(Son Güncelleme: 02.03.2024) Daha Paris’in içini bitirmek mümkün değilken, neden Amiens gibi, Paris çevresinde görülmesi gereken yerlere bulaştığımı ben de bilmiyorum. Aslında biliyorum 🙂 İstiyorum ki Paris’i gezmeye geldiğinizde, özellikle bu ilk gelişiniz değilse, biraz da civara açılarak çevreyi tanıyın, sadece kent merkezinde değil, Paris’in biraz dışında, hatta yakındaki diğer şehirlerde, kasabalarda hayat nasıl akıyor görün…

Amiens Pariste.Net

Paris’in 120 km. kuzeyinde bulunan Amiens’a kalkıp gelmemizi gerektirecek en önemli neden Jules Verne’in Evi‘nin burada olması ve müze olarak gezilebilmesi. Eğer siz de benim gibi çocukluğunuzda Jules Verne’in zengin hayal gücünün derinliklerinde, birbirinden güzel kitap sayfalarında dolaştıysanız, burayı görmeye gelmeniz çok normal. Zaten bizim de Amiens’ı öncelikli ziyaret ediş nedenimiz Jules Verne’in evini görüp gezmekti.

Amiens’a gitmek için araba kiralamak ya da trene binmek gibi iki seçeneğiniz var. Biz Mart 2017’de, bir Cumartesi sabahı Paris’teki evimizde oturmuş kahvaltı yaparken, “bugün nereye gitsek” diye laf arasında geçen bir cümlenin sonunda kendimizi arabada, Amiens’a, Jules Verne’in Evi‘ni görmeye giderken bulduk. Aslında trenle gitme niyetindeydik ama son dakikada bilet almaya kalktığınızda fiyatlar gereksiz pahalı olabiliyor; o yüzden mutlaka biletinizi erken almanızı öneririm. Arabayla giderseniz tabii daha özgür olursunuz. Paris içinde araba kullanmak pek güzel bir şey değildir ama Paris çevresinde arabayla dolaşmak, özelikle de böylesi güzel yerlere gitmek keyifli olabilir.

Amiens Pariste.Net

Trenle gitmeyi tercih edecek olanlar içinse şöyle bilgi verebilirim: Trenler Paris’te Gare Saint Lazare‘dan kalkıyor. Dönemine göre değişmekle birlikte internetten gidiş dönüş 30€ – 40€ civarı bir fiayat bilet bulmanız mümkün. Elbette ki gardaki gişelerden ya da otomatlardan -yer varsa- son gün bilet alınabiliyor ama o zaman haliyle daha pahalı oluyor ve yer bulunmama ihtimali de var. O nedenle online tren biletinizi Fransa’nın TCDD’si olan SNCF‘in web sayfasından, erken bir tarihte almanız akıllıca olacaktır.

Trenle Amiens’a geldiğinizde garın tam karşısında (yazının kapak fotoğrafında gördüğünüz) Aimens’ın ünlü “gökdeleni” Tour Perret bulunuyor. Bu gökdelen yaklaşık 105 metrelik yüksekliğiyle Avrupa’nın ilk gökdeleni olmuş ve uzun zaman boyunca da Avrupa’nın en yüksek binası olma özelliğini korumuş. Kule ne yazık ki ziyarete açık değil ama tatilinizi önceden planlarsanız burada şehri yukarıdan seyrederek konaklama imkanınız var.

Amiens Pariste.Net

Garın tam karşısından upuzun bir cadde gidiyor, bu cadde bir yaya yolu ve gayet keyifli. Bolca mağaza, restoran kafe, sıra sıra dizilmiş sizleri bekliyor. Zaten Fransa’nın neredeyse her şehrinde bu tür bir yaya yolu bulunuyor ve bu yolun çevresinde ihtiyacınızı karşılayacak dükkanlar, restoranlar, tiyatro, kültür merkezi artık çağdaş bir şehircilik için insanların neye ihtiyacı varsa kent merkezinde hepsi bir arada sizi bekliyor. Zaten o yüzden Fransa’da herkes Paris’te yaşamak zorunda değil, her şehrin kendine özgü ayrı bir havası, ayrı bir keyfi oluyor.

Amiens Pariste.Net

Kent merkezi zaten küçük bir yer. Burada son derece görkemli bir müze olan Musée de Picardie bulunuyor ama biz gittiğimizde önemli bir bölümü tadilat nedeniyle kapalı olduğundan girmek istemedik. Aslına bakarsanız biz trenle değil arabayla geldiğimiz için gezimize önce Jules Verne’in Evi‘nin oradan başladık. Yolculuk yaklaşık iki saat sürdü çünkü paralı otobandan gitmek istemedim. Böylece yol üstündeki köyleri ve küçük yerleşim bölgelerini geze geze keyifli bir yolculukla Amiens’a vardık ve arabayı Jules Verne’in orada bir sokağa ücret ödemeye gerek olmadan bıraktık. Yoksa kent merkezinde neredeyse her yer paralı otopark.

Amiens Pariste.Net

Jules Verne’in Evi‘ni gezdikten sonra şehrin içinde dolaşmaya başlayarak ara sokaklarda rastgele dolaşmakta özgürsünüz. Sonuçta kaybolmanız mümkün değil, küçük bir yer ama böylesine küçük ve bu kadar güzel bir şehirde nereye gitseniz güzel bir şeylerle karşılaşıyorsunuz. Merkezden uzaklaştıkça ortalık fazla sakin olabiliyor, o yüzden şehir gezisi için old town‘ın dışına çok çıkmamanızı öneririm.

Amiens Pariste.Net

Amiens (amyan) yaklaşık 140.000 kişinin yaşadığı küçük bir şehir ama dediğim gibi bir şehirde olması gereken her şey var. Hele bir katedrali var ki inanılmaz. Sırf bu Amiens Notre-Dame Katedrali için ayrı bir yazı yazsam yeridir. Aslına bakarsanız biz de çok bilerek gezmedik; “gelmişken görelim bari” diye içine girdik ki ne görelim. Pek az kilisede bu kadar etkilenmişimdir. Yanılmıyorsam beni bir Vatikan‘daki San Pietro Katedrali, bir de Toledo‘daki Santa Maria Katedrali bu kadar etkilemiştir. Bir de 1999’da üç ay yaşadığım Washington D.C.‘deki Ulusal Katedral’den etkilenmişliğim var ama şimdi düşünüyorum da o ilk yurt dışı gezimdi, o yüzden etkilenmem çok normal 🙂

Amiens Pariste.Net

Amiens Notre Dame Katedrali’nin içinin çok farklı bir büyüsü var. Aslına bakarsanız Paris Notre Dame Katedrali ününü Paris’te olmasına ama en çok da Victor Hugo‘nun ölümsüz eseri Notre Dame’ın Kamburu’na borçlu. Eğer Victor Hugo’nun romanı Paris’te değil de Amiens’da geçseydi, o zaman Amiens Notre Dame Katedrali meşhur olacaktı. Aynı şekilde Fransa da Orleans, Strasbourg gibi şehirlerde de en az bu kadar görkemli katedraller mevcut. Hepsi birbirinden etkileyici inanın. Amiens’daki katedralin önemli bir özelliği de Hıristiyanlıkta kutsal figürlerden biri olan ve Türkçede Vaftizci Yayha olarak geçen Saint Jean-Baptiste‘e ait olduğuna inanılan bir kafa tasının altın bir çerçeve içinde sergilenmesi…

Amiens Pariste.Net

Biraz İngiliz kasabası havasında, biraz da tipik Normandiya mimarisiyle bezenmiş Amiens sokaklarında dolaşırken, karnımız acıkınca tam katedralin karşısındaki Oz’Ange diye bir kafe-restoranda yemek yedik. Servisi de atmosferi de yiyecekleri de gayet güzeldi. Orada ya da gözünüze kestirdiğiniz herhangi bir yerde gönül rahatlığıyla yemek yiyebilirsiniz. Zaten Fransa’da nereye giderseniz gidin yemeklerde lezzet kalitesi her zaman belli bir çıtanın üstündedir. Bir tek servis konusunda kültürel farklılıklar var malum; o konuyu da -herhangi bir tatsızlık yaşamayın diye- “Kafe ve Restoranlarda Başınıza Neler Gelecek?” yazısını yazdım ya zaten 🙂

Amiens Pariste.Net

Bir sonraki hedefimiz katedralin biraz arka tarafında bulunan, kanallar arasında kayıkla gezinti yapabileceğiniz harika bir park, Hortillonnages (ortiyonaj ya da oğtiyonaj) olacaktı. Gidip yerini de bulduk ama web sitesinde belirtildiğinin aksine kapalıydı ve hiçbir açıklama da yoktu. Belki siz gittiğinizde açık olur, benim yerime de çiçekli böcekli kanallarda kayıkla gezer, sefasını sürersiniz.

Amiens Pariste.Net

Geceyi Amiens’da geçirme niyetinde değildik; vakitlice de Paris’e dönmemiz gerekiyordu. “Dönüş yoluna geçsek mi?” diye konuşurken birden Amiens’ın Saint Leu (sen lö) mahallesini görmediğimizi hatırladık ve haritadan yerini bulup hemen oraya gittik. İyi ki de gitmişiz, müthiş bir yer!

Amiens Pariste.Net

Paris şöyle güzel böyle güzel ama işte denizi geçtim, gerçek anlamda su kenarında akıp giden bir hayat yok; genelde hep şehrin sudan uzakta inşa edilmiş yaşamlar var. Oysa Amiens’ın Saint Leu denilen mahallesinde suyun kenarında insanlar Amsterdam gibi su kenarına toplaşmışlar, kafe-bar atmosferinde teraslarda yiyip içip hayatın tadını çıkarıyorlar. Hava da güzel olunca haliyle güneşin tadını çıkarmak da mümkün oluyor. O yüzden bu bölgedeki dinamizm ve canlılık bizi bir başka memnun etti, size de tavsiye ederim.

Amiens Pariste.Net

Tam olarak Amiens Notrd Dame Katedrali’nin şehre bakan yüzünün diğer tarafında bulunan Saint Leu, küçük bir yer ama o küçücük yere rengarenk bir hayat sığdırmışlar. Cıvıl cıvıl binalar, neşeli insanlar, suya yansıyan hayaller; her şey o kadar güzel ki. Honfleur‘deki kadar olmasa da oldukça renkli dükkan vitrinleri insanı içine çekip hayallere daldırıveriyor. Biz de bu sokakların, kanalın, havanın, suyun ve güneşin tadını çıkardıktan sonra artık Paris’e dönüş yoluna geçme zamanı geldi diye düşündük ve yola koyulduk. Yol üstünde gecenin 10’unda açık bir fırın bulup yarın sabah için ekmek alabilmemiz de günün mucizesiydi 🙂 Malum, Paris’te o vakitlerde açık bir yer bulamazsınız; hoş Paris dışında da bulamazsınız ama dedim ya, mucize 🙂

Amiens Pariste.Net

Eğer Jules Vernes size, bana ifade ettiği kadar çok bir şey ifade etmiyorsa, Amiens öncelikle görmeniz gereken yerlerden olmayabilir. Buraya gelene kadar Giverny, Rouen, Deauville & Trouville, Honfleur, Etretat, Le Mont Saint-Michel, Saint Malo gibi yerler de görülmeli belki ve tabii Paris çevresindeki şatolar gezilmeli ama herkesin zevki ve öncelikleri farklı. O yüzden Jules Verne’in Evi gezisi sonrası, hazır buralara gelmişken neler yapabilirsiniz diye Amiens hakkında bir şeyler karalamak, bildiklerimi, deneyimlerimi paylaşmak istedim. Özellikle Paris’te 15 Gün geçirecekseniz, burayı da gezi listenize alabilirsiniz belki…

Sonuçta insanlar bu şehirde ömürlerini geçiriyor, biz böyle bir-iki gün görmeyle o şehri ne kadar tanıyabiliriz ki? Yine de benim gibi gezeceklere yol göstermek istedim… Umarım işinize yarar, en azından Paris yakınlarında böyle bir şehirde hayatın nasıl aktığına dair fikriniz olmuştur. Belki de bir gün atlar gelir buraları gezersiniz belli mi olur? Hem gezerken, son yılların popüler yazarlarından Edouard Louis‘nin kitaplarını, burada yaşadığı ilk gençlik hikayelerini de anarsınız…

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

 

 

 

Web Adresi: amiens-tourisme.com

Adres: 80000 Amiens

Paris’e Birkaç Saat Mesafede Görülmeye Değer Diğer Yerler:

Author

6 Comments

  1. Ersoy YILDIRM Reply

    Merhaba Ahmet bey. Bugün Amiens’te yağmur ile köşe kapmaca oynar gibi olsak da fena bir dün geçirmedik. Musee du Picardie açılmış, sadece bodrum katı tadilat dolayısı ile kapalı durumdaydı. Giriş 4 Euro ve ufak bir şehir için fena sayılmayacak bir koleksiyonu var. Kapalı alan olduğundan giriş için rezervasyon ve uygun saat dilimlerinde boşluk bulmanız gerekiyor. Bu sebeple Jules Vernes’in evini gezemedik. Korona sonrası dönemin hayatımıza olan etkilerinden birisi de bu olacak.

    • Ahmet Ore Reply

      Merhaba Ersoy Bey, deneyimlerinizi bizlerle paylaştığınız için çok teşekkürler.

  2. sukranclsn Reply

    Belki bir gün atlar gideriz buralara :))), sayenizde gezmek istediğimiz yerler listesine ekledik tşk.ederiz.

  3. Ooo çok teşekkürler sağolun:) bir de gezdiğiniz yerleri harita üzerinde gösterirseniz çok iyi olur diye düşünuyorum,daha da işimize yarar açıkçası.Saygılar…

  4. Ahmet bey iyi günler, bir dizi izliyorum.'Le treport'ta geçiyor,hiç gittiniz mi bilmiyorum.İlginç bir yapısı var şehrin,Amiens'e de yakın sanırım.Belki orayı da bizim için değerlendirirsiniz:) iyi gezmeler

    • Merhaba Alptekin Bey,
      Le Treport da gezilecek görülecek yerler listemde ama Fransa'da o kadar çok yer var ki gezilecek görülecek yerler listesine alınabilecek, bir ömür yetmeyecek gibi geliyor bana hepsini görmeye 🙂 Yine de bir gün bir yolunu bulup oraya da gitmeye çalışacağım ve sizi anacağım.
      Teşekkürler,
      Mutlu günler.

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.