(Son Güncelleme: 01.03.2024) Paris gezinizde hayatınızı kolaylaştıracak birkaç Fransızca kelime öğrenmeye ne dersiniz? Bir ülkeyi gezmeye giderken o ülkenin dilinde birkaç temel kelime ve cümle kalıbı öğrenerek kafelerde, restoranlarda ya da küçük alışverişlerde öğrendiğim bu kelimeleri kullanmak en sevdiğim “şirinlik”lerden biridir.

Tabii oturup da dil dersi vermek değil niyetim, o konuda internette epey bilgi bulabilirsiniz; benim niyetim Paris’in tadını daha güzel çıkarabilmeniz için birkaç ipucu olacak sadece. Okuyunca göreceksiniz ki burada yazılanlar, sadece “şirinlik” olsun diye değil, gününüzün daha iyi geçmesi konusunda da size epey yardımcı olacak şeyler olacak.

Önce selamlaşmanın anahtar kelimesiyle başlayalım: Bonjour

Bonjur ya da diliniz dönüyorsa bonjuğ diyerek telaffuz edilen, merhaba, günaydın ya da iyi günler anlamlarına gelen bu kelimenin bir Fransız için ne kadar önemli olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Basit bir bonjour hayatı bu kadar mı kolaylaştırır… Paris’e ilk yerleştiğim zamanlarda tek kelime Fransızca bilmiyorken, ben de herkes gibi Fransızlar hakkında “İngilizce bilmiyorlar, bilseler bile konuşmuyorlar” efsanesine inanırdım; oysa çok geçmeden anladım ki gerçek böyle değil.

Evet Fransızların muhteşem bir İngilizceleri olduğu söylenemez ama yine de Türkiye’de yapılacak bir tatildeki İngilizce ihtiyacını karşılamadan daha iyi oldukları kesin. Neyse zaten konumuz bu değil. Eğer siz birine gidip de, benim ilk zamanlarda yaptığım gibi İngilizce olarak en kibar halinizle “Excuse me, Where is the …..?” diye soru sormaya kalkarsanız, son derece suratsız bir Parisli ile karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek ama bunun nedeni karşınızdaki Fransızın kabalığı değil, onun gözünde sizin “kabalığınız” oluyor ne yazık ki…

Çünkü bir Fransız için istediğiniz kadar kibar cümleler kurun, ilk sözünüze “Bonjour” demeden başlarsanız çok büyük bir kabalık etmiş olursunuz. Bizdeki “İnsan bi günaydın der” lafını hatırlarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Hal böyle olunca da karşı taraf “haddinizi bildirmek” için size kaba davranabiliyor. Siz de -tüm kibar yaklaşımınıza karşın- nedenini bilmediğiniz şekilde böyle bir tavırla karşılaşınca Fransızların soğuk ve kaba olduğu çıkarımında bulunuyorsunuz doğal olarak. İster doğru bulun ister yanlış, kültürler arası farklılıklardan biri olan bu konuya hassasiyet göstermeniz gerekiyor deplasmanda olunca 🙂 Zaten o yüzden Pariste.Net TV‘deki tüm videolarıma “bonjour” diyerek başlamaya çalışıyorum ki sizin de kulağınız alışsın 🙂 Paris’te Bir Hafta kitabımda da bu konunun altını birkaç kez çizdim ki bonjour’un ne kadar önemli olduğu bilgisi iyice pekişsin…

Hayatınızı Kolaylaştıracak Birkaç Fransızca Kelime Pariste.Net

Bonjour genelde tüm gün kullanılabiliyor. Bir de akşamları söylenen Bonsoir (bonsuvar ya da bonsuvağ) var. Gerçi teorik olarak bonjour tüm gün boyunca söylense de akşamları Bonsoir demekte tabii ki fayda var. Bazen akşamları bile sizi bonjour’la karşılayan insanlar oluyor ama işin o kısmını ben de çözemedim 🙂 Bir restorana girerken, bir asansöre binerken, birine bir şey sormadan önce mutlaka bonjour demenizi öneririm. Siz demeseniz bile karşı taraf size bonjour diyerek cevabına başlıyor önce. Otobüse binerken bile bir bonjourlaşma seansı oluyor yani; o derece. Ve ben buna o kadar alıştım ki artık çok ama çok hoşuma gidiyor. Bana çocukken bindiğim Kadıköy-Koşuyolu otobüsünün şöförü ve otobüsteki yolcularla selamlaştığımız o güzel (ve kibar) günleri hatırlatıyor her gün yaşadığım bu deneyim…

Diliniz bu kelimelere dönmüyorsa da, saatine göre en azından İngilizce olarak Good Morning, Good Afternoon, Good Evening diye bir giriş yaparak şansınızı denemekte fayda var bence.

Tabii “Bonjour”larınızın sonuna erkekler için Monsieur (mösyö) yani “beyefendi”, kadınlar için de Madame (madâm) yani “hanımefendi” eklerseniz daha şık olur. Bay & Bayan hitap şekilleri olan Monsieur ve Madame’ın bir de kızlar için olan Mademoiselle (madmuazel) versiyonu da var ama o artık kullanılmıyor pek; hatta yasalardaki hitap şekillerinden bile çıkarılmış yakın zaman önce. Yine de bu konu biraz muallâk. Fransızca seksist bir dil olduğundan, kadınların evli olup olmama durumuyla fazla ilgileniliyor. Türkçenin gözünü seveyim; bizde bu durum Beyefendi ve Hanımefendi ile çözülmüş. Küçük hanım sözcüğünün ise evlilikle değil yaşla bir ilgisi var malumunuz.

Fransızcadaki bir diğer önemli cümle kalıbı ise “lütfen” anlamındaki S’il vous plaît:

Silvuple olarak okunan s’il vous plaît’yi hayatımda ilk kez çocukken izlediğim “Kartallar Yüksek Uçar” dizisindeki Hanım Ağa’nın kızı rolündeki Özlem Onursal’dan, daha doğrusu onu seslendiren Ayşegül Atik’ten duymuştum 🙂 Hâlâ kulağımda onun sesi yankılanır…

Lütfen demek tüm milletlerde olduğu gibi Fransızlar için de çok önemli. O yüzden güzel bir Bonjour’la başlayacağınız konuşmanıza İngilizce ile devam edecek olsanız bile s’il vous plaît  ile sürdürürseniz çok hoş olur. Siparişinizi alan garsonun (çok aksi biri değilse) yüzünde bir gülümseme oluşur ve biliyorsunuz ki gülümsemek bulaşıcıdır

Tabii bu arada küçük bir anektod, ben s’il vous plaît’yi lütfen demek diye düşündüğümden buradaki Fransız arkadaşlarıma da hep s’il vous plaît deme eğilimindeyim ve böyle demek ne yazık ki doğru değil. Çünkü samimi olduğunuz insanlardan bir şey rica ederken, yani “sen” diye hitap edebileceğiniz kişilere -gramer yapısı gereği- s’il te plaît (siltöple) demeniz gerekiyor ki buna hâlâ alışamadım 🙂

Hayatınızı Kolaylaştıracak Birkaç Fransızca Kelime Pariste.Net

Ve bir diğer anahtar kelime, elbette ki Merci:

Teşekkür ederim anlamındaki merci, günlük yaşamıma en kolay adapte edebildiğim sözcüklerden. Çünkü hayatımda ilk kez ilkokul öğretmenim Gülay Hanım’dan duyduğum “mersi” sözcüğünün bende büyülü bir etkisi vardır. Bazı insanlar için “mersi” çok yapay bir sözcüktür ama benim çocukluğumdan bir kibarlık ifadesi olduğu için bana son derece doğal gelir ve çoğu zaman öğretmenimi hatırlatır… Tabii tek fark, bu kelimenin Fransızcada aslında “mersi” değil de “meğsi” diye okunuyor olması… Malum, Fransızcadaki “R” harfi bizdeki “Ğ”nin epey deforme edilmiş hali şeklinde telaffuz ediliyor. Bana göre bir böğürme etkisi veren sevimsiz bir harf bu. Fransızcadaki R harfinin okunuşu, genzinizde tükürük biriktirerek “Ğ” demeye çalışmak gibi gereksiz bir şey 🙂 Gerçi tam aynı değil ama ben en çok, bizdeki “Ğ” ile ilişkilendirebiliyorum. O yüzden siz de Fransızcadaki “R”leri söylerken, dilerseniz doğrudan “R” deyin, dilerseniz de deforme olmuş “Ğ” olarak okumayı deneyin. Zaten o yüzden pek çok yazımda Fransızca kelimelerin Türkçe okunuşları hakkında fikir vermeye çalışırken bir R’li bir de Ğ’li versiyonunu yazarım: Bonjur ya da Bonjuğ gibi…

Siz merci dediğiniz zaman karşılığında je vous en pris (jö vuzan pris ya da jö vuzan pği) dendiğini, tanıdık biriyse de je t’en pris (jö tan pri ya da jö tan pği) diye karşılık verildiğini duyacaksınız ki bu bizdeki “rica ederim” demek oluyor. Bir de de rien (dö riyan ya da dö ğiyan) diye karşılık verenler var ki o da “bir şey değil” anlamında ama ben onu kullanmayı tercih etmiyorum. Türkçede de “bir şey değil” değil “rica ederim” derim zaten.

Sonuçta biz de kibar insanlar olduğumuz gibi Paris’teki gezimizde merci’yi dilimizden düşürmüyoruz. Görün bakın, yazının burasına kadar olan kısımdaki sözcüklerle bile Paris sokaklarında dolaşırken İngilizcenizin arasına bu kelimeleri kattığınızda hayatınız ne kadar kolaylaşacak…

Hayatınızı Kolaylaştıracak Birkaç Fransızca Kelime Pariste.Net

Paris’te kullanabileceğimiz, bizim en şanslı olduğumuz sözcüklerden biri de Pardon:

Pardon ya da pağdon diye telaffuz edebileceğiniz bu kelime, bizdeki “pardon”la aynı diyebiliriz. Tabii bir de Excusez-moi (eksküze mua) var ama o daha çok dikkat geçmek anlamındaki pardon gibi düşünebiliriz yani “afedersiniz” gibi… Neyse bu konu biraz uzun, siz kısaca “pardon”la işinizi halledebilirsiniz. Özellikle metrodan inmeye çalışırken, kapıya doğru insanları yara yara ilerlemeniz gerektiğinde “pardon pardon” diye kendinize yol açabilirsiniz 🙂 Zaten istasyonlara gelindiğinde vagonun içinde “eksküze mua, pağdon, pağdon” sözleri havalarda uçuşuyor olacak. Tabii bu hangi hatta olduğunuza göre değişir, Paris’in her köşesi idealize ettiğimiz Paris değil, malum…

Bir de bilinmesi gereken iki önemli kelime, evet anlamındaki Oui (vi) ve hayır anlamındaki Non (no) var tabii. Gerçi oturup uzun uzun sohbetler yapmanız gereksiz ama örneğin bir restoranda garson size bir şey isteyip istemediğinizi ya da servisten memnun olup olmadığınızı sorduğunuzda oui merci, non merci diyebilirsiniz. Aslında non’un okunuşu bizim bildiğimiz anlamda no değil, daha genizden okunan bir no sesi ile söyleniyor, oui desen vi değil de uvi gibi bir şey ama boşverin, bu kadarını bilseniz şu an için yeterli, daha fazlası ileri Fransızcaya giriyor; şurada üç-beş günlüğüne Paris’tesiniz, biraz şirinlik yapmak için Fransızca konuşmaya çalışıyorsunuz, kendinizi o kadar kasmaya gerek yok…

Birinden ya da bir yerden ayrılırken de sık sık kullanılan iki kelime: Au revoir ve Bon Journée.

Hayatınızı Kolaylaştıracak Birkaç Fransızca Kelime Ahmet Öre Pariste.Net

Au revoir (orövoar ya da oğövuağ) aslında “görüşmek üzere” anlamında bir kelime ama asansörde hiç tanımadığımız insanlara bile neden söylediğimizi ben de bilmiyorum 🙂 Sanırım kalıp olarak dile yerleşmiş…

Bonne Journée de “iyi günler” anlamında ayrılırken kullanılan bir sözcük. Aslında bonjurne olarak okunması gerek ama herkes boncorne daha doğrusu boncoğne diyor nedense. Hele gençler, doğrudan selamlamadaki gibi, ayrılırken de bonjour diyerek ayrılıyor hiç tanımadıkları insanlardan. Zaten samimi arkadaşlardan ayrılırken söylenenler başlıbaşına bir yazı konusu, şimdi uzatmayalım konuyu o kadar 🙂 Bon Journée’nin bir de akşamları söylenen Bonne Soirée (bonsuvare ya da bonsuvağe) versiyonu olduğunu da bilelim yeter.

Evet sanırım bu birkaç kelime ile Paris gezinizin çok daha kolay, çok daha keyfili hale gelmesi olası. Şimdi oturup sayıları, haftanın günlerini, bazı temel nesneleri anlatma işine kalkışırsam, dilbilgisi dersine döner bu yazı ki haddimi o kadar aşmayayım. Dediğim gibi o konuda internette bolca web sayfası bulmanız mümkündür, ben sadece Paris gezinizi kolaylaştıracak, daha doğrusu güzelleştirecek kelimeleri ve cümle kalıplarını aktarmaya çalıştım sizlere. Yoksa hiç Fransızca bilmeyen birinin “En yakın metro istasyonu nerede?” diye Fransızca sorması, haliyle karşıdakinin de Fransızca olarak tarif vermesini gerektireceğinden işi o kadar uzatmaya gerek yok sanırım. Bizimki “maksat şirinlik olsun”…

Kısacası, Paris gezinizde “bonjour”u, “s’il vous plaît”yi ve “merci”yi dilinizden hiç düşürmezseniz, o zaman evinize çok daha güzel tatil anıları ile döneceğinize inanıyorum.

Keyifli geziler, keyifli keşifler…

 

 

Author

36 Comments

  1. Paylaşıminizı çok sevdim, güzelce özetlemişsiniz . Merci😄

    • Ahmet Ore Reply

      Güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim.

  2. Bonjour,
    Bu gun Paris’te son gunumuz. Yazilariniz sayesinda oldukça keyifli dört gün geçirdik. Vermiş ollduğunuz tüm bilgiler için merci monsieur….

    • Ahmet Ore Reply

      Merhaba Nisa Hanım,
      Paris’te güzel bir tatil geçirmiş olmanıza çok sevindim, bunda benim de payım varsa ne mutlu bana.
      Nice güzel gezilerinizin olması ve yolunuzun en kısa sürede yeniden Paris’e düşmesi dileğiyle.
      Mutlu günler.

  3. Esin Gunebakan Reply

    Tum yazilarinizi zevkle okuyorum Ahmet bey, hepsi birbirinden guzel hepsi son derece bilgilendirici . Bu emeginiz icin cok tesekkurler.

  4. Günlerdir yazılarınızı okuyarak Kasım'daki Paris seyahatimize hazırlandım. Özeniniz, emeğiniz, ilginiz ve içtenliğiniz için çok çok teşekkürler.

    • Yorumunuz beni çok mutlu etti, ilginiz ve güzel düşünceleriniz için asıl ben teşekkür ederim…

  5. Dikkatle not ettim, bonjour'un bu kadar önem taşıdığını bilmiyordum. Teşekkür ederim

    • Çok teşekkür ederim. Aradığınız pek çok bilgiyi bulmanız, eklemek ve düzeltmek istediklerinizi yorum olarak ya da e-mail ile paylaşmanız dileğiyle.
      Mutlu günler.

  6. Yazıların her biri çok guzel,bilgi verici ve keyifli. Fakat bunu okurken dünya insanı olmanın olmazsa olmazlarını tebessum ederek okudum. Yolunuz açık olsun.

  7. Merhaba Özge Hanım,
    Öncelikle mutluluklar… Müstakbel eşinizle güzel bir hayat geçirmenizi dilerim.
    Hiç endişeniz olmasın, bu blog sayesinde zaten ulaşımdan yeme-içmeye, konaklamadan gezilecek yerler tüm bilgiler ayrıntılarıyla mevcut; şehri avucunuzun içi gibi bilecek, istediğiniz yere kolayca gidip istediğinizi yapabileceksiniz.
    Dil konusunda da endişeniz olmasın. Yukarıdaki yazıda geçen, önemsizmiş gibi görünen ama Paris gezinizi derinden etkileyecek olan bu basit kelimeleri kullanırsanız hayatınız müthiş kolaylaşacaktır.
    Onun dışında Paris zaten turistler için tüm yönlendirmelerin en güzel şekilde yapıldığı, bir turist olarak çok kolay gezilebilen bir şehir. Eh bir-iki kere de kaybolun ki anlatacak eğlenceli hikayeleriniz olsun… İşin şakası bir yana merak etmeyin, dersinizi iyi çalışırsanız Paris geziniz sorunsuz geçecek, buradan unutulmaz anılarla dönebileceksiniz.
    Tekrar mutluluklar…

  8. Kelimeleri telaffuz etmeye çalışırken çok eğlendim 🙂
    Çok keyifli bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık.

  9. merhaba:)
    sizi tesadüf üzeri buldum ve saatlerdir yazılarınızı okuyorum.Çok beğendim.
    Bende fransızca mütercim-tercümanlık 1.sınıf öğrencisiyim
    Yazma konusunda sıkıntım yok fakat konuşma olarak çok zorlanıyorum.Kesınlıkle yurtdısına cıkmam lazım.Önerebileceğiniz şeyler var mı?

    • Merhaba
      Mütercim tercümanlık okuyan birine ne önerebilirim cidden bilemedim… Siz beni üçe beşe katlarsınız 😉 Bildiklerimi, önerilerimi Paris'te Fransızca Öğrenmek yazımda paylaşmaya çalışmıştım.
      Sevgiler…

  10. Merhaba yeni bir dil öğrenmek istiyorum akıcı olmasa da ingilizce ve arapça biliyorum Fransızca'dan başka önerdiğiniz bir dil var mı? Teşekkürler

    • Merhaba,
      Ben sadece İngilizce ve Fransızca biliyorum, ilk fırsatta İspanyolca öğrenmeyi çok istiyorum.
      Teşekkürler

  11. yazılarınızın herbiri birbirinden güzel 🙂 dört gözle bekliyorum devamını 🙂 merci beaucoup..

  12. Çok güzel bilgi içeren bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık. Ben R yerine Ğ kullanmayı gerçekten seviyorum. Fransızca bence kulağa çok hoş gelen bir dil.Yanlız "Au revoir" kalıbını okumak ne kadar zormuş. Okurken epey cebelleştim. Ayrıca yazıyı okurken yine güldürdünüz. 😀 .. Merci.

    • ilkokuldayken r'leri söyleyemeyen bir arkadaşım vardı, ben çok severdim öyle konuşmasını ama herkes bunun bir defo olduğu düşünürdü. oysa çocukcağız fransa'ya yerleşseymiş ne güzel "r" yerine "ğğğğ" diye diye rahat edermiş 🙂

      çok çok teşekkürler

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.