(Son Güncelleme: 03.03.2024) Pariste.Net’i takip edenler Paris’te büyük bir cami olduğunu zaten biliyorlar. Hatta o yazıda bu caminin bir köşesinde nane çayıyla ünlü bir çay bahçesi, kafe ve restoran olduğundan haberdarlar. İşte bu yazıda sizlere o çay bahçesini, daha geniş bir biçimde, restoranı hakkında da bilgi verecek şekilde tanıtmak istiyorum.
5. arrondissement‘da, Jardin des Plantes‘ın hemen arkasında bulunan Grande Mosquée de Paris – Paris Büyük Camisi‘nin hemen köşesinde yer alan bu kafe – restoran, söylediğim gibi en çok nane çayıyla ünlü. Sadece şehirde yaşayan müslüman nüfus tarafından değil, Parislilerin de yoğun olarak rağbet ettiği hoş bir mekanın adı Restaurant La Mosquée olarak geçiyor.
Bu çay bahçesinin methini 2012’de, Paris’te Fransızca öğrenmeye ilk başladığım zamanlar, kursta sevgili hocam Laura’dan duymuştum. Bana buraya mutlaka gidip nane çayı içmemi tavsiye etmişti. İlk başlarda burun kıvırdımsa da farklı kültürleri tanımak adına burayı da denemem gerektiğinin farkındaydım. Çok geçmeden gidip denedim; ne yazık ki çok kalabalık olduğu için giremedim.
Daha sonraki birkaç denememde de kapıdan döndüm ama fark ettim ki hep hafta sonları deniyordum şansımı ve hafta sonları böylesi yerlerde yer bulmak için şans denemek çok akıl kârı değildir. Ama çok sonra, 2016’da, o zamanlar Sorbonne Üniversitesi‘nde doktorasını yapan değerli avukat arkadaşım Bilgehan‘la buluşmak için randevu yeri olarak hafta içi öğleden sonra saatlerinde burayı seçince, benim için de keşif günü oldu haliyle.
Bahçeye girer girmez Paris’ten Kuzey Afrika’ya ışınlanıveriyorsunuz. Afrika deyince bizim aklımıza zenciler gelir ama Fransızlar için Afrika, daha doğrusu Kuzey Afrika hep Magrip ülkeleridir ve çoğu zaman Müslüman Arapları çağrıştırır. Dolayısıyla burası da tam bir Kuzey Afrika atmosferine sahip bir mekan… Basamaklardan yukarı çıkıp kendinize oturacak bir yer buldunuz mu şanslısınız. Küçük bahçeyi ve oturanları izleyip gökyüzüne başınızı kaldırıp “neredeyim ben?” diye soruyorsunuz kendinize ister istemez. Ben de öyle yaptım… Sonra Bilgehan’la sohbetimize başlayınca da Kuzey Afrika’dan Türkiye’ye ışınlandım, kafam iyice karıştı 🙂
Mekan nane çayıyla ünlü diyorum ama ben nane çayını hiç sevmem 🙂 Yine de katı olmamak, yeniliklere açık olmak gerek tabii. Daha önce birkaç Arap restoranında nane çayı denemiş, yine de sevmemiştim ama bir de bu mekanda denemek gerekiyordu. Hem Bilgehan’ın hem de sevgili hocam Laura’nın hatırı vardı. O yüzden burada da denedim; yine beğenmedim 🙂
Çayı standart olarak şekerli getiriyorlar ama ben yıllardır şekerli çay içmem, içemem de zaten ama hatır için içtik tabii bir tane. Sonra bir de şekersiz çay söyledik, o daha dayanılabilirdi 🙂 Tabii ki mekan, ortam, sohbet yanında çay böyle oldu mu çok da dert etmiyorsunuz; maksat gönüller bir olsun. Belki siz benden daha çok seversiniz hem, belli mi olur?
Üstelik burası sadece çay bahçesi değil, bilinen bir restoran da aynı zamanda. İç içe birkaç salondan oluşan restoran son derece otantik bir mekan ama açıkçası benim tarzım değil. Bir gün de orada yemek yer miyim, pek sanmıyorum… Restoran hakkında ayrıntılı bilgiye, menüsüne ve fiyatlara yazının sonundaki resmi web sayfası linkinden ulaşabilirsiniz. Sadece çayı denemek için giderseniz ve hava hafif yağmurlu olursa arkadaki brandayla kapatılmış iç avluyu da deneyebilirsiniz. Ben içerinin bu kadar büyük olduğunu hiç bilmiyordum.
Mekan haftanın her günü öğlenden gece yarısına kadar açık. Jardin des Plantes‘ı ya da Büyük Paris Camisi‘ni gezmeye geldiğiniz bir gün yolunuz bu tarafa düştüğünde oturup bir şeyler yiyip içmek hoş olabilir. En azından mekanı görmek bile size ilginç gelebilir sanıyorum. Gerçi biz Osmanlı kültür mirası olarak İslamı daha farklı algılıyoruz ama Fransa’da İslam kültürü, sanatı ve yaşam biçiminin genel algısı bu şekilde; en azından bunu deneyimlemek için bile burası görülmeye değerdir diye düşünüyorum. Bir de bu konuda Arap Dünyası Enstitüsü – Institut du Monde Arabe ilginizi çekebilir.
Buraya ulaşmak için dilerseniz aşağıdan, Jardin des Plantes tarafından M5 ve M10 metrolarının ya da RER-C‘nin Gare d’Austerlitz istasyonu üzerinden gelebilirsiniz ya da dilerseniz yukarıdan, Place Monge tarafından aşağı inmek için M7 metrosunun Place Monge ya da Cencier – Daubenton istasyonlarından birini tercih edebilirsiniz.
Paris Büyük Camisi‘nin alt köşesi kafe – restoran, hemen yanı da zaten hamam…
Paris herkese, her zevke, her zaman farklı farklı deneyimler yaşama şansı tanıyor; kim neyi yaşamak isterse artık.
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
Web Adresi: la-mosquee.com/le-restaurant
2 Comments
buradaki nane çayını içince sevdim diyeceksiniz zannettim bir an 🙂
Yok yok kesinlikle çok sevimsiz ama işte geleneksel, etnik, otantik 🙂 Çay değil de Paris'te böyle bir atmosfer görmek ilgi çekici. Yoksa şekerli nane çayı çekilir değil; şekersizi de çekilmez ya neyse 🙂