(Son Güncelleme: 02.03.2024) Odeon’u anlatmadan önce Paris’i hiç görmemiş birine Paris sokaklarını tarif ederken, “Nişantaşı’nı gözünün önüne getir, Rumeli Caddesi’nin en az üç katı genişliğinde, yüz katı uzunluğunda caddeler düşün, bir de o caddelerden yüzlerce olduğunu hayal et, ortaya da bir sürü park-bahçe-saray serpiştir, işte Paris öyle bir yer” derim…
Odeon Meydanı – Place de l’Odéon da böylesi yerlerden biri, Paris’te en çok sevdiğim, sık sık gezip dolaşmaktan büyük keyif aldığım, Paris’in en güzel semtlerinden biri burası… 6. arrondissement‘da, Saint Germain Bulvarı üzerinde, Saint Germain des Près ile Saint Michel arasında yer alan Odéon ismini, burada bulunan meşhur Odéon Tiyatrosu‘ndan alıyor.
Birbirinden güzel restoranları, kafeleri, barları, butik ve mağazaları, kitapçıları, sinema salonları ve çeşit çeşit dükkanlarıyla Odeon, Paris’te keyifle vakit geçirilebilecek bölgelerden biri.
M4 ya da M10 metro hatlarının “Odéon” istasyonunda inip metrodan çıkar çıkmaz orta ölçekli bir meydana ulaşınca, karşınızda akıp giden hayatın enerjisini içinizde hissedeceksiniz. Hemen istasyonun çıkışında bulunan Starbucks’ı hareket noktası kabul edersek, Starbucks’a sırtınızı verip sağ tarafa yürürseniz Saint Michel ve Quartier Latin tarafına ulaşırsınız. Sol tarafa doğru yürürseniz de Paris’in ünlü kafeleri Les Deux Magots ve Café de Flore‘un olduğu Saint Germain des Près tarafına.
Sola doğru yürümeye başladığınızda Danton heykelinin olduğu küçük meydanın tam köşesine geldiğinizde sola bakarsanız uzakta Odéon Tiyatrosu‘nu göreceksiniz. Oraya doğru girerseniz yine minik bir meydana ulaşacaksınız. Burada, güzel havalarda dışarıya masaların konduğu nefis bir kafe var. Oturup bir şeyler içmek çok keyifli olur orada ama önce biraz geziye devam edelim 🙂
Odéon Tiyatrosu‘na doğru yürürken yol üstündeki küçük dükkanlar ve butikler çok hoş. Özellikle Jules Verne‘in ve daha pek çok ünlü Fransız yazarın eski kitaplarının satıldığı o küçük kitapçıyı çok seviyorum.
Odéon Tiyatrosu‘nu gördükten sonra onun arkasından Lüksemburg Bahçesi‘ne ulaşabilirsiniz. Hem yol üstünde görülmesi gerekenler arasında Fransız Senatosu ve Metre Taşı da var. Ana meydana geri dönerseniz, soldan Saint Germain des Près’ye doğru ana caddede keyifli bir yürüyüş de yapabilirsiniz. Bu yürüyüş sırasında, biraz ileride yine solda, bölgenin kapalı pazarı Marché Saint Germain‘i göreceksiniz. Oraya da mutlaka girmenizi öneririm.
İlk girdiğinizde göreceğiniz mağaza ve butikler dünya markaları olduğu için size ilginç gelmeyebilir ama biraz daha içeri yürürseniz, arka tarafta, bizdeki “tanzim satış” mantığında kapalı pazarın olduğu asıl yere ulaşacaksınız ki burası da çok renkli bir ortam. Marché Saint Germain‘in arka çaprazında da Saint Sulpice Kilisesi var.
Yine Starbucks’tan yön verecek olursak tam karşıda çikolatacı Maison George Larnicol‘un bir şubesi var, hemen onun sağında da bir geçit göreceksiniz, Cour de Commerce Saint André, işte o geçitten de bir geçin bambaşka bir dünyaya adım atın derim… Sonra arka kapıdan çıkıp sola dönerseniz çok hareketli sokaklardan biri olan Rue de Buci‘ye, sağa dönerseniz de yine ara sokaklardan kaybola kaybola Saint Michel‘e ulaşırsınız. Zaten oradan sonra da karşınıza Notre Dame Katedrali çıkacak. Yine yol üstündeki kırtasiye ve resim malzemeleri satan güzel mağaza Rougier & Plé‘ye de bir göz atmanızda fayda var.
Odeon Meydanı ve çevresinde bu ve bunun benzeri pek çok güzel yer bulunuyor. Belki de bir rota üzerinden değil de, aklınızın estiği, canınızın çektiği, gözünüze kestirdiğiniz sokaklardan sapa sapa yani kaybola kaybola Odéon ve çevresini gezmek çok keyifli olacaktır. Hangi sokağa saparsanız sapın karşınıza hoşunuza gidecek bir şeylerin çıkacağına eminim
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
Adres: Odéon, 75006 Paris
