(Son Güncelleme: 03.03.2024)  Konuk Yazar: Cüneyt Ayral

Başlık çok iddalı! O nedenle önce bazı açıklamalar yapmakta yarar var. Pariste.Net benden meraklılarını gezdirmekte olduğum Paris’in Street Art ile olan bağlantısını yazmamı istedi, aslında bu tür isteklere pek hevesli yaklaşmıyorum ama işin içinde Ahmet Öre olunca da “hayır” demek zorlaşıyor…

Her şeyden önce ben Street Art ve Graffiti’nin uzmanı, bileni, bilirkişisi değilim. Uzun zaman birlikte küratörlük yaptığım kızım Roxane Ayral sonunda bu konuyu seçip 2014 yazında İstanbul Pera Müzesi’nde “Duvarların Dili” sergisini açınca ben de merak sardım. Serginin hazırlıkları sırasında özellikle Paris’teki sanatçılarla buluşmalarında bulundum, sonra sergide pek çoğu ile tanışıp sohbet ettim ve pek çok şey öğrendim.

Çağdaş sanatı yıllardır, özellikle FIAC’ta izlemekte olduğum ve artık pek bir anlam veremediğim için, Street Art ve Graffiti iyiden iyiye ilgimi çekmeye başladı ama ben bu konuda bir izleyiciden öte değilim, bir kere bunu söylemekte yarar var…

Paris Street Art Graffiti Pariste.Net

Paris’in ne çok meraklısı olduğunu Oğlak Yayınları’ndan çıkan “Benim Paris’im” kitabım ile öğrendim. Yayınlanma sıralamasında 21. kitabım olan, Ahmet’in de bir bölümle yer aldığı “Benim Paris’im”, Paris üzerine yazmış olduğum dördüncü kitap, işin tılsımı “benim” sözcüğündeymiş meğerse, o da elbette yayıncımın ve editörümün başarısı…

Bu kitap çıktıktan sonra Paris meraklılarına Benim Paris’imi gezdirmeye başladım. Yalnız Paris’le de kalmadı tabii, 8 yıl yaşamış olduğum Güney Fransa da işin içine giriverdi, ne Côte d’Azur kaldı ne lavanta yolu… Bu konuda daha geniş bilgi için www.ayral.com siteme bakabilirsiniz…

Şimdi bu noktada hemen belirtmemde yarar var, ben tur rehberi değilim! Tur rehberi olmak da istemiyorum, öyle bir derdim, arzum yok, o nedenle de zaten hayli “kaprisli” bir gezginim. Gelenlerden anladığım kadarıyla, onlar da zaten bir rehber arayışında değiller, çoğu Paris’e defalarca gelmiş insanlar ama bir yazarın gözünden ve dilinden şehri ya da diğer bölgeleri dolaşmak anlaşılan hoşlarına gidiyor.

Çünkü şehri ya da bölgeleri gezdirirken öyle her şeyi bir kerede yapmıyorum, yapmıyorum derken yanlış anlaşılmasın “yapamıyorum”, çünkü yalnızca Street Art ve Graffiti turu beş saatlik bir yürüyüşü kapsıyor ki o da şehrin tüm bu konudaki stoğunu göstermeme yetmiyor. Ancak Paris’in 13. bölgesindeki Street Art stoğunu gösterebiliyorum ve çoğu sanatçı ile olan kendi öykülerimi, onların eserleri önünde anlatıyorum.

Örneğin C215’in atölyesinde nasıl çalışmakta olduğunu, kızı ile olan sevgi bağını falan hep onun dev kedisi önünde anlatıyorum, bir de tabii bu eserleri yaparlarken kullanmakta oldukları teknikleri Roxane’dan öğrendiğim kadarıyla açıklamayı deniyorum.

Bir dönem Türkiye’de de olduğu gibi, yapılan eserleri ya da duvara yazılanları “pislik ve vandalizm” olarak algılanıp silindiği Paris, artık bu sanatların inceliğini ve felsefesini kavramış olduğu için onları koruyor ve birkaç farklı galeri ile birlikte çalışarak sanatçıları dev duvarları boyamaları için davet ediyor. Paris’in 13. bölgesi (13.arrondissement) bu konudaki öncü belediyelerden birisi, Itinerans ve Math Goth galerileri de sanatçılarını bu konuda çalışmaya ikna eden galeriler…

Paris Street Art Graffiti Pariste.Net

Paris’te Street Art ve Graffiti konusunda çalışmaya başlayan hayli yeni galeri var, bunları ve hangi konularda çalışmakta olduklarını, neler yaptıklarını “Benim Paris’im” kitabımın hazırlamakta olduğum “genişletilmiş” ikinci baskısında anlatacağım, çünkü gerçekten hoş öyküler var…

Street Art ve Graffiti’nin ruhunu şehirde yaşatmakta olanlar ise Le Mur adlı sivil toplum örgütü, Kısaca “Duvar” diye tanımlayabileceğimiz bu sivil toplum örgütü belli aralıklarla Oberkampf Sokağı‘ndaki duvarına sanatçıları davet ediyor ve bir eserlerini orada iki gün içinde oluşturmalarını istiyor, ardından gelen sanatçı bir öncekinin eserinin üzerine kendisininkini yapıyor, ancak çekilen fotograflar bir süre sonra kitaba dönüştürülerek ölümsüzleştiriliyor…

2016 yılında Ocak ve Aralık aylarında bu duvarı iki Türk sanatçı da boyadı ve ardından, “Turbo” ve “No More Lies” adları ile bilinen sanatçılarımızın eserleri Le Mur kataloğunda yer aldı…

Paris Street Art Graffiti Pariste.Net TURBO Le Mur Paris

Şimdi elbette bu siteyi okumaya alışık olanlar, “ama nerede ne var, bize anlatmadın ki” diye kızacaklar, eeee ya “Benim Paris’im” kitabımı okuyacaksınız ve Şebinkarahisarlı Celâl’in öyküsünden yola çıkıp merak edeceksiniz ya da benim www.ayral.com sitesini gezip mesaj göndereceksiniz, arayacaksınız ve “ama biz street art’ı Cüneyt ile dolaşmak istiyoruz” diyeceksiniz…

Hoş doğrusunu isterseniz, bu iş o kadar da zor değil, internette kısa bir aramadan sonra hemen her şeyi bulabiliyorsunuz artık, benim bu konudaki ayrıcalığım, anlattığım öykülerde saklı, hepsi bu!..

Paris’in 13. ve 20. bölgesinin dışında daha pek çok yerinde günden güne artan streetart ve graffiti örnekleri şimdiki zamanda “yeni rönesans’ın, öncü duyrusu” diye algılanıyor ve konuşuluyor. Yakın zamanda bu konuda Türkiye’de de yenilikler görülebilecek. Kısacası, zamanı yakalamak için buyrun Paris’e gelin, eğer bu konu çok ilginizi çekiyorsa o zaman birlikte Vitry’ye de gideriz, hatta Güney’e de inip ünlü FAFI’nin duvarlarını da gezeriz. Siz yeter ki gezelim deyin…

Cüneyt Ayral, Paris

 

 

İlgili Yazılar:

Author

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.