(Son Güncelleme: 04.03.2024) Bu kez gezi rotamız Montmartre Mezarlığı. “Paris’te gezilecek onca yer varken, kalkıp da mezarlık mı gezeceğiz?” diye düşünebilirsiniz ama önce bu yazıyı, ardından Père Lachaise Mezarlığı ve Montparnasse Mezarlığı yazılarını okuduktan sonra neden burada olduğumuzu daha iyi anlayacaksınız.

Paris’te mezarlık gezmenin de yapılacak en iyi şeylerden biri olduğunu zaten bilenlerdenseniz, o zaman hiç durmayın, siz de takılın peşime… Gezimize başlarken fonumuza Jacques Offenbach‘ın güzel bir eserini alalım önce, “Jacqueline’in Gözyaşları (Les Armes de Jacqueline)“; bu yürüyüşümüze iyi gider sanıyorum:

Açtınızsa müziğin sesini, başlayayım o zaman anlatmaya usul usul ben de; burada yatanlara saygısızlık etmeden, sessiz-sakin bir biçimde…

Montmartre Mezarlığı Paris’in üçüncü büyük mezarlığı olarak geçiyor. Père Lachaise Mezarlığı ve Montparnasse Mezarılığı’ndan daha sonra 1 Ocak 1825‘te açılmış. Bu mezarlık 18. arrondissement‘da, Montmartre Tepesi‘nin batı eteklerinde, Place de Clichy ile Blanche metro istasyonları arasında, Boulevard de Clichy‘nin hemen arkasında bulunuyor.

Yaklaşık 11 hektarlık bir alana kurulu olan Montmartre Mezarlığı, Père Lachaise kadar yeşillik olmasa da yine de “park ve bahçe” kıvamında gezilebilecek büyüleyici bir mekan. Burada bulunan birbirinden etkileyici, pek çoğu sanat eseri kıvamındaki mezarlar arasında dolaşırken, mezarlık değil de sanki açık hava müzesi geziyormuşsunuz hissine kapılacağınızdan eminim.

Montmartre Mezarlığı - Cimetiere de Montmartre Pariste.Net

Buraya gelmek için Boulevard de Clichy yönünü kullanabileceğiniz gibi, bir Montmartre Tepesi gezi turundan sonra Paris’te Dalida’nın izlerini takip ederek, tepenin arka tarafından aşağı inerek dolaşa dolaşa da gelebilirsiniz. Mezarlığın ana girişi çukurluk bir yerde. Girişte hemen solunuzda mezarlığın üzerinden geçen ilginç bir köprü göreceksiniz. Bana Kadıköy Ayrılışçeşme’deki eski tren köprüsünü çağrıştıran bu köprü (Pont Caulaincourt) Place de Clichy‘den gelen yolu Montmartre Tepesi‘nın arka tarafına bağlayan bir karayolu geçidi.

Mezarlığın asıl büyük bölümü, mezarlığa girince sol tarafa döndükten sonra başlıyor. Köprünün üst başında ise Eyfel Kulesi manzaralı güzel bir teras bar restoran olan Le Terrass” var; o da hayata dair bir güzellik olarak notlarınızda bulunsun.

Montmartre Mezarlığı - Cimetiere de Montmartre Pariste.Net

Paris’teki mezarlıklarda benim en çok hoşuma giden özelliklerden biri, mezarlara sadece hristiyanların gömülmemiş olması. Paris’in diğer mezarlıklarında olduğu gibi Montmartre Mezarlığı’nda insanlar arasında -en azından bu anlamda- din ayrımı ortadan kalkmış; hayat haklarını tüketmiş her dinden insanlar, şimdi sonsuzluk uykularını uyuyorlar yan yana.

Montmartre Mezarlığı’na girdiğinizde karşınıza burada yatan ünlü isimlerin bulunduğu bir pano çıkacak. Kimlerin adı yok ki o panoda: Elektrik akımı birimi olan, hepimizin bildiği “amper”in isim babası ünlü fizikçi André-Marie Ampère, Karaköy’de Bankalar Caddesi’ndeki meşhur Kamondo Merdivenleri’ni yaptıran Camondo Ailesi‘nin üyeleri, Foucault Sarkacı ile tanıdığımız ünlü fizikçi Léon Foucault,  Şu an dinlemekte olduğunuz parçanın ve tabii ayrıca o ünlü “Can Can”ın bestecisi Jacques Offenbach, Kırmızı ve Siyah’ın yazarı Stendhal, Kamelyalı Kadın’ın yazarı Alexandre Dumas ve elbette izlerini sürerek beni Montmartre Mezarlığı’na getiren, Mısır’da İtalyan bir ailenin kızı olarak dünyaya gelip Fransız vatandaşlığına geçtikten sonra şarkıları ile hayatımıza sinen muhteşem ses Dalida; hepsi burada yatıyor.

Montmartre Mezarlığı - Cimetiere de Montmartre Pariste.Net

Bir de Germinal’in ünlü yazarı Emile Zola 1902’de buraya gömülmüş ama altı yıl sonra cenazesi Panthéon‘a taşınmış. Bu arada yeri gelmişken, mezar ve mezarlık taşıma konusunda en ilginç yerin Paris Yeraltı Mezarlığı – Catacombes de Paris olduğunu da belirtmeliyim. Şimdi dilerseniz Montmartre Mezarlığı’nda yatan, benim için önemli olan isimlerden birkaçının mezarının yerlerini tarif etmeye çalışayım:

Dediğim gibi, benim yolumu buraya düşüren Dalida oldu. Ondan sonra öğrendim burada yatan diğer önemli isimleri; tabii hepsini tek tek ziyaret ettim. Dalida‘nın mezarına ulaşmak için mezarlığın hemen girişinde sağdaki merdivenlerden çıkmanız gerekiyor ya da kıvrılarak yukarı doğru çıkan yolu da kullanabilirsiniz. Bu yolun sonu sizi Dalida‘nın son uykusunu uyuduğu yere ulaştıracak… Gördüğünüz heykel sanatçının birebir ölçülerine uygun olarak yapılmış. Bu arada konu mankenim, sevgili psikolog dostum Esra Tanrıverdi‘ye de, Dalida‘nın mezarı başında çektiğim fotoğrafları kullanmama izin verdiği için teşekkür ederim 😉

Montmartre Mezarlığı - Cimetiere de Montmartre Pariste.Net Dalida - Esra Tanrıverdi

Dalida‘nın mezarını ziyaret ettikten sonra geri dönerek köprünün altından geçip mezarlığın asıl büyük bölümüne ulaşabilirsiniz. Burada aradığınız ünlüler kadar, ünlü olmadığı için ismini bilmediğiniz kişilere ait mezarlara da takılıp kalacağınızdan eminim. Dediğim gibi burası sanki bir açık hava müzesi. Alexandre Dumas‘nın mezarını bulmak için mezarlığın kuzey batı ucuna doğru gitmeniz gerekiyor. Orada bir merdiven var, o merdivenden aşağı inmeden sağa doğru, ortasında ağaçların bulunduğu daracık yoldan girerseniz hemen ileride Alexandre Dumas’nın görkemli anıt-mezarını göreceksiniz.

Tabii burada dikkat etmeniz gereken bir durum var; edebiyat tarihinde iki ünlü Alexandre Dumas var; bunlardan birincisi Üç Silahşörler, Monte Kristo Kontu ve Demir Maske’nin yazarı olan Alexandre Dumas ve ikincisi ise onun oğlu, yani Kamelyalı Kadın’ın yazarı olan Alexandre Dumas… Haliyle birincisi “baba” ikincisi de “oğul” olarak geçiyor ve Montmartre Mezarlığı’nda mezarı bulunan Alexandre Dumas “oğul” olanı… Merak edenler için söyleyeyim: Babasının mezarı Viller-Cotterêts diye bambaşka bir yerde bulunuyor. Eğer Alexandre Dumas ve Kamelyalı Kadın sizin için önemliyse ya da Giuseppe Verdi’nin bu romandan esinlenerek yaptığı meşhur opera eseri La Traviata‘yı seviyorsanız, o zaman bu romana (ve dolayısıyla operaya) ilham kaynağı olan Marie Duplessis‘in mezarının da Montmartre Mezarlığı’nda olması oldukça ilginç bir ayrıntı olacaktır sizin için.

Montmartre Mezarlığı - Cimetiere de Montmartre Pariste.Net Stendal

Benim görmek istediğim mezarlardan biri de asıl adı Henri Beyle olan Stendhal‘ınkiydi. Sizin için de Kırmızı ve Siyah romanı hayatınızda önemli bir yere sahipse belki bu turunuzda kendisini ziyaret edebilir, ona saygılarınızı sunabilirsiniz…

Paris’te mezarlıkların tuhaf bir büyüsü olduğu inkar edilemez. Evet ölümün soğuk yüzünü iliklerinize kadar hissediyorsunuz belki; kararmış mezar taşları da yalnızlığı çağrıştırıyor ama yine de bir sanat, bir estetik, bir değer verme, değer verilme duygusu ile karşılaşıyorsunuz. Mezarlar yüzünüze sanki “dokuz tahta altında hesap verilen bir yer” gibi değil de “insanların sonsuzluk uykularını uyudukları” mekanlarmış gibi görünüyor. İşin doğrusunu zaten hiçbirimiz “öteki tarafa” gitmeden göremeyiz ama Montmartre Mezarlığı’nın bu güzelliğini henüz “bu taraftayken” dünya gözüyle görebiliriz…

Montmartre Mezarlığı - Cimetiere de Montmartre Pariste.Net Alexandre Dumas

Daha dallarımız yeşil, o yüzden yaşıyor olmanın kıymetini bilmek lazım ve aldığımız her nefesin değerini. Yapraklarımız daha dökülmemişken üzülüp vakit kaybetmek için çok kısa hayat. Çözebildiğin sorunları çözmek için çaba sarfetmek, en azından denemek, çözemeyeceklerini de olduğu gibi kabul etmek lazım. Güzel yaşamak elinden geldiğince, bu güzel günleri heba etmemek; her doğan günün hakkını vermek lazım.

Ve böylece bitirdik Montmartre Mezarlığı gezimizi. Şimdi geldiğimiz kapıdan geri çıkıp Boulevard de Clichy’ye ulaşalım, oradan dilersek Pigalle‘in günah çağrısına uyalım dilersek de Place de Clichy‘ye dönüp hayatın canlılığını iliklerimize kadar yaşayalım. Belki buradan Montmartre Tepesi‘ne dönmek istersiniz, belki şehrin diğer iki önemli mezarlığı olan Père Lachaise Mezarlığı ve Montparnasse Mezarlığı‘nı görmek? Ah bu arada, siz siz olun Montparnasse ile Montmartre kelimelerini sakın birbirine karıştırmayın. Hayır ben eskiden çok karıştırırdım ve yanlış yöne doğru giderdim de o yüzden söylüyorum 😉

Bir de, Amélie filmini izlediyseniz, filmde Amélie’nin çalıştığı kafe, Café des Deux Moulins hemen yakınlarda, belki görmek hoşunuza gidebilir ya da Romantizm Müzesi – Musée de la Vie Romantique‘in o küçük ama güzel bahçesinde almak yorgunluk kahvenizi… Sonuçta hangi birini seçerseniz seçin güzel geçecektir gününüz. Çünkü Paris’tesiniz, çünkü Paris’te bir gönül şenliğidir hayat… Veda ederken de kulağımızda Dalida‘nın sesi olsun o zaman…

Ölümsüz aşklara…

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

 

 

 

Adres: Cimetière de Montmartre, 75018 Paris

Author

12 Comments

  1. a.cavit özcan Reply

    bir şair olarak bu yazılarınızı okuyup tebrik etmek istedim. Açıkçası hep ilgimi çekti, ünlü edebiyatçıların da mezarları olduğu için. Teşekkürlerimi sunuyorum efendim 🙂

  2. Anlatımınız çok sade ve akıcı. Haftaya Musée de la Vie Romantique'e gidecek olduğum için o başlık altındaki yazınızı okumuştum ve şimdi yazınızın etkisiyle Montmartre Mezarlığı'na da zaman ayırmaya karar verdim. Emeğinize sağlık.

    • Merhabalar, değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
      Montmartre Mezarlığı kolay gezilen, enteresan ve güzel bir yerdir. Kısa sürede gezip farklı bir dünyaya geçiş yapacağınıza inanıyorum.
      Mutlu günler…

  3. derken şimdi biten keman eşliğinde boşlukta sallanırken, Dalida'ya klikledim ve koptum! eline sağlık bu işte ustasın, astral seyahat tetikçisi Ahmet Bey! yazılarınız ve ruhunuza hayranım!

    • Çok teşekkürler…
      Şu an Père Lachaise Mezarlığı yazısını revize ediyordum tam, çok iyi denk geldi bu yorumu okuduğum an. Şimdi daha bir hevesle düzenleyeceğim o yazıyı da. Öğleye kadar hazır olur sanıyorum.
      Tekrar teşekkürler

  4. Çok güzel, etkileyici bir yazı olmuş.. Koyduğunuz müziklerinde etkisiyle adeta Montmartre Mezarlığının ruhunu yaşadım…Teşekkürler.

    • Çok teşekkür ederim, ilk fırsatta Père Lachaise ve Montmartre Mezarlığı yazılarımı da bu gözle revize etmem gerekiyor sanırım.

      Güzel günler dilerim.

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.