(Son Güncelleme: 02.03.2024) Bir yeri sevmek için oraya bir anlam yüklemek gerekiyor her şeyden önce. Bir anınızın, bir geçmişinizin, bir tarihinizin olması gerekiyor biraz da. Bazen başka birine dört duvar görünen bir oda sizin için bir saraydan farksız olabiliyor böylece. O nedenle bu kez Olympia Music Hall olarak geçen Olympia’dayız… Elbette ki burası sadece dört duvardan ibaret bir yer değil, anlı şanlı bir konser salonu aslında ama benim için önemi, çocukluğumun en popüler magazin konularından biri olan süperstarımız Ajda Pekkan’ın burada konser vermiş olmasıydı 😉

O zamanlar Olympia’da konser vermek, bir nevi rüştünü ispatlamaktı sanki. Tabii o zamanlar bunları düşünebilecek yaşta değildim, sadece bu tür haberlere maruz kalıyordum ve yine o dönemde halamla büyük kuzenimin aşkı olan Ajda Pekkan’ın burada konser vermiş olması elbette ki çok önemliydi 🙂 İşte o konserden Ajda Pekkan ve Enrico Macias’ın sesiyle bir “Hoşgör Sen” dinleyelim, konumuza öylece bir ısınalım önce:

Sonra yıllar ve yıllar geçti. Bir gün Opéra‘dan Madeleine‘e yürürken sağ tarafta Olympia Music Hall tabelasını görünce donup kaldığımı hatırlıyorum. Gözümün önünden yıllar ve anılar geçti… İşte bu yüzden önemlidir benim için Olympia ama başkaları için başka başka önemli yanları olabilir elbette.

1889‘da Pigalle‘deki meşhur Moulin Rouge‘un da kurucusu olan Joseph Holler tarafından açılan bu “müzikhol”, pek çok ünlü isimin konser verdiği bir salon olmuş. Édith Piaf, Dalida, Charles Aznavour, Jacques Brel, Yves Montand, Johnny Hallyday, Mireille Mathieu, Tina Turner, Madonna, Janet Jackson, Lara Fabian, Björk, Amalia Rodriguez, Celine Dion, Cher, Diana Ross gibi pek çok ünlü isim burada sahne almış. Olympia Music Hall, Édith Piaf’ın son konserini verdiği yer olması bakımından da pek çok kişi için önemli bir yer.

Olympia Music Hall Pariste.Net Mireille Mathieu

Ben de burada hep bir konser izlemek istiyordum, kısmet Mireille Mathieu‘yeymiş. Mireille Mathieu belki en sevdiğim şarkıcılardan biri değildir ama o da çocukluğumdan izler taşıyan önemli bir ses oldu her zaman. Sesi şarkıları bir yana, bende şöyle komik bir anısı var: Çok çok küçüktüm, birgün, herkes bir düğün için abuk sabuk saçlar yaptırırken Nurgül Yengem Mireille Mathieu saçı yaptırmıştı. O haliyle gelişini, gözlerinin içindeki hınzır gülüşü hiç unutmuyorum. Mireille Mathieu istediği kadar meşhur bir insan olsun, bende çağrıştırdığı ilk resim budur 🙂 Zaten benimle ortak bir şarkı ya da şarkıcı anınız varsa sizi unutmam mümkün değil…

Ve Ekim 2014’te burada Mireille Mathieu konseri izleme şansına sahip oldum… Olympia’nın ön cephesindeki ışıltılı neonlarda Mireille Mathieu’nün adını görmek o kadar hoşuma gitti ki anlatamam. O kalabalıkla içeri girmek, upuzun koridordan ilerledikçe ilerlemek çok enteresan bir duyguydu. İki uzun koridordan sonra ulaşılan fuaye sanki Moda Sineması’nın fuayesinin hallicesi gibi. Oradan da alta inip salona, üstten devam edip de balkona ulaşılıyor.

Olympia Pariste.Net Enrico Macias

İtiraf etmeliyim ki ben daha görkemli bir yer bekliyordum. Salon eskinin klasik sinema salonu büyüklüğünde, konfor olarak da oldukça eski duruyor ama yine de Olympia’da olmak enteresan bir duygu. Bir de gelen izleyicilerin giyim kuşamlarını görünce çok etkileniyorsunuz. İnsanların çoğu o kadar özene bezene giyinmişler ki aklınız durur.

Zaten bu eski Fransız beyefendileri ve hanımefendilerinin giyim tarzlarını oldum olası çok severim; konser gecesi de bu şıklıkta insanların arasında olmak epey hoştu. Tabii normal kıyafetle gelenler de az değildi ama ne bileyim, sanki Mireille Mathieu’ye saygı gecesi gibi bir gece olduğundan kendine özenmiş çokça da insan vardı hani.

Olympia Music Hall Pariste.Net

Alt salonun 15. ya da 20. sırasından sonrası için bilet almak salonun derinliğini kaybetmenize neden oluyor ama sahnedeki sanatçıyı görmek açısından çok bir kaybınız yok. Sonuçta çok büyük bir yer olmadığı için, bence en arkada bile otursanız sahne görüş alanınızda. Büyük salonlardaki “sahnedeki sanatçıyı bit kadar görme” problemi Olympia’da bulunmuyor.

Salonun akustiği ve ses düzeni gayet tatminkar. Yine de müziği mikrofon ve hoparlörün dijitalliğinden uzak yalın sesle dinleme sevdalısı biri olarak Opéra Garnier‘de izlediğim operaların beni daha çok tatmin ettiğini söylemem gerek. Fakat laf aramızda, tuvaletler yetersiz, hele ki arada gitmeye kalkarsanız çok zor durumda kalabilirsiniz, benden söylemesi…

Olympia Pariste.Net Enrico Macias

Dediğim gibi, benim bu konsere gitme nedenim öncelikle Olympia’da bir konser izlemiş olmak, sonra da Mireille Mathieu gibi kişisel tarihimde yer etmiş bir ismi Paris’te dinleme şansı yakalamaktı. Ne yazık ki yaşını başını almış olan sanatçının sesinde epey bir deformasyon olmuş, pek öyle yukarılara çıkamıyor ama sonuçta biz kendisine saygılarımızı sunmak, onu bir “dünya gözüyle görüp dinlemek” için oradaydık; o yüzden beklentim çok yukarılarda değildi ama yine de epey keyifli ve duygu yüklü bir konser oldu.

Konser sırasında ilgimi çeken bir detay, şarkı aralarında onlarca kişinin sahne önüne gelip sanatçıya çiçek buketleri sunmasıydı. O kadar ama o kadar çok kişi yaptı ki bunu, her şarkı arasında mutlaka birileri gelip ya çiçek verdiler ya peluş ayı ya da pakette bir hediye. Bir de Mireille Mathieu şarkı aralarında neredeyse hiç konuşmadı, çılgınca alkışlara sadece “Merci” dedi, “Merci Beaucoup” bile demedi, o derece yani 🙂 Yok öyle “aziz dinleyenlerim, beni sizler yarattınız” demekler filan 🙂

Olympia Pariste.Net Enrico Macias

Olympia’da ikinci konser deneyimimse daha özeldi, çünkü bu kez Enrico Macias‘ı dinleme şansına eriştim. 19 Haziran 2019 akşamı gerçekleşen konser önceki kapıdaki neonlarda Enrico Macias’ın adını görmek benim için çok özel ve anlamlıydı. Çok da başarılı bir konserdi, Enrico ilerlemiş yaşına rağmen resmen kendini aştı. Ben bu konsere “eski günlerin hatırına” gitmiştim ama Enrico Macias’ın sahne performansı beklentimin çok üzerindeydi.

Size anlattığım nedenlerle o akşam sanki Enrico Macias’ın yanında Ajda Pekkan da varmış gibi düşündüm; konseri öyle izledim. Üstelik bu kez daha az beklentiyle gittiğim için Olympia gözüme çok daha güzel göründü; dolayısıyla unutulmaz bir akşam geçirmiş oldum.

Olympia Pariste.Net Enrico Macias

Fakat bu kez şunu bir kere daha gözlemleme fırsatım oldu. Artık cep telefonu kullanımı konserlerde ve herhangi bir kültürel etkinlikte ayrı bir adap gerektiren, rahatsız edici bir ışık kaynağı haline gelmiş durumda. Konserin kendi ışık dinamiği ve kendi karanlığında cep telefonu ekranlarının ışıkları öylesine rahatsız edici ki buna hiç kimse dikkat etmiyor.

Tamam hepimiz sevdiğimiz anları cep telefonuna kaydetmek istiyoruz ama ekranın ışıl ışıl parlamasına ne gerek var? Bari ekran ışık ayarını kısın ki sahneye odaklanmak isteyenlerin konsantrasyonu bozulmasın, değil mi ya?

Neyse… Yazımızı Enrico Macias’ın en sevdiğim şarkısıyla bitirelim. O kadar ki, bu şarkıyı hep dinlemiş olmama rağmen, ilk kez, Paris’teki Göç Tarihi Müzesi‘nde dinlediğimde neyi anlattığını fark etmiştim…

Müzikle ve sevgiyle kalın…

 

 

 

Web Adresi: olympiahall.com

Adres: 28 Boulevard des Capucines, 75009 Paris

Author

7 Comments

  1. Yıllardır bu salon durur. Bizde yok. Annemler de Dalidaya gitmişler yıllar önce hep anlatırdı.
    Teşekkürler yazı için takip ediyorum sizi

    • Ahmet Ore Reply

      Dalida’yı Olympia’da izlemiş olmak ne büyük şans. Bir terslik olmazsa ben de Haziran 2019’da Enrico Macias’ı burada izleme şansı yakalayacağım.
      Çok teşekkürler.

  2. Türk basınının bizleri nasıl kandırdığı,bu içten,iyiniyetli yazı ile bile anlaşılıyor:1975-76'da,Türk basınında,"Ajda Pekkan,Olimpia'da konser verdi,salon dolu idi,muhteşem,büyük başarı,vs…."diye günlerce yazıldı,halka,olay,dünya çapında birşeymiş gibi kakıldı.Oysa,eninde sonunda 1800 kişiden daha az seyirci alan bir yer!Protokol,dâvetliler,arkadaş,dostlar vb.para vermeden girenleri sayarsan eeh işte en fazla 1300-1400 kişi para verip gelmiş.Ve bu bize,'büyük başarı'diye yutturuldu.Okuyun o günlerdeki basını,görürsünüz.Yazıklar olsun!Ey halkım,kandırıldın,unutma bunları!

    • Merhabalar,
      Eklemek isterim ki bu tür halkla ilişkiler faaliyetleri -farklı medya araçları kullanılarak- günümüzde de yapılıyor, sanatçıların yerlere göklere konulamayarak insanların gözünde değerinin artması sağlanıyor. O zamanki imkanlar da bu çerçevedeydi demek ki, bu tür magazin haberleri ile popülerite kazanılmaya çalışıyormuş. Yani sizin tabirinizle bu aldatma yıllardan beri tüm şarkıcılar için sürüp duruyor, sırf Ajda'nın günahını almayalım 🙂 İşin şakası bir yana ne demek istediğinizi gayet iyi anlıyorum. Yorumunuz için teşekkürler.

    • Merhaba, instagraminiz daki yönlendirme üzerine okudum. Evet benimde çocukluğum ve İlk genç yıllarımda tüm bu sanatçıların konser haberlerini hatta TV de yayınlanan konserleri ile büyüdüm. Zamanın popüler kültür ikonları ve ses sanatçıları nin kaliteli konserleri TRT de yayinlanirdi. Orta sınıf ailelerimizin imkanlarıyla bu konserleri izlemek hayal iken Enrico Macias,Dalıda,Mirelli Mathieu ve daha başkaları Tek kanallı dönemin en güzel programlari evimize gelir hayal dünyamıza zenginlik katardı. Neyse bana o yılları anımsattı,yüzümde tebesum le çocukluk hayallerime görürdü yazınız. Teşekkürler.

  3. Merhaba periste.net blogunuz gerçekten muhteşem bir kaynak olmuş. Elinize, emeğinize sağlık. Nisan sonu 2. kez bir Paris seyahatim daha olacak.
    Gezilecek yerler, yol güzergahları, ulaşım vb yerler bakarken tesadüfen rastladım. Ve bugüne kadarki tüm yazılıarınızı keyifle notlar alarak bir çırpıda okudum.
    Birçok sorumun cevabını buldum. Şimdi Nisan'ın 20'sine kadar daha sık yeni bir yerleri yazmanızı bekleyeceğim. Ufak bir sorum olacak size eğer yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
    İlk Paris gezimizde tur ile gidip bireysel dolaştığımız ver oldukça rahat ettiğimiz için bu sefer daha uzun 7 günlük tamamen bağımsız bir seyahat planı yaptık eşimle.
    Yazdıklarınız doğrultusunda bir rota oluşturdum ama sizin tavsiye edeceğiniz farklı bir program olabilir mi? Mesafeler dolayısıyla bugün bu bölgeyi bugün şu bölgeyi gezin diye?
    Tekrardan elinize sağlık.

    Sağlıcakla.

    • Merhaba, Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Blog'u yılbaşından beri yazmaya başladım ve her gün bir yazı yayınlamaya çalışıyorum; en azından 100 konu başlığı oluncaya kadar her gün Türkiye saatiyle sabah 10:00'da bir yazıyı yetiştirmek için elimden geleni yapıyorum 🙂

      Planım, 100 civarında konu başlığına ulaştığımda farklı gezi konseptlerine uygun olarak konu başlıkları belirlemek ve o konsepte göre gezi rotaları tavsiyelerinde bulunmak. Paris'te Balayı, Arkadaşlarla Paris, Sevgili ile Paris, Yalnız Gezginler İçin Paris, Hafta Sonu Paris, Gizli Saklı Paris vb gibi konu başlıkları oluşturup tur önerilerim olacak ama bunun için içeriğin biraz daha zenginleşmesini bekliyorum. Ayrıca zaman içinde Metro, RER, genel ulaşım bilgisi, havaalanı transferi, bilet türleri, acil sağlık durumları, konsolosluk bilgileri vb konularında yazılarım da olacak…

      Güncelleme editi: Kasım 2018 itibariyle yazı sayısı 500’ü geçti ve örnek tur programı olarak “Bir Hafta Paris Tur Programı Önerisi” yazıma bakılabilir 🙂 https://www.pariste.net/tur-programi-onerileri-i-pariste-bir-hafta/

Write A Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.