantique’i tanıtmak istiyorum sizlere. Musée de la Vie Romantique aslında “Romantik Yaşam Müzesi” olarak çevrilebilir ama ben bu müzeye sanat akımı olarak romantizm dönemini temsil etmesi nedeniyle “Romantizm Müzesi” demeyi tercih ediyorum.

Musée de la Vie Romantique (müze dölâ vi romantik ya da müze döla vi ğomantik) 9. arrondissement‘da Pigalle‘le Blanche metro istasyonlarının ortasında, Boulevard de Clichy’nin biraz aşağısında bulunuyor. Rue Chaptal üzerinde dar bir kapıdan gireceğiniz geçitte yaklaşık elli metre kadar yürüdüğünüzde karşınıza çıkacak olan bu müze, son derece sessiz ve sakin bir avluda ziyaretçilerini bekliyor. Öyle ki, Pigalle‘in o kalabalık ve cıvıltılı dünyasından sonra böylesine dingin bir atmosfere adım atmak insanı epey şaşırtıyor.

Ben buraya ilk kez gittiğimde kendimi Paris dışında bir yerlerde gibi hissettim, aklıma Giverny‘deki Monet’nin Evi geldi. Tabii içinde bulunduğunuz avlunun çevresi Paris’in tipik iç avluları gibi, çepeçevre binalar, çatılar, pencereler; tam da tipik Paris mimari dokusunun içindesiniz ama avlunun ortasındaki ev de bir o kadar kırlık bir yerdeymişsiniz hissi uyandırıyor.

Musée de la Vie Romantique - Romantizm Müzesi Paris Pariste.Net

Güzel haber, buranın ücretsiz bir müze olması. Şansınıza sakin bir zamanına denk geldiyseniz dolaşması da oldukça keyifli. Her zaman söylediğim gibi, müzede sergilenen eserlere bakması ayrı bir zevk, içinde bulunduğunuz binayı incelemek de öyle. Girişte basit bir güvenlik kontrolünden geçip soldaki kulübeye girip bilet alıyorsunuz. Bu bilet için para ödenmiyor, sanırım sadece istatistik için böyle bir uygulama yapmışlar. Bazı gidişlerimde bilet verilmedi, çok da önemli değil. Bazı dönemlerde dönemsel sergiler paralı olabiliyor. O nedenle gitmeden önce yazının sonundaki resmi web sayfasından güncel bilgiye bakmakta yarar var. Sonra buradan çıkıp bahçeye giriyorsunuz ve geziniz başlıyor.

Hollanda asıllı ressam Ary Scheffer’in 1830’da inşa ettirdiği bir ev olan bu müze aynı zamanda romantizm akımında önemli etkileri olan günlere tanıklık etmiş bir yapı. Tabii romantizmi günümüzde halk arasında kabul görmüş anlamıyla yani müzik, mum ışığı, şarap ve gül yaprakları gibi düşünmemek gerekir. Romantizm, 18. yüzyılın sonlarında Almanya’da ortaya çıkan, özellikle edebiyat başta olmak üzere resim ve heykel gibi diğer sanat dallarını da etkileyen önemli bir akım ve 18. yüzyılın akılcı yaklaşımına bir tepki olarak, kapitalizmin insan yaşamını tek tipleştirmesi, insanın artık kendi olamaması, kendini özgürce ifade edememesine bir tepki olarak doğmuş diyebiliriz özetle.

Dolayısıyla bu müzedeki romantizmin günümüzde bambaşka bir anlama bürünmüş olan romantizmle doğrudan bir ilgisi yok ama yine de Musée de la Vie Romantique’i gezerken, eserler karşısındaki duygulanımlarınız bir başka türlü oluyor; bu eserlerin farklı duyguları harekete geçiren bir yönü olduğu kesin.

Musée de la Vie Romantique - Romantizm Müzesi Paris Pariste.Net

Aslında müze oldukça küçük. Girişte hemen soldaki salona geçince Paris’te yaşadığınız ortam hemen değişiveriyor, sanki iki yüz yıl öncesine gidiveriyorsunuz. Tablolar, heykeller, değişik objeler; her biri uzun uzun incelemeye değer ama elbette ki siz ilginizi en çok çekenlere odaklanacak, diğerlerine şöyle bir bakıp geçeceksiniz doğal olarak.

Birinci salondan sonra ikinci salona geçiyorsunuz ki burası oldukça şatafatlı bir yer. Sonra da yandaki küçük odaya şöyle bir bakıp çıkıyorsunuz. Biz şöyle bir bakıp çıkıyoruz ama kimileri burada saatlerini geçiriyorlar. Bizim müzeyi gezdiğimiz gün biri çocuk olmak üzere beş kişinin beş başka salonda oturup uzun uzun resim çizdiğine tanıklık ettim. Keşke böyle bir yeteneğim olsaydı ve burada oturup sessizlik içinde saatlerce resim çizebilseydim.

O küçük odayı da gezdikten sonra üst kata çıkıyorsunuz. Burada da orta büyüklükte bir salon ve iki küçük oda var. Duvardaki tabloların her biri birbirinden güzel, hepsine saatlerce baksanız doyamazsınız ama nedense beni en çok etkileyen büyük salondaki şeytan heykeli ile yeşil ekoseli kumaş kaplı küçük odadaki piyano oldu ve tabii bir de bu odadan bahçeyi seyretmek. Burada yaşadığımı ve bu pencereden bahçeyi izlediğimi hayal ettim o odaya girdiğimde.

Musée de la Vie Romantique - Romantizm Müzesi Paris Pariste.Net

Aslında bir üst kat daha var ama orası ziyarete açık olmadığını görünce bu katı bir kere daha dolaşma ihtiyacı duyuyor insan; sonra da alt katı bir kere daha dolaşası geliyor insanın; çünkü burada daha fazla zaman geçirmek istiyorsunuz, bu kez daha bir uzun zaman geçiriyorsunuz sevdiğiniz eserlerin karşısında. Tabii siz gittiğinizde en üst kat açılmış, odaların formatı dönemsel sergilere göre değiştirilmiş olabilir.

Buraya ilk gidişimde müzeden çıkmadan, önce ziyaretçi defterine bu blogu yazdım. Pariste.Net diye bir web sitesi hazırladığımı, bu müzeyi çok beğendiğimi ve buraya daha çok Türk ziyaretçi çekmek bu güzellikleri daha çok insanın görmesini sağlamak için Musée de la Vie Romantique hakkında bir yazı hazırlayacağımı yazdım. Ve gördüğünüz gibi sözümü tuttum 😉

Müzeden çıkınca tekrar bahçenin keyfini yaşamak istiyorsunuz. Binanın kapısından çıkınca hemen sol tarafta bulunan, müzenin kafesi Rose Bakery ise çok hoş bir mekan. Böylesine sessiz ve sakin bir atmosferde camekanlı yapısıyla huzur veren, havalar uygunsa bahçede bir kahve içebileceğiniz, dilerseniz yemek ya da tatlı da yiyebileceğiniz son derece sevimli bir mekan burası. Gelmişken bir bakın derim. Hatta ben daha sonra birkaç kez sırf bu kafede oturmak için bu müzeye gittim 😉

Rose Bakery - Musée de la Vie Romantique - Romantizm Müzesi Paris Pariste.Net

Kışın soğuktaysa içeride yer bulma garantisi veremiyorum, çünkü içeride sadece 3-4 masa oluyor ama yine de buraya girip bir bakın derim.

Müze gezisinden sonra geçitten geçip sokağa ulaştığınızda konum olarak Pigalle‘in altındasınız. Dilerseniz yukarıya Montmartre ve Sacré Coeur tarafına yürüyebilirsiniz, dilerseniz aşağıya doğru Lafayette ve Printemps‘ın olduğu bölgeye ulaşırsınız. Bu civarda yapacak o kadar çok şey var ki. İki adım ötenizde Place de Clichy ve daha da önemlisi Montmartre Mezarlığı olduğunu da söylemeliyim.

Buraya toplu taşıma ile gelmek içinse M2 metro hattının Pigalle ya da Blanche, M12 metro hattının Pigalle ya da Saint-Georges istasyonlarında inmeniz yeterli.

Musée de la Vie Romantique, Pazartesi ve resmi tatil günleri hariç her gün 10:00-18:00 arası açık. Burası Paris’e ilk kez gelecekler için değil de daha önce gelmiş olup bir sonraki gelişlerinde farklı yerler görmek isteyenler için özel bir yer belki de. Bir de eşinizle/sevgilinizle geldiğinizde yapacağınız romantik tur sırasında gezi listenize dahil edebileceğiniz hoş bir seçenek olabilir.

Keyifli geziler, keyifli keşifler

 

 

 

Web Adresi: museevieromantique.paris.fr

Adres: 16 Rue Chaptal, 75009 Paris

Author

4 Comments

  1. Siteniz çok güzel ve değerli bilgiler içeriyor ve büyük bir emek ürünü olduğu her halinden belli. Tam bir Paris seyahati öncesi bulmak çok güzel oldu. Çok teşekkürler!

    • Ahmet Ore Reply

      İlginiz ve güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim.

  2. Ben 12 no'lu hatta Abbesses inip Sacre Coeuer, Montmartre yapip sonra yokuş aşaği yürüyerek aşağı Pigalle inmiştim,inerken de çok şeker evler,cafeler,şarküterileri vardı,oranın adını bilmiyorum,oraya takildiğim için biraz burayi kaçirmişim( Kısmet bir dahaki sefere)

    • Burayı gözden kaçırmak çok normal çünkü merkezi bir konumda olmasına rağmen epey kuytu bir köşede… Kısmet bir dahaki sefere…

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.