(Son Güncelleme: 03.03.2024) Paris’in sürprizleri bitmiyor, bitecek gibi de durmuyor. 2015 başında, Montparnasse tarafında Musée Bourdelle (müze burdel ya da müze buğdel) adında çok özel bir heykel müzesi olduğunu öğrenmiş, ilk hafta sonu da atlayıp oraya gitmiştik. Dışı tuğlalı bu küçük binanın kapısına geldiğimizde ne yazık ki hayal kırıklığına uğradık, çünkü tadilat dolayısıyla kapalıydı. Sonra aradan bir zaman geçti, nereden aklımıza estiyse, ah evet hatırladım hava çok güzel olduğu için Montparnasse Gökdeleni‘nin terasına çıkmak istemiştik, hazır Montparnasse tarafına gitmişken müzenin olduğu yere gidip bir daha bakalım istedik. Bu sefer şanslıydık: Müze yeniden ziyarete açılmıştı.

Musee Bourdelle Paris Pariste.Net

Montparnasse Binası‘nın batı cephesine sırtınızı verdiğinizde karşıdaki bulvara girip daha sonra ilk sola döndüğünüzde Rue Bourdelle’e girmiş olursunuz. Bu sokakta biraz ilerlediğinizde, hemen ileride sağda, kırmızı tuğlalı cephesiyle ve küçük bahçesiyle Bourdelle Müzesi karşılar sizi. Benim gibi, ilk bakışta buranın küçük bir müze olduğunu düşünebilirsiniz ama hiç de öyle bir yer değildir. Kapıdan girip soldaki ana girişe geldiğinizde bu müzenin ücretsiz olduğunu öğrenmek daha bir mutlu eder sizi. Yine de ziyaretçi istatistiğini tutmak için bazen size bir bilet verirler ücretsiz, belki onu hatıra diye saklarsınız.

Musee Bourdelle Paris Pariste.Net

Müzeyi gezmeye ilk başladığınız yer, gelirken dışarıdan gördüğünüz müzenin bahçesi yani bir avludur. Bu müze, eserlerini seyretmekte olduğunuz ünlü Fransız heykeltraş Antoine Bourelle’in bir zamanlar yaşadığı evi ve aynı zamanda atölyesi. 1861-1929 yılları arasında yaşayan Bourdelle’in eserlerinin topluca sergilendiği evi, 1949 yılında müzeye dönüştürülmüş.

Musee Bourdelle Paris Pariste.Net

Bu müzede Antoine Bourdelle’in beş yüz dolayında eseri sergileniyor. O kadar ki eserlerin ilk taslak çalışmaları, tekrarları, kalıpları, eskizleri, her şey ama her şey bu müzede heykeltraşın ölmeden önce bıraktığı gibi duruyor sanki. Özellikle avludan içeri doğru giderken sol tarafta bulunan, heykeltraşın atölye olarak kullandığı en eski bölüm, sanırım müzenin de en etkileyici bölümü. Sanatçının heykel yaparken kullandığı aletler, yaptığı çalışmalar, bir tarafı tavana kadar cam kaplı harika bir atölyede öylece duruyor.

Musee Bourdelle Paris Pariste.Net

Ağustos 2015’teki güney Fransa gezimizde Aix-en-Provence’a da uğramış, ünlü ressam Cézanne’ın evini ve atölyesini de görme şansı elde etmiştim. Orada ressamın atölyesini gördüğümde çok şaşırmış, bu kadar mütevazı ve küçük bir yerde çalışmalarını yapmış olmasını takdirle karşılamıştım. Yine böyle bir salondu ama çok daha küçüktü. Şimdi düşünüyorum da resimle uğraşmak için büyük alanlara ihtiyaç duyulmuyor genellikle ama heykel öyle mi ya; bizim bildiğimiz anlamda küçük eserler üretmiyor ki heykeltraşlar, bazen dev boyutlarda çalışmalar yapmaları gerekiyor. Bourdelle’in çağdaşı ve bir dönem birlikte çalıştığı ünlü heykeltraş Auguste Rodin’in Meudon’daki müze-evini gezerken de buna benzer şeyler düşünmüştüm. Hatta bana kalırsa Bourdelle’in atölye-evi Rodin’inkinden çok daha etkileyici. Ama Rodin’in Paris’teki müze evinin şıklığı tabii ki burada yok. Yine de Bourdelle’in evini başka türlü sevdim ben… Bir de burayı gezerken aklıma bizim ünlü heykeltraşımız Mehmet Aksoy ve onun ilginç atölye evi geldi. Bir gün orayı da ziyaret etmeyi çok isterim aslında.

Musee Bourdelle Paris Pariste.Net

Bourdelle’in atölyesinin ardında bir salon daha bulunuyor, buradaki ekranda çeşitli videolar gösteriliyor ve yine buradaki vitrinlerde sanatçının yapmış olduğu kalıp çalışmalarından örnekler var. Daha sonra atölyenin kapısından çıkıp sola, arkada bulunan gizli bahçeye ulaşıyoruz. Burası da son derece ilginç bir yer. Birbirinden güzel heykeller, Paris’in orta yerinde yemyeşil ve huzur dolu bir ortamda sizleri bekliyor. İnce uzun bahçede ilerlediğinizde arkada bir bahçe daha olduğunu görüyorsunuz. Büyük heykeller kadar küçücük heykeller de aynı özenle yapılmış. Hele en arka bahçedeki küçük atlı heykeli o kadar etkileyici ki ve tabii onun ardında ağaçlar arasında saklanmış dev atlı heykeli de. Buraya bir de kışın ağaçlar yapraksızken gelip heykeli doya doya seyretmek istiyorum.

Musee Bourdelle Paris Pariste.Net

Bahçeden geri döndüğümüzde, Bourdelle’in atölyesinin karşısında bir kapı daha olduğunu fark edeceksiniz; yani müze gez gez bitmiyor. Önce küçük bir salon, heykeller ve heykeller, sonra camlı bir koridor boyunca uzanan Beethooven büstleri, sonra yine birbirini takip eden salonlar ve birbirinden etkileyici heykeller. Bu kez beyaz duvarlı salonlarda içimi bir ferahlık kaplıyor. Tam bu salonda heykele büyük yeteneği olduğuna inandığım (ve bildiğim) kuzenim Emre aklıma geliyor… Büyük bir heykel sanatçısı olabilecekken eğitim sistemimizin gazabına uğrayarak kendini şu an bir bankacı olarak bulan Emre, eminim şimdi çok iyi bir bankacı ve çok da mutlu halinden ama gerekli şartlar sağlansaydı Türkiye’nin en ünlü heykeltraşlarından biri olabilirdi diye düşünürüm hep. Hatta ünlü olmasına bile gerek yok, heykelle uğraşabilecek ortamı vaktiyle ona sağlayabilseydik, sanki daha mutlu olabilecekti gibi gelir bana ya neyse…

Musee Bourdelle Paris Pariste.Net

Hayat bir şekilde devam ediyor, biz de gezimizi sürdürüp, içinde bulunduğumuz salonda ilerleyelim: Bir bakıyoruz ki bu salondan aşağıya bir iniş var yani müze yine bitmiyor. Bu yazıyı hazırlarken öğreniyorum ki aşağıdaki salon 1992’de çağdaş formda inşa edilmiş, bu şekilde müze epey bir büyütülmüş. Aşağı inince duvarları gri bir hava kaplıyor. Sonra bir bakıyorum ki karşımda ünlü Polonyalı şair Adam Mickiewicz heykelleri duruyor; bu kez de hiç unutamadığım Ağır Roman filmini hatırlıyorum. Bourdelle Müzesi beni oradan oraya savuruyor…

Musee Bourdelle Paris Pariste.Net

Sonra yeniden yukarı çıkıp başladığımız avluya dönüyoruz, sevimli tombiş müze bekçisi “hayır müze daha bitmedi” deyip bizi üst kata yönlendiriyor 🙂 Üst kata, yuvarlak sütunlu galerinin üzerindeki bölüme çıkıyoruz ve burada da birbirinden güzel heykeller ve rölyefler bizi bekliyor. Sonra tekrar aşağı iniyoruz ve yine müzenin bitmediğini fark ediyoruz ama bu sefer bunu kendimiz keşfediyoruz. Müzeyi gezmeye başladığımız avluya ilk girdiğimizde hemen solumuza dönseymişiz orada bir salon daha olduğunu keşfedecekmişiz! Buranın da 1961’de müzeye eklenmiş büyük salon olduğunu öğreniyorum ve yine birbirinden etkileyici heykeller bizi karşılıyor. Özellikle şu an Avenue Montaigne‘de bulunan Théâtre des Champs-Elysées – Champs Elysées Tiyatrosu’nun ana cephe rölyefleri olmak üzere pek çok heykelinde Bourdelle’in imzası olduğunu öğreniyorum ve o rölyeflerin ilk çalışmaları müzenin, bu salon da dahil olmak üzere pek çok yerinde sergileniyor. O zaman Bourdelle Müzesi bana daha bir anlamlı görünüyor.

Musee Bourdelle Paris Pariste.Net

Nihayet müze gezimizi tamamlayıp dışarı çıkıyoruz; hem birbirinden güzel heykel çalışmaları gördüğümüz için, hem de Paris’in orta yerinde böylesi ilginç bir binayı gezdiğimiz için mutlu oluyoruz.

Bourdelle Müzesi, Pazartesi ve resmi tatil günleri hariç her gün 10:00-18:00 saatleri arasında açık ve herkes için ücretsiz. O yüzden yolunuz Montparnasse’a düştüğünde Montparnasse BinasıMontparnasse Mezarlığı yanında burayı da gezi planınıza katarsanız çok güzel bir gün geçireceğinizi düşünüyorum.

Daha detaylı ve güncel bilgi için müzenin web sayfasına yazının sonundaki linkten ulaşabilirsiniz.

Müzeye gelmek için M4, M6, M12 ve M13 metro hatlarının Montparnasse Bienvenüe istasyonunda inmeniz yeterli. Tabii Paris’in yedi büyük tren garından biri olan Gare Montparnasse da burada ama o ulaşım için işinize yarar mı bilemem.

Keyifli geziler, keyifli keşifler

 

 

 

Web Adresi: bourdelle.paris.fr

Adres: Rue Antoine Bourdelle, 75015 Paris

Author

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.