Paris’te Acil Sağlık Yardımı Almanız Gerektiğinde…

(Son Güncelleme: 05.03.2024) Bu yazıda sizlerle geçtiğimiz yıllarda yaşadığım ciddi bir sağlık problemi sonrası deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. Aşağıda yazdıklarımın size Fransa’da acil sağlık hizmetleri konusunda fikir vereceğini umuyorum.

Haziran 2014’te bir gün, Fransızca kursu çıkışında eve doğru yürürken birden kalbimde çok kuvvetli bir ağrı başladı. Daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadığım için önce bunun geçici bir şey olduğunu sandım ve önemsemedim ama ağrı gitgide artmaya başlayınca kendimi eve zor attım. Sanki birisi tüm gücüyle göğsüme bir yumrukla bastırıyor gibiydi. Tansiyonumu bir ölçtüm ki uçmuş gitmiş. Evde yalnızdım ve yürümekte güçlük çekmeye başlamıştım, dolayısıyla kendi başıma hastaneye gitmem çok riskliydi. Hemen Devrim’i arayıp durum hakkında bilgi verdim; ofisteki arkadaşları acilen 18’i arayıp acil sağlık ekibi çağırmak gerektiğini söylemişler. Hemen eve geleceğini ve o gelene kadar da mutlaka yardım çağırmamı söyledi. Elbette ki başta tereddüt ettim. Hem bugüne kadar Türkiye’de bile bir kez olsun böyle bir deneyim yaşamamış olmam hem de bunu Fransa’da ve tabii ki Fransızca yaşayacak olmam elimin telefona gitmesini engelliyordu 🙂 Zira benim gibi hastane ve doktor işlerine nadiren bulaşan biri için bu çok zordu; üstelik durumumu Fransızca olarak nasıl anlatabileceğimden gerçekten emin değildim ama ağrı her dakika daha da şiddetlenip durumum biraz daha kötüleşmeye başlayınca artık bunun bir kalp krizi olabileceğinden korkmaya başladım ve  çaresiz 18’i aradım…

Neyse ki çağrı merkezinde benimle konuşan kişi tane tane Fransızca ile benimle iletişim kurdu, ben de durumumu gayet iyi özetlemeye çalıştım. Hatta bir ara telefonu aktardığı başka bir görevli benimle bir süre İngilizce konuştu ama sonra buna gerek kalmadı. Bir baktım ki içinde bulunduğum durumu Fransızca olarak daha iyi ifade edebiliyorum 🙂 Adresi verdim ve telefonu kapatıp beklemeye başladım…

Beş dakika bile olmamıştı ki siren seslerini duydum. İşte o zaman başıma ciddi bir şeyler geldiğini hissetmeye başladım. O da ne? Evi beş tane itfaiyeci bastı…

Fransa’da acil sağlık hizmetlerini nedense itfaiyecilerin sağlık ekibi gerçekleştiriyor. Aslında bir de SAMU (samü) diye bir “hızır acil servisi” daha var, hatta onun numarası 15 ama tanıdığım tüm Fransızlar acil sağlık hizmeti gerektiğinde itfaiye yani Pompier (pompiye) çağırıyorlarmış…

Karşımda Fransız komandosu görünümlü, çakı gibi beş itfaiyeciyi birden görünce neye uğradığımı şaşırdım. Hele ki getirdikleri alet edevatları görünce durumumun sandığımdan da kötü olduğunu düşünmeye başladım. Hemen salona yayıldılar, biri beni koltuğa yatırıp üzerimi çıkardı, diğeri vücuduma elektrotlar bağlayıp kalp elektromu çekti, bir başkası tansiyonumu ölçtü, bir diğeri de kan alıp şekerime bakarken sonuncusu da masaya oturup evrak doldurmaya başladı. Tam bu sırada Devrim de eve ulaştı ki karşılaştığı manzara karşısında o da neye uğradığını şaşırdı. Sonradan konuştuk ki o an ikimizin de aklında salonun fotoğrafını çekmek geçmiş 🙂 Bu gerçekten inanılmaz bir manzaraydı çünkü. Tabii o halde bunu yapsak bizi sopayla kovalarlardı ama gerçekten o anı size göstermeyi çok isterdim.

Tam bu sırada doktorun da yolda olduğunu öğrendim ki bir beş dakika sonra da bir doktor hanımla birlikte iki itfaiyeci daha geldi ve salonda toplam sekiz kişi oldular! Artık bundan sonrasını tam hatırlamıyorum çünkü evde tam bir curcuna vardı. Zaten bir yandan şiddetli bir şekilde kalbimin olduğu bölge ağrıyordu, kendi derdime düşmüştüm, bir yandan da olanı biteni anlamaya çalışıyordum. Zira böyle bir şey hayatta ilk defa başıma geliyordu; üstelik de bunu Paris’te yaşıyordum…

Doktor hanım bunun bir kalp krizi olmadığını ama ciddi bir şey olabileceğini, o yüzden de hastaneye götürülmem gerektiğini söyledi. Elbette ki “hayır istemiyorum” deme lüksüm yoktu… Beni çok enteresan ve çok pratik bir tekerlekli sandalyeyle ambülansa taşıdılar. Ambulans dediğim de ambulans formatında bir itfaiye aracıydı… Zaten tüm bu süreçte kendimi itfaiyenin müdahale ettiği, ağaçta kalmış kedi yavrusu gibi hissediyordum 🙂 Sonra beni alıp Neuilly’deki hastanenin aciline götürdüler… Hastanenin acil servisinde yaşadıklarım da ayrı bir yazı konusu olsun… Tabii bir de ondan sonraki Paris Amerikan Hastanesi macerası var…

Özetle herhangi acil bir sağlık durumu olduğunda yapmanız gereken tek şey 18’i aramak. İnanın beş dakikada orada oluyorlar ve sağlık durumunuza göre gereken müdahaleyi yapıyorlar. Daha önce sağda solda, yolda izde üzerinde “Sapeurs-Pompiers” yazan kırmızı minibüsleri görür ve neden bildiğimiz ambülansın değil de bu tür araçların bu tarz müdahalelerde bulunduğunu merak ederdim; nedenini anlamak o güne kısmetmiş 🙂

Bu arada, yurtdışı sağlık seyahat planlaması yaparken doğru karar vermek, deneyimli ve güvenilir sağlık merkezlerinin fiyatlarını, karşılaştırmalı olarak listeleyerek kaliteli sağlık hizmetini en uygun fiyata almak için letsmedi.com adresine de bir bakmanızı öneririm.

Kalın sağlıcakla…