(Son Güncelleme: 04.03.2024) Eyfel Kulesi’ne ya da başka bir yüksek yapıya çıkarsanız, hele ki Montmartre Tepesi‘nden Paris’e şöyle bir bakarsanız, Paris’in o kadar da yeşil bir şehir olmadığını hayretle görürsünüz. Elbette ki Paris’te belli başlı ve birbirinden güzel pek çok park ve yeşil alan mevcuttur ama nihayetinde burası da bir dünya metropolü olarak oldukça geniş bir alana yayılmış binalar silsilesinden oluşmakta. Peki bunca yapının, bunca insanın arasında Paris’i bize yeşil bir kentmiş gibi gösteren büyü nerede gizli?

Öncelikle geniş bulvarların iki tarafında boylu boyunca sıralanmış, çoğunluğu at kestanesi olan ağaçlar, yolda yürüyüp sokak sokak gezinirken Paris’in yemyeşil bir yer olduğu izlenimini veriyor. Ve tabii bir diğer önemli unsur da şehrin değişik bölümlerine dağılmış irili ufaklı birbirinden güzel parklarla şehrin nefes almasını sağlayacak yeşil alanlara bolca yer verilmiş olması.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Jardin des Tuileries ve Jardin du Luxembourg gibi hatırı sayılır büyüklükteki iki park Paris’in merkezinde insanların kendilerini dinleyebilecekleri yeşil alanlar olarak tasarlanmışken, Buttes ChaumontParc MontsourisParc Monceau gibi diğer parklar da şehrin dokusundaki yeşilliğin önemli bir bölümünde ön plana çıkıyor. Çok daha küçük ölçekli yüzlerce park da insanların yaşadıkları bölgelerde çok daha kolay ulaşabileceği minik cennetler olarak yaşamı kolaylaştırmaya ve güzelleştirmeye adanmış.

Bunlar yetmezmiş gibi périphérique‘in sağında ve solunda bulunan iki dev yeşil alan Bois de Boulogne ve Bois de Vincennes, fazla uzaklara gitmeden metroyla ulaşılabilecek ormanlık alanlar sunuyor Parislilere.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Paris’in yakın dönemde gelişen bölgelerinde de yeşil alan ihtiyacı asla göz ardı edilmemiş. 12. arrondissement‘da bulunan Bercy bölgesinin zamanla gelişmesi ve cazibe merkezi olmaya başlamasıyla birlikte burada 14 hektarlık büyük bir yeşil alan ayrılmış ve insanların keyifle vakit geçirebilecekleri dev parklardan biri de buraya kurulmuş.

Parc de Bercy (park dö bersi ya da pağk dö beğsi1993‘te oluşturulmuş yenice bir park aslında. Özellikle şehrin önemli konser, spor ve gösteri merkezlerinden biri olan Bercy Arena’nın burada açılması, Finans ve Ekonomi Bakanlığı‘nın meşhur binasının buraya inşa edilmesi ve eski şarap antreposu olan ve günümüzde avm ve yaşam alanı olarak hizmet veren Bercy Village projesinin hayata geçirilmesiyle bu park daha bir önem kazanmış.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Paris’in daha eski tarihlere dayanan parklarına göre o kadar havalı görünmese de Parc de Bercy de son derece keyifli bir gezi parkuru sunuyor ziyaretçilerine. Göletleri, ağaçları, çimenleri, aktivite alanları ve yürüyüş yollarıyla yaz-kış huzur içinde gezebileceğiniz son derece keyifli bir park burası da.

Bir ucunda Bercy Village, bir ucunda Bercy Arena ve bir köşesinde de La Cimématèque Française‘in olması burayı günümüzün cazibe merkezlerinden biri yapıyor haliyle. Ayrıca Seine Nehri boyunca duvar şeklinde inşa edilmiş yürüyüş parkuru sayesinde duvarın hemen arkasından geçen otoyolun yarattığı ses kirliliğinin önüne geçilmeye çalışılmış. Tam bu tarafta bulunan Passerelle Simone de Beauvoir ile nehrin öte yakasına Bibliothèque Nationale de France tarafına geçmeniz de mümkün.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Yine de itiraf etmem gerekir ki buranın müdavimleri Paris’in daha batısındaki yerlere göre bir çıt daha aşağıda bir görüntüye sahipler sanki. Sanıyorum bu durum bölgenin Paris’in yeni  yüzünün yansımasının bir sonucu.

Ama burada dolaşmanın önemli bir artısı ortamın pek de turistik olmaması… Yani çevrenizde göreceğiniz insanların çoğu günümüzün Paris’ini yaşayan kişiler. Artık kimlerin arasında olmak istediğiniz konusunda tercih sizin tabii ki.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Parc de Bercy’ye ulaşmanın pek çok yolu var. Ben en çok M14 metrosuyla gelip Cour Saint Emilion’da inmeyi ve parka Bercy Village tarafından girmeyi seviyorum. Hemen girişteki gölet ve göletin ortasındaki ev güzel havalarda çok hoş bir görüntü veriyor. Bu evin arkasından dolaşıp yolunuza devam ettiğinizde de bir süre sonra karşınıza çıkacak köprülerden birinden yolun diğer tarafına geçiyorsunuz. Bercy Otogarı‘ndan şehirler arası yolculuklar yapmak istiyorsanız M6 ya da M14  metro hatlarının Bercy istasyonunda inip kuzey batı tarafından parka giriş yapmalısınız.

Üzerinden geçtiğiniz yol, Seine Nehri‘ne doğru Pont de Tolbiac üzerinden karşı kıyıya ulaşıyor ve bu bölge La Défense‘tan sonra Paris’in yeni kurulan en çağdaş bölgelerinden biri. Gezinizin sonunda belki o tarafı da görmek isteyebilirsiniz ama biz şimdilik yolumuza dümdüz devam edelim.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Parkın asıl büyük kısmı buradan sonra başlıyor. Yine ileriye doğru birkaç yoldan birini seçmeniz gerekiyor. Her köşede ayrı bir hoşluk yaratılmış, artık şansınıza nereye çıkarsa. Bence ortadan yürümek en iyisi, sağda solda dikkatinizi bir şey çıkarsa da o tarafa doğru dönersiniz.

Parkın bu tarafında, orta kısımda yani, çok hoş bir yapı daha var. Burası günümüzde günümüzde kütüphane olarak kullanılıyor. Aynı zamanda -anladığım kadarıyla- parktaki çiçek ve bitkilerin üretildiği yer de burası, en azından malzemelerin saklandığı yer.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Öyle ki sağda solda sürekli ekim-dikim ve bakım yapan bahçevanları görebiliyorsunuz. Zira buradaki bitkilerin çoğu başka yerde üretilip getirilmiyor, bizzat bu parkın içinde yetiştiriliyor…  Zaten içeride ayrıca bir sera da var, burada da değişik değişik bitkiler yer alıyor.

Parkın çocuklar için, hatta içindeki çocuğu hep yaşatanlar için ilginç köşelerinden biri de hemen bu kısımda yer alan labirent. Büyük çalıların budanması sonucu oluşturulmuş bu labirentlerin çok daha büyüklerini Loire Vadisi Şatoları‘nda görmüştüm.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Buradaki o kadar büyük değil ama yine de insanı mutlu ediyor. Hele ki içinde koşturan ve hatta saklambaç oynayan çocukları izlemek… Evet, Paris’te çocuklar Paris’in her köşesinde bulunan irili ufaklı parklarda oynuyor; koşuyor, terliyor, düşüyor, sonra kalkıp oyunu sürdürüyorlar. Benim çocukluğum böyleydi; Paris’te de hayat benim çocukluğumdaki gibi tüm doğallığıyla devam ediyor.

Parc de Bercy’nin ilginç bir köşesi de üzüm bağı. Evet, bu parkta -küçük de olsa- bir üzüm bağı bulunuyor. Daha önce ilk kez Montmartre Tepesi‘nin arka tarafındaki üzüm bağı Le Clos-Montmartre‘ı görmüştüm, ardından Parc de Belleville‘dekini; bu da üçüncü oldu. Paris’in ortasında şaraplık üzüm yetiştirilen böylesi bağlara rastlamak çok hoş bir duygu… Ortada bir de baca var; herhalde eskiden burada bir atölye, bir üretim tesisi bulunuyordu.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Burayı da geçtikten sonra park alanı boyut olarak aynı kalsa da kullanım alanı anlamında daha da genişliyor. Parkın bu kısmı piknik alanı, gençlerin spor yaptığı yer. Hemen bu noktada sağ tarafınızda La Cimématèque Française bulunuyor.

Sol tarafınızdaki merdivenlerden çıktığınızda ise sağ ve solunuzda ilginç heykellerin bulunduğu bir yeşil alana geleceksiniz. Buradan sola yürürseniz taa en baştaki parka girdiğiniz yere kadar yürüyebilirsiniz. Bu anlamda bu yürüyüş yolu Tuileries Bahçesi‘ndekini hatırlatıyor.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Hiç yürümeden karşıya geçerseniz de ilginç yaya köprüsü Passerelle Simone de Beauvoir ile onun karşısında Fransa Ulusal Kütüphanesi – Bibliothèque Nationale de France – François Mitterrand‘ı göreceksiniz. Ayrıca çok farklı bir sanat üretim merkezi olan Les Frigos‘nun da yanıbaşınızda olduğunu söylemeliyim.

Karşı tarafa geçip oradan da sağa, Seine Nehri üzerinde yüzme keyfi yaşayabileceğiniz yüzme havuzu Piscine Joséphine Baker tarafına yürümek keyifli olabilir sanıyorum. Tabii siz kuzey tarafına doğru ilerlemeyi seçebilir, Gare de Lyon ya da Gare de Bercy’i geçip çok sevdiğim yürüyüş yolu La Coulée Verte‘e ulaşabilirsiniz. Ya da doğrudan Ulusal Kütüphane’nin arka tarafında, Paris’in çağdaş yüzünü de keşfetmeyi deneyebilirsiniz. Tercih sizin.

Paris Bercy Parkı - Parc de Bercy Pariste.Net

Sonuçta Paris’te parklar her mevsim ayrı bir güzel. İlkbaharda doğanın uyanışına aşık olmak, yazın bir ağaç gölgesinde yemyeşil çimenlere uzanmak, sonbaharda yeşilli turunculu oynaşan ağaç yapraklarının şölenine tanıklık etmek, kışınsa baharı bekleyen yapraksız koca koca ağaçların arasında yemyeşil çimenlerin üzerinde dolaşmak… İnanın her biri ayrı bir keyif.

Paris’te kendinizi kapalı mekanlara hapsetmenize gerek yok; yeter ki yağmur yağmasın, hava her daim mis gibi ve her zaman temiz. O yüzden atın kendinizi sokağa, çıkın bir parkta ya da bahçede dolaşın; mevsimine göre oturup bir kitap okuyun ya da sadece yürüyüş yapın. Yanınızda sohbetini sevdiğiniz biri de varsa üstelik o zaman kimse değmesin keyfinize.

Yeşil ve mutlu günler…

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

 

 

Adres: Parc de Bercy, 128 Quai de Bercy, 75012 Paris

Author

2 Comments

  1. Harika bir yazı… Harika bir blog oluşturmuşsunuz.Ciddi emek ve vakit harcanmış özenli bir blog. Tüm fotoğraflar çok güzel ve anlatımlarınız çok detaylı. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum. 11-15 Kasım arası Paris gezimizin çoğunu sizin yazılarınızı takip ederek oluşturuyorum. Otelimiz Bercy bölgesinde, bu yazıdan sonra Bercy Parc'ı da görülecek yerler listemize eklemeyi düşünüyorum. Tekrar teşekkürler ve elinize sağlık 🙂
    Özge

    • Merhaba Özge Hanım,
      Öncelikle güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
      Parc de Bercy'de dolaşırken Bercy Village'a uğramayı ihmal etmeyin lütfen.
      Dilerim Paris'te çok güzel bir tatil geçirirsiniz.
      Mutlu günler.

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.