Vosges Meydanı – Place des Vosges

(Son Güncelleme: 01.03.2024) Paris’in en güzel meydanlarından biri olan Place des Vosges yani Vosges Meydanı’ndayız bu kez. 1605’te IV. Henry‘nin emriyle yapımına başlanan meydanın ilk adı “Place Royal” yani “Kraliyet Meydanı” olarak geçiyor ancak 1789 Fransız devrimi sonrası Fransa Devleti’ne ilk vergiyi ödeyen departman olan Vosges‘un onuruna adı Napolyon tarafından meydanın adı “Place des Vosges” olarak değiştirilmiş.

Her ne kadar biz -haklı olarak- “plas des vosges” ya da “plas de voje” filan demeye çalışsak da bizim enteresan Fransızlar buranın adını “plas de voj” olarak telaffuz ediyorlar 🙂 Vosges Meydanı o zamanlar Louvre Sarayı‘nda görevli üst düzey memurların ikameti için düşünülmüş bir yermiş ilk zamanlar. Bu anlamda İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda görevli üst düzey memurlar için inşa edilmiş Akaretler‘i andırıyor diyebiliriz.

Öncelikle Vosges Meydanı,  Paris’te alışık olduğumuz genel meydan fikrinden epey farklı. “Belirli ana yolların kesiştiği yerdeki genişçe düzlük” kavramından öte, çok büyük bir “iç avlu” şeklinde tasarlanmış bir yer burası. Dört tarafı kare şeklinde binalarla çevrili, binaların altı yuvarlak kemerli galeriler şeklinde tasarlanmış.

Binaların mimarisi, meydandaki simetrik park düzenlemesi, çeşmeler, heykeller ve daha pek çok detay Vosges Meydanı’nı bir Paris gezisinde mutlaka görülmesi gereken yerler listesine sokuyor. Listeye kaçıncı sıradan gireceğine karar vermek çok zor ama ne yapıp edip burayı da gezi programınıza alırsanız, pişman olmayacağınızı garanti edebilirim.

Vosges Meydanı’nın ortasında, XIII. Louis‘nin heykelinin ve dört süs havuzunun bulunduğu parkta oturup çevreyi seyretmek kadar, revaklı galeriyi çepeçevre turlayıp muhteşem sanat galerilerini dolaşmak da müthiş bir zevk. Yine güzel kafeler, restoranlar, ilginç butikler; yani ne ararsanız burada mevcut.

Üstelik Notre Dame’ın Kamburu, Sefiller ve daha pek çok önemli romanın yazarı Victor Hugo’nun 1832-1848 yılları arasında yaşadığı ev de Vosges Meydanı’nda bulunuyor ve müze olarak ücretsiz gezilebiliyor. Victor Hugo’nun Evi‘ni gezmek, kültür sanat turu yapmak kadar Place des Vosges apartmanlarının mimarisini içeriden yaşamak adına da önemli bir etkinlik olacaktır.

Vosges Meydanı – Place des Vosges, başlıbaşına bir ziyaret noktası olabileceği gibi Marais Bölgesi ya da Bastille gezi programlarına dahil edilebilecek bir noktada. Lokasyon olarak bu iki merkezin ortasında yer alıyor.

Yürüyerek gelecek olanlar için dört farklı noktadan giriş yapabileceğiniz gibi, benim en çok tercih ettiğim güzergah 1 numaralı metro hattının “Saint Paul” istasyonunda inip, Bastille yönüne doğru yürürken solda göreceğiniz Hôtel de Sully binasının avlusuna girip, oradan ikinci avluya geçip, sağdaki kapıdan ilerleyerek doğrudan Place des Vosges’un revaklı galerilerine ulaşmak; emin olun böyle yaptığınızda kendinizi zamanda yolculuğa çıkmış gibi hissedeceksiniz.

Meydanın içinde bulduğunuz açık kapılardan içeri girmenizi her zaman öneriyorum ama özellikle kuzey ucundaki sokağın hemen sağ tarafında bulunan ve gizli saklı köşede kalmış şahane bir otel olan Le Pavillon de la Reine‘i mutlaka görmenizi, bütçeniz elveriyorsa orada konaklamanızı öneririm… Tamam kalmanız şart değil ama özellikle sonbaharda iç avludaki sarmaşıkların rengi sizi büyüleyecektir.

Zaten meydanı gezdikten sonra dilediğiniz kapıdan çıkıp yolunuza devam ettiğinizde, görecek ve ilginizi çekecek bir şey hep olacaktır. Vosges Meydanı – Place des Vosges çevresinde yapılacaklar hakkında geniş bilgi almak için Marais Bölgesi yazısını okumanız yeterli.

Keyifli geziler, keyifli keşifler.

Adres: Place des Vosges, 75004 Paris