(Son Güncelleme: 03.03.2024) Bu yazıda Paris’e birkaç kez gelmiş olup artık değişik bir şeyler yapmak isteyenler için yeni bir yer tanıtmak istiyorum. Özellikle fotoğraf konusu ilginizi çekiyorsa, hoş bir galeride, değişik fotoğraf sergilerine denk gelebileceğiniz Maison de la Photographie Robert Doisneau, yani Robert Doisneau Fotoğraf Evi’nin ilginizi çekebileceğini düşünüyorum.
Ben de Robert Doisneau adını duyunca, ilk önce buranın ünlü fotoğrafçının fotoğraflarının sergilendiği bir yer sanmıştım ama öyle değilmiş… Anladığım kadarıyla Doisneau’nun mirasçıları buna izin vermemiş; izin vermemiş demeyelim de farklı bir yöntem izlemeyi tercih etmişler: Ünlü fotoğrafçının yıllarca atölye olarak kullandığı evinde saklıyorlarmış bütün negatifleri ama orası ziyarete açık değil. Benim bu yazıda söz etmek istediğim ev ise Robert Doisneau’nun adını yaşatmak adına 1996’da açılmış; üstelik Robert Doisneau adının seçilmiş olmasının bir anlamı var:
Robert Doisneau 14 Nisan 1912’de Gentilly’de, bu galerinin iki adım ötesinde, 39 Avenue Raspail 94250 Gentilly adresinde doğmuş. Gentilly (jantiy) tıpkı Courbevoie, Maisons-Laffitte, Enghien Les Bains gibi bir “il” olarak geçiyor haritada ama bir İstanbullu ölçeğinde düşünen biri olarak benim için bunların hepsi birer mahalle, hadi mahalle demeyelim de ilçe…
Gentilly Paris’in tam güneyinde, Paris’i çepeçevre saran périphérique‘in hemen sınırında bulunan bir “ville” yani il ama bir İstanbullu için burası da tıpkı Courbevoie gibi Paris’in bir ilçesi gibi algılanabilir. Yani benim için orası da Paris hatta artık Grand Paris sınırları içinde yer alıyor. Burası öyle çok nitelikli bir yer değil ama sonuçta kendi halinde, mütevazı, derli toplu bir mahalle.
Gentilly’e, dolayısıyla Robert Doisneau Fotoğraf Evi’ne ulaşmak için RER-B‘nin güneye giden trenlerine binip Gentilly’de iniyorsunuz ve gardan çıkıp sağa dönüp dümdüz yürüyorsunuz. Yol bir ara sağa kıvrılır gibi oluyor ama siz düz yürüyüp yokuş aşağı iniyorsunuz; sonra da yaya geçidinden karşıya geçip merdivenlerden aşağı iniyorsunuz. Galerinin girişi düz duvar olarak gördüğünüz evin arka tarafında; sağdan dolaşınca ulaşıyorsunuz.
Yürümek istemezseniz RER-B‘den çıkınca hemen oradaki duraktan geçen 57 numaralı belediye otobüsüne biniyorsunuz ve Reine durağında indikten sonra sola dönüp sağdaki yaya yolundan içeri giriyorsunuz, biraz ileride sağda karşınıza çıkıyor. M4 metrosunun Port d’Orléans istasyonunda indikten sonra 125’e binip Mairie durağında inererek de ulaşmak mümkün.
Burası 2. zone’da yer aldığı için, hangi toplu taşıma aracıyla gelirseniz gelin normal bilet kullanıyorsunuz; toplu taşıma kartınız ya da günlük biletiniz varsa zaten hiç bunları düşünmek zorunda kalmıyorsunuz. Bkz: Biletler ve Ulaşım Kartları.
Maison de la Robert Doisneau iki katlı küçük bir ev. Paris’in 18. yüzyıl mimarisine ait eski taş evlerinden. Girişte danışmada oturan görevli sizi selamlıyor ve ardından “Entré Libre” yani “Giriş Ücretsiz” diyor. Evet burayı Maison de la Robert Doisneau ücretsiz gezilebiliyor. Öyle de olsun zaten; çünkü çok küçük bir yer. Yani buradaki sergi sizin için çok çok önem taşımıyorsa özel olarak kalkıp buraya gelmenize gerek yok ama Paris’te değişik bir şeyler yapmak istiyorsanız, Port d’Orléans tarafında konaklıyorsanız, Cité Universitaire ya da Parc Montsouris taraflarına yolunuz düşmüşse burayı gezmeyi size o zaman öneriyorum.
Ben burayı gezdiğim gün Henri Salesse’in “Nouveau Monde” yani “Yeni Dünya” fotoğraf sergisi vardı. Henri Salesse yıllarca devlet adına fotoğrafçılık yapmış bir fotoğrafçıymış. Özellikle ikinci dünya savaşı sonrası çektiği belgesel niteliğinde fotoğraflar ilgi çekici. Fotoğraflara bakarken 60 yıl önce Fransa’nın büyük bölümünün nasıl sefalet içinde yaşadığını fark ediyorsunuz. O zaman kendi ülkeniz için de umutlanıp “hep bir umut var” diye aklınızdan geçiriyorsunuz.
Kapıdan girer girmez hem sağdaki hem soldaki salonda fotoğrafları incelemeye başlayabilirsiniz. Küçük bir yer zaten. Sonra üst kata çıkıyorsunuz. Herkesin pek farkında olmadığı bir yer olduğu için genellikle sakin oluyor. Siz de çok az kişinin bildiği bir yeri geziyor olmanın tadını çıkarıyorsunuz. Örneğin biz gezerken sadece üç-dört kişi daha vardı…
İkinci katı da fotoğrafların ne kadar ilginizi çekeceğine bağlı olarak, 5-10 dakikada geziyorsunuz; Bir üst katta, yani çatı katında tuvaletler ve yönetim bürosu bulunuyor. Anlayacağınız, sergi alanı bu kadar, dolayısıyla burada maksimum 15-20 dakika vakit geçirebilirsiniz diye düşünüyorum. Tekrar aşağı inip broşürlere, satılan kitaplara bakıyorsunuz ve sonra da gezinizi tamamlamış oluyorsunuz.
Burada Fransa’nın yirminci yüzyıldaki en önemli fotoğrafçılarından biri olan Robert Doisneau’nun eserlerini görememek üzücü. Öğrendiğime göre sadece onun eserlerinin sergilendiği herhangi bir yer yok ama fotoğrafları farklı konu başlıklarıyla dünyanın dört bir yanını dolaşıyor. Ben de bir süre önce Meudon’daki Rodin Müzesi‘nde böyle bir dönemsel sergiye denk gelmiştim; şanslıymışım demek ki… Doisneau’nun fotoğraflarına zaten Paris’te pek çok kitapçıda, üstelik kalın kitaplar halinde ulaşabiliyorsunuz; onları görürseniz açıp sayfalarına bir bakın isterseniz…
Aslına bakarsanız, fotoğraf ilgi alanınızsa, Paris’te görmeniz gereken en önemli yer hiç kuşkusuz Marais Bölgesi‘ndeki La Maison Européenne de la Photographie‘dir ama orayı yazmaya bir türlü sıra gelmedi. Ben yazana kadar imkanı olanlar mutlaka orayı da gezsinler. Hatta önce orayı gezin, sonra burayı 😉
Gentilly’deki bu kısa gezinizden sonra tekrar belediye binasının oraya gidip ters yönden 125’e binip başladığınız yere dönebilir ya da çok daha güzel bir şey yapmak istiyorsanız yürüyerek aynı güzergahtan yukarı çıkıp RER istasyonuna gelmeden Place Mazagran’dan sağa dönüp aşağıya yürüyerek, periferik altından karşı tarafa geçip, tramvay yoluna ulaşınca sola dönerek biraz daha yürürseniz sol tarafta Cité Universitaire, sağ tarafınızda Parc Montsouris sizi bekliyor ki ikisi de birbirinden güzel. Bir de yine bu bölgede Paris’teki en güzel mahallelerden biri olan Rue des Orchidées bulunuyor.
Keyifli geziler, keyifli keşifler…
Web Adresi: maisondoisneau.grandorlyseinebievre.fr
