(Son Güncelleme: 02.03.2024) Paris şehir merkezinde AVM anlayışı çok yaygın olmadığından alışveriş yapmak için daha çok cadde üzerindeki butikler ya da çok katlı mağazalar tercih edildiği için Türkiye’deki gibi dev AVM’lere rastlamanız mümkün değil. Burada hayat daha çok caddelerde akıyor, yani yaşam dışarıda. Sokak sokak gezip, mağaza mağaza dolaşıp, eskiden İstanbul’da da olduğu gibi daha insani koşullarda alışveriş yapıyorsunuz.
Parisliler illa ki toplu tüketim yapmak istiyorlarsa şehirden uzaktaki Carrefour benzeri hypermarketlere ya da büyük AVM’lere gidebiliyorlar elbette ama Paris’in merkezinde hayat dokusunu hiç bozmadan, normal seyrinde, insani koşullarda ve hayatın tam içinde akıp gidiyor.
Yine de kent merkezinde kapalı mekanda toplu alışveriş yapmak için geliştirilmiş üç tür uygulama var: Ya Lafayette, Printemps gibi çok katlı mağazalara gidebilirsiniz ya pasajlardan alışveriş yapabilirsiniz ya Forum des Halles gibi dev bir komplekse yolunuz düşer ya da “marché (marşe/mağşe)” tabir edilen kapalı mekanlarda aradığınızı bulabilirsiniz.
Pasajların önemli bir kısmından ve çok katlı mağazalardan daha önceki yazılarımda olabildiğince bahsetmiştim. Bu kez Paris’in en güzel “marché”lerinden biri olan Marché Saint-Germain’den söz etmek istiyorum.
Paris’in 6. arrondissement’ında, Saint Germain Bulvarı‘nın bir alt paralelinde, Saint Germain des Près ile Odéon arasında Mabillion metro istasyonunun hemen arka tarafında bulunan bu pazar yeri hem butikleri hem de bir arka tarafta bulunan “kapalı pazar”ı ile -hazır o bölgede geziniyorsanız- gidip görülmesi gereken hoş bir yer. Paris’teki beş Apple mağazasından biri de burada bulunuyor.
Butiklerin olduğu bölüm bizim gibi AVM’lerin âlâsını görmüş milletler için pek de cazip değil belki ama bir arka tarafa geçip sebzenin meyvenin en albenilisini, şarküterinin, deniz ürünlerinin binbir çeşidini bulabileceğiniz bu “pazar yeri” gerçekten insana göz şenliği sunuyor. Hatta burada bulunan ayaküstü atıştırmalık yeme içme mekanlarında da öğle yemeğini geçiştirmek isterseniz keyifli vakit geçirip güzel lezzetler tadabilmeniz açısından akıllıca bir iş yapmış olursunuz.
Şehrin başka bir yerinde kalıyorsunuz, bu taraflarda işiniz olmayacaksa, kalkıp hususi Marché Saint-Germain’i görmeye gelin diyemem ama Saint Germain turu yapacağınız bir gün ya da Lüksemburg Bahçesi‘nde yapacağınız bir yürüyüş sonrası buraya da uğrarsanız hoşunuza gideceğini düşünüyorum. Hazır buraya uğramışken yakın civardaki Saint Sulpice Kilisesi‘ni de görmek hoş olabilir. Ayrıca Odéon Tiyatrosu da hemen yanı başında.
Marché Saint-Germain’e yürüyerek gelmek için Odéon‘dan St. Germain des Près‘ye yürürken sola, tam aksi yönden yürürken de sağa bakmanız yeterli. Başınızı çevirdiğiniz sokaklardan birinde karşınıza çıkacaktır 🙂
Metro ile nokta atışı yapmak isterseniz de M4 hattının “St. Germain des Près”, M10 hattının “Mabillon”, M4 ya da M10 hatlarının “Odéon” istasyonunda inip buraya ulaşmanız mümkün.
Elbette Paris’te bu tarz, irili ufaklı pek çok kapalı pazar yeri mevcut; sırası geldikçe onlardan da bahsetmeye çalışacağım.
Marché Saint-Germain’in internet sayfasına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Keyifli geziler, keyifli keşifler…
Web Sayfası: marchesaintgermain.fr
